bugün

benim büyüdüğüm halde yediğim seydir.
o bu değil de, ben fena manyakmışım. annem bulaşık yıkarken, çamaşır suyunu merak etmişim. gizli gizli almışım. içememişim fakat. içinde çok az varmış. hepsini oturduğum koltuğa dökmüşüm. ne malım ya, şimdi ki aklım olsa lıkır lıkır dikerdim.
(bkz: 0 5 kalem ucu)
kağıt, kum.
(bkz: evinizde denemeyin)
(bkz: çiğ patates)
(bkz: sabun)

nasıl bir damak tadıysa artık.
(bkz: karafatma)

oh cıtır cıtır. yanlıslıkla ama.
gazete kağıdı yemek nasıl bir fantezidir. çocukken en sevdiğim yemekti.
(bkz: şu çılgın bebekler)
(bkz: silgi)
yeşil - pelikan olanından
şimdi olsa yine yerim *
tuğlayı taşla ezip yemek.böyle bir mide olamaz.nasıl yemişim bilemedim.
kurşun kalemlerin üzerindeki küçük pembe silgiler bir zamanlar en değerli besin kaynağımdı.
(bkz: olsa da yesek)
(bkz: toprak)

kansızlıkmış nedeni.benim bir suçum yokmuş işte sözlük.*
asfalta yapışmış ve üstüne basıla basıla rengi değişmiş sakızları yapıştığı yerden itinayla çıkartıp afiyetle çiğneme sonucunda, annemin ağzımı nerdeyse kırkladığı günleri unutmak mümkün değil...
yumiyum.
hasta olup okuldan yırtmak için tebeşir.

nöt:evinizde denemeyin, biz profesyoneliz.
(bkz: meybuz)
(bkz: cino)
cips değil:cheetos hatta çitos.
toprak. sokaktakiler yetmezmiş gibi evdeki saksıların toprakları ve duvarların kemirilmeye müsait köşeleri.
yoğurt sanıp kireç yemek buna örnek olarak verilebilir..
çiğ patates, portakal kabuğu tadına doyum olmaz.
toprak.
çok merak etmiştim tadını.
keçi dışkısı,zeytin niyetine 1 defaya mahsus olmak üzere denenmiştir.
mama diye yutturulan herşey saçmaydı..
kağıt, mandalina ve portakal kabuğu, silgi. * *
Eskiden ; gecekondumuzun ilerısındeki evin bahçe duvarlarındaki sarmaşıkların yaprakları . itiraf ediyorum biraz uzun bi isim tamlaması ( zincirleme isim tamlaması ) oldu ama her şarmaşık agacı deil özellikle o evin şarmaşık agacı oldugu için öyle yazmak zorunda hissettım kendımı.
(bkz: leblebi tozu)
(bkz: abuk subuk)