bugün

Parkta uzun süre kalan çocukları akbabalar yermiş bunu duyduktan sonra parka gidelim denilince ağlıyordum.

Abim kalem traşın içine girersen pokemon dünyasına ışınlanırsım demişti bende gece herkes uyurken parmagimi o jiletli yerden içeri sokmuştum derisi kesilmişti.

Kinder sürpriz yumurtalar vardı yine abim bana duvarların içinde birsürü var demişti bende yumruk atıp kırmaya çalışmıştım birgün dayanamayıp çekiçle duvara vurmuştum hemen elimden aldılar tabi abim dayak yemişti.
biz de çocuk olduk ama hiç bu kadar mal değildik.
Şimdi nasıl kandırılıyorsak öyle.

Değişen bir şey yok.
bazıları 60'ında da kandırılıyo kandırılacak olduktan sonra ...
Abdest almazsan günah olur.
30 kupona akülü araba çekilişi
10 kupona uzay gemisi maket çekilişi
1 den 60 a kadar futbolcu kartı biriktir futbol topu kazan(bi kart hiç olmadı),kırtasiye çekilişleri zart bide zurt.(bkz: kapitalizmin çocuklar üzerinde bıraktığı çok pis etki)
kurbağaya ellersek hastalık kaparız denirdi.yavrularla idare ediyorduk biz de kımıl kımıl.
büyüyünce anlarsın diyerek...

not: yaşlı sakalı beyazlamış adam oldum hala anlamıyorum...
Acı ye, sesin güzel olur diye kandırıldım lan. Sonuç, içleracısı.
Beni Emzik bağımlılığından kurtarmak isteyen ebeveynlerim emziğimin içini oyup siyah bir zeytini oraya koymak suretiyle bak emziğine böcek girmiş diyerek beni tiksindirmişlerdi. bebekken de şüpheciydim ben. Söze kanmaz kanıt isterdim.
Efemdim şimdi ben çocukken malum aşı yaptıracaklar benimde Pasta zaafım var ilk pasta alıp sonra aşı yaptırıyorlardı. Hala da güzel birşey olunca pasta alıp yiyorum.
Yaramazlık yapmayalim diye hayali bir canavarla korkuturlardı. Göğüsleri kocaman bir kadındı bu canavar. Bir göğsünü bi omzuna diğerini obur omzuna atan dişleri testere gibi yasli mi yasli bi ucubeydi. Omuzu bicikli derdi annem adına (bicik diye bizim oralarda memeye derler) yaramazlık yapan çocukları kaçırıp kendi çocuklarına yedirirmis. En ufak haylazlikta gece omuzu bicikli gelir kaçırır susmazsaniz diye kandırırlardi.
Bayram harçlıklarımızın yalan olması.
Anaokulundayken öğretmen sürekli hediye veriyor diye çok mutlu olurdum. Yıllar sonra öğrendim ki meğer anneler hediyeleri alıp öğretmene veriyormuş, o da sanki kendi hediyesiymiş gibi bize veriyormuş.
Tayyip gibi.
görsel
çocukken ben kandırılan değil kandıran taraftaydım hep.

cumhurbaşkanını kandırırlar beni kandıramazlardı. gerçi bu açıdan baktığın zaman cumhurbaşkanını kandırdıkları gibi hiç bir çocuğu kandıramazlar ki, çocuk da olsa insan bu kadar mal olur mu?
"büyünce çok can yakar bu, çok yakışıklı olur"

-muşmulaya daha çok benziyorum.
18 yaşına kadar "18 yaşına gir her şey serbest ne istersen yapacaksın" lafları ile. 18 yaşına girip reşit olunca "paran yoksa zıçmaya gidemessin nıhahahahah" şeklinde acı gerçekleri vurdu yüzümüze kapitalizm denen canavar..
Küçük bir kız çocuğu tanıyorum. Bir engeli var ama aklı fikri yerinde çok da tatlı, öp öp doyulmaz o derece. havlu peçete rulosundan korkuyor. Ben hayatımda böyle masum böyle güzel bir korku görmedim. Bir insan nasıl rulodan korkabilir aklıma geldikçe gülmeme engel olamıyorum. işte rehabilitasyon sırasında biraz şımarınca bununla sanki ona bir şey yapacakmış gibi kandırıyorlar. Ama tatlı bir kandırılma bu.
biz bugün babanla erken yatıcaz kızım hadi sen de erkenden yat bakalım.
Hadi oğlum ye bak arkadandan ağlar yoksa.