bugün

sevilmeyen komşunun ayakkabısı*
anneanneden, dededen verilen "sen küçüksün, bişey olmaz, çüydürüver şuraya bir yere" gazıyla, içine edilmiş mekanlardır.
apartmanın bodrum katı...
misafirin kucağı.
kül tablası, meyve sıkma makinası(limonata da sarı), anketçinin suratı.
bir kız çocuğuysanız fazla geniş olmayan seçenekler silsilesi. alaturka yada alafranga misal. genelde alafrangaya "tünelinir". daha rahattır zira. ve komşunun her fırsatta pipisini çıkarıp bahçedeki çiçekleri sulayan oğluna imrenilerek bakılır. * * *
uyku sersemi saksıya de işenebilir zannımca. *
umumi helanın dış duvarı. yaptım ordan biliyorum.
ilk gördüğümde çok şaşırdım ama akrabamız yanında bir kavanoz taşıyor çünkü alican bu kavanozdan başka bir yere işeyemiyor efendim..
asansör hareket hâlindeyken aradan asanasör boşluğuna.
apartmana gelen temizlikçi kadının bodrum kapısına ertesi sabah almak üzere koyduğu yıkanmış boş kovasının içini de doldurmak keyifli olabiliyordu zamanında.
herhangi bir sokakta, herhangi bir binanın önünde...
çalı çırpı küçük de olsa onun önü veya araba yolculugunda mekan otobansa asfalt. *
masanın altı
çok sıkışan çocuğun, üst kata kadar tutamayacağını anlayınca bodruma işemek gibi bir eylem gerçekleştirmesidir.
Lazimlik
(bkz: küvet)

vücut sıcak suyla temas edince ister istemez çişi geliyor insanın. delik nede olsa küvettede var diyerek gerçekleştirilen bir eylemdi. *
lavabo.*
yedinci kat balkonundan yüzüncü yıl caddesi' nin muhtemel suretle rüzgar etkisiyle her bir köşesi, antalya.*
ev bahçesi. amma zevkli olurdu ayrı bir haz var *
(bkz: lazımlık)
kapıyla koltuk arası.
koltugun arkası.
(bkz: çalılık)
(bkz: sidik yarıştırmak)
alternatife gerek yoktur bu dönemdeki çocuklar köpeklerden beterdir bulduğu yeri pisler.