bugün

ayın ucuna oturup ayaklarımı sallamak. Hala kuruyorum hayalini aslında *
cennete gitmek.
dil piercingi yaptırmak. çok yakında gerçekleştircem.
astronot olmak, bilim adami olmak.
Bir pokemon'a sahip olmak. Defalarca yere yumurta atmışlığım vardır pikaçu çıkacak diye. He bi bok çıkmadı orası ayrı..
zaman makinesi yapmak.
Bir yerde hata yaptım ama nerde.
belki böylesinin daha iyi olduğu, kanayan bir yara deyiminin cuk oturduğu çocukluk hayallerimizdir.

benim ise; zoraki başlığı açınca aklıma geldi birkaç şey..

bütün çocukluk hayatımın hayaller üzerine kurulu olduğunu keşfettim..dışarı çıkmazdım, pek de arkaşım yoktu zaten..mahallemdeki kızların oyunlarını ben balkon mermerine yüzümü dayayıp izlerdim. mermerdeki soğukluğu hissetmek isteyişimin nedeni de belkide o an ki trajedimin hissiyatını daha da hafife indirgemekti, bilemiyorum..

hani tüm mahallelerde olur ya büyük maçlar.. bir türlü yenilmeyen aşağı mahallenin çcuklarını sıradaki maçta mutlaka bizim mahalle çocukları yenmeliydi. hırs, öfke, kavga..hah, işte ben o atmosferin içinde asla olamadım..tezahüratlarımı içimden yapardım..kimse duymazdı beni..
en büyük hayallerimden biri dışarı çıkıp oyun oynamaktı..mahallede arkadaşım olsun isterdim..oysa tek arkadaşım evimize aldığımız muhabbet kuşuydu.. o da kaçtı gitti zaten elimden...
şimdi hayallerime baktığımda acımasız hayallerin içinde buluyorum bazen kendimi..halbuki çocukken o kadar olağan hayalerim varmış ki..

ha bir de hep tolga abinin programına katılmak istemişimdir..bir türlü düşürememişizdir telefonu maalesef..