bugün

ben: kahvemin fincanında ruj izi var.
ay inanmıyoruuum demesi beklenen çaycı: ne yapıym. ruj süren kadına "kahve içme" mi diyim?
ben: misafirimiz var. çok acil 2 çay.
çaycı: kahve yapıyorum şimdi. getiremem.

(bir zaman sonra)
ben: çok acil 2 kahve.
çaycı: çay demliyorum şimdi. getiremem.
ben: bizim çaycımız süper kahve yapar.
o: evet öyledir.
şu: evet evet.
çaycı: amonyak koyuyorum.
çaycı: su istiyo musun?
ben: evet.
çaycı: su yok ki.
ben:merhaba
çaycı:merhaba
içinden iki dal sigaranın kıçları hafif dışarıda durur surette, çaycıya paketi istermisin şeklinde uzatmışken
ben: abi sigara versene, çay yak bitane
çaycı: hönk. *
--spoiler--
- borcunu öde.
- canimimi alacaksin yok işte?
- o zaman cay may yok sana.
- iyi bende bayilmiyorum senin karbonatina.
--spoiler--

dümbelekçi ramazan beyin fevkalade absurt hatiralarindan tirtiklanmiştir.. pardon alinmiştir.
eleman kekemedir ve dükkanına gelen müşteriye içecek söylemek için diafona yönelir.

- ça ça çaça çaçaycııı
+ söylee
- tu tu tututu tututuhafiye
+ tamam ulan kaç tane istiyosun?
- ça ça çaçaçay değill

çaycı kahveden dışarı fırlayıp tuhafiyeciye koşar;

+ ne var a.k ne istiyosun?
- di di didi didiafondan söylerim ssssen gigiit

o gün bu gün tuhafiyeciden haber alınamamaktadır.
bir kahvehanede
+pardon bir çay verir misiniz
[tepki yok]
+pardon, bir çay getirebilir misiniz
[başka müşterilere çay getirilir, elemana hala çay gelmez]
+lan oğlum hoop kime diyom çay kap gel
-ha? abi pardon o kadar kibar isteyince paran yok sandım

memleketinden bahseden birinin hatıralarında duyulmuştur.
çaycılıkta yaptığım için belki ilerde benim hakkımda da yazıların olacağını başlık.
bir çaycı olarak biriyle girdiğim diyaloğu yazmak isterim.

-yav çaycı ben çayı şekersiz içiyorum, neden şekerli içenlerle aynı paray veriyorum annuna goyiimm...
+abicim şekerler bizim hediyemiz, sen demine para veriyorsun.
-!?*/...
+ çay var mı?
* var.
+ iyi ozaman ayran getir bana.
+remzi abi 2 şeker daha versene.
-pekmez mi kaynatıyorsun içerde.
+hönk.

+remzi abi 2 şeker daha versene.
-her küp şeker için 380 metre yürümen lazım. aldığın kaloriyi anca yakıyorsun.
+sallama remzi abi.şeker atmaman için söylüyorsun bunları.
-ciddi söylüyorum valla lan.laboratuvar kurdurdum semaverin arkasına orda araştırıyoruz .bizim çırak varya.o şerefsiz çabuk kaptı bu işin kimya tarafını.hangi şekerde kaç kalori,ne kadar potasyum.
+ne potasyumu abi.
-işim var sonra hangi element ne kadar var ben sana dönecem birazdan.
+ hocam bi çay alabilir miyim, açık olsun.
- abi buyur çay, o değil de medal of honor* u yükleyemedim dün akşam ya!
+öğleden sonra gel hüsamettin, lütfen.*
çaycı süzer beni her sabah yaptığı gibi, ne giymişim saçım nasıl merak eder nedense.sonra ben bakınca kendisine,

çaycı - x bey geldimi?

ben - hayır...

çaycı- tamam .. *
cayci: Haymatlos hanim ne iciyorsunuz boyle sabah sabah, ne cayi bu?
Haymatlos: Ginseng cayi.
Cayci: O ne ki, ne ise yarar?
Haymatlos: Simdi cayci'cigim bu cay cin cayi, zihin aciyor, kafa calistiriyor, alzheimer hastalarina filan verilen ilaclarda bu bitkiden var. bik bik bik...
Cayci: Himmmmm.

3 Gun sonra cay ocaginda,

Cayci: Biliyor musunuz x bey; haymatlos hanim cinsel cay iciyormus, icmeyince calismiyormus, ehhi ehhi..
x bey: ????
Haymatlos: ben senin anani avradini...
-bre cayci naparsın buralarda?
+napam be ya. dağıtıp duruyoz caylari görmezmisin?
-tamam bre. ne kızarsın alla alla.

(bkz: cayci)
(bkz: çaycı)
+bize iki çay, biri acı olsun.
-tamam abi.
(bkz: çaya isot koyan çaycı)
yolun karşısından seslenerek, tabi tüm mahalleye sesimizi duyuracak şekilde;
- hamdi abi, 2 çaay abi, !
+ 2 - 2 miii?
- 2 - 2 abii! biri açık, biri kapalıdan olsuuuun!
-bir çay alayım. acısız olsun.
+nasıl yani?
-acısız işte. soğan da olmasın.
+(haydaa..deli mi ne)
-e acılı mı içelim çayı? abi amma yaptın.