bugün

yeni buluntularda 8600 yıllık bir hamur parçasına rastlanmış, pişmeyen numunenin bir ekmek olduğu söyleniyor. bir hamurun bu forma dönüşmesi mümkün mü?

kaynak: https://l24.im/RZ8W
Anadolu’daki en yüksek gelişme düzeyine ulaşmış cilalı taş dönemi kasabalarından biridir. 1961’den beri çok az bir bölge kazılmış olmasına rağmen bu bile cilalı taş dönemi toplumunun ekonomik, toplumsal ve dinsel yönlerinin anlaşılması için çok önemli veriler sağlamıştır.

Çatal höyük’ün en şaşırtıcı yönlendirirsen biri ulaştığı uygarlık düzeyidir ( çünkü çanağı keşfettiler).

Bilinen çağdaşlarından çoğunun olanaklarının ötesinde cam aynalar, tören hançerlerim ve metal süs takıları gibi lükslere sahip olacak güçteydi. Bakır ve kurşun eritiliyor ve işlenerek boncuk, boru belki de küçük aletler haline getiriliyordu.

Not : Ayrıca ana erkil bir toplumdur.
Dünya tarihinin ilk şehir yerleşmesi.
Bir hazinedir. En çok turist çekmesi gereken yerdir. Bölgeden çok eski eşyalar, heykeller ve tohumlar fiskirmaktadir.
leopar kadın olarak adlandırılan kadın bu yerleşim alanındaki mezarlarda bulunmuştur.
morgan freeman tarafından çekilen belgeselin konusu olmuş neolitik bölge. konya-çumra sınırları içerisinde bulunmaktadır ve ilk tarım bu bölgede başlamıştır. konya ovası da halen tarımın zirvesini yaşıyor ve bu sebep de en büyük etken.

morgen freeman konya'ya bu sebeple gelmiştir işte.

gidip görülesi, konya'dan direkt servisler mevcut. tarımı iliklerinize kadar yaşarsınız, bölgeyi iyi gözlemleyin...
neolitik çağ höyük yerleşmesinin tipik örneğidir. merakı olanların kesinlikle gidip görmesi gerekiyor. sadece göreyim diye giderseniz 'bu muymuş lan çatalhöyük dedikleri pff' durumlarına girebilirsiniz. ayrıca "ticaret-şehir-köy" gelişimi teorilerinde obsidiyen köyü, obsidiyen ticaret köyü olarakta teorilere konu olmuştur.
http://youtu.be/pYIu2w875sQ

Morgan freeman ın inancın sırları adlı programında yer bulmuştur.
bulunan iskeletlerin dna yapısını merak ettiğim 9000 yıllık şehir. bulunan iskeletlerden yola çıkarak yapılan genetik araştırma hakkında sağda solda bilgi bulamıyorum. bu iskeletler günümüzde yaşayan hangi milletin atası yada en çok hangisiyle akraba bunu çok merak ediyorum. bilen varsa mesaj yoluyla aydınlatabilirler. ingilizcem kuvvetlidir.
arkeologların ömürlerini tükettikleri höyüklerdir.
insanlık tarihinin ilk şehir yerleşmesi.
Çumra ilçesinde bulunan ve cilalı taş devrine ait şehir kalıntısı.

icericumrali olarak gurur duyuyorum.
unesco dünya mirası listesine alınmış.

http://www.cnnturk.com/20...sinde/667257.0/index.html
Konya'nın 52 kilometre güneydoğusuna, Çumra ilçesinde tarihöncesi yerleşme. Yanyana iki höyükten oluşur. Tarihi 9000 yıl öncesine uzanan dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Yerleşme, birbirine bitişik ama duvarları ayrı evlerden oluşur. Kentte yer yer avlular bulunsa da sokak yoktur. Evlere damdan girilir ve çıkılır.
catalhoyukte evlerin bildigimiz duzende kapı ve pencereleri yoktu, insanlar damda bulunan deliklerden evlerine girerlerdi. merdivenle inilip cıkılan bu delikler aynı zamanda baca gorevi de gorurdu cunku ocaklar bu kapıların yakınında olurdu ve duman cıkması icin baska bir yol bulunmazdı. bu duman yuzunden de duvarları surekli is kaplardı ve bu durum duvarların surekli sıvanmasına yol acardı. yapılan kazılarda bazı evlerde 200 kat sıva yapıldıgı bile gorulmustur. duvarlarla birlikte tavanı da sıvarlardı, sıva da kirecli bir karısımdan yapılırdı ve beyaz renkliydi, aynı bugunku badanalar gibi. bu kadar hoyratca kullanılan sıvanın kaynagı ise yorenin yerleskesini olusturan kirecli topraktır. hatta catalhoyukluler bu kirecle heykeller de yapmıslardır. evlerinin bir kosesine mutlaka yerlestirdikleri boga baslarını da bu kirecle sıvarlardı. boga basları nedir? onlar da dini rituellerine ait dekoratif unsurlar. o zamanlar cami, havra gibi tapınaklar olmadıgı icin (aslında o zamanlar da vardı, urfa yakınlarındaki göbeklitepe sehrinde bilinen ilk tapınak bulunmustur) herkes bu ihtiyacını kendi evinde giderirdi ve her evin bir odası bu is icin ayrılmıstı. bir oda dedigimiz de o evin en buyuk ve en temiz odasıdır. zaten evlerde genelde 2 bolum bulunur. birincisi bu tertemiz baktıkları manevi oda -ki bu odaların tabanına ailenin ataları gomulmustur- oburu de nispeten kirli olan, dunya islerine ayırdıkları mutfak ve diger yasam alanlarıdır. tuvalet banyo falan hak getire, yakındaki carsamba cayında yıkanırlardı, tuvalet artıklarını da evlerin aralarındaki ortak copluklerde biriktirirlerdi. zaten evlere damdan girildigi icin damlarda gezilen bir hayat vardı bu sehirde, sokak yoktu. fakat ilginc sekilde evlerin ortak duvarları olmamasına ragmen dar bir patikaya bile imkan vermeyecek derecede yakın yapılmıslardı birbirine. bu sekilde ortak kullanım alanları evlerin catılarındaki farklı seviyedeki platformların birlesmesiyle olusmus avlulardı. bu sekilde dısarıya kapalı ve gelecek saldırılara karsı korunaklı bir sehir insa etmislerdi, ama kime karsı? o yorede catalhoyuklerin dusmanı olabilecek baska bir yerlesim yeri henuz bilinmiyor. zaten bulgular da daha cok hayvan oldurmek icin delici kesici aletler yaptıklarını gosteriyor. cesetlerde de buyuk savas yaralarına rastlanmamıs, yani insanlar savasarak olmemis. zaten omurleri de ortalama uzunlukta, 70 80 yıl yasayan insanlar var. amaaa cocuk olumleri de azımsanmayacak derecede. acıkta biriktirilen copler ve dıskılar bu durumun onemli bir sebebi. ama 10 yasına kadar yasayan birinin omrunun uzun olma olasılıgı da yuksek. nufus yogun ve dogurganlıgın yuksek oldugu bir yerde cocuk olumlerinin olması normal tabi. ayrıca cok dogum kadınların islerini zorlastırıp aralarında bir yardımlasma ortamı kurmus. gunluk islerini damlardaki avlularda beraber yapmaları guzel bir sosyal bag olusturmus onlar icin. e kadınlar toplu halde calısıp yemek yapınca beslenmeleri de guzel olmus bu insanların. her sene sehrin etrafını sararak tasan carsamba cayının verimli arazisinde tarım yapmıslar. aynı zamanda bu caydan balık da tutmuslar. yemek icin falan fazla uzaga gitmelerine gerek kalmamıs. gayet gul gibi gecinip gitmisler. cilalı taş devrinin bilinen ilk sehrinin insanları burada gayet uzun yasamıslar, ama nedense gumus devri gelmeden terk edip gitmisler bu diyarlardan. daha sonraları bu sehrin yakınlarında bir bizans yerlesimi kurulsa da bu insanların catalhoyukten haberdar olduklarını dusunmuyoruz, 125 donumluk bir alana yayılmıs ve 20 metreyi bulan bir dolguya sahip bu hoyuk 1951 yılında ingiliz bir arkeolog tarafından gun ısıgına cıkarıldı ve hala kazıları devam ediyor.

farkındayım konudan konuya atladım ama umarım yeterince ozet olmustur bu ilginc sehir hakkında yazdıklarım.
dünya'nın bilinen ilk yerleşik düzene geçilmiş yerleri arasındadır! bazı araştırmacılara göre mö 5500 bazı araştırmacılara göre de mö 8000'e götürülür geçmişi! önemli olan insanlık tairhinin acvı-toplayıcı hayattan yerleşik-tarım kültürüne ilk bu topraklar da geçtiğine kanıt olmasıdır!
çatalhöyük evleri, kerpiç ve ahşap katkı malzeme ile inşa edilmiş ve hiç kapısı bulunmayan evlerdi, zira evler birbirine bitişik yapılmış, evlerin içine giriş çıkışlar tavana açılan deliklerden yapılmaktaymış! gezilesidir, görülesidir! hatta bugün bir çok avrupa ülkesinde ve abd'de adına birçok belgesel ve çizgi film yapılmış bir ören yerimizdir!

http://www.arkeo.org/icer...torya&konu=catalhoyuk
tarihi m.ö 5500 e dayanan, insanlık tarihinin ilk şehir yerleşiminin gerçekleştiği, ilk mimari özellik taşıyan yapıların ve kutsal mekanın inşa edildiği yer.
konyanın çumra ilçesi sınırları içinde yer alan ve 9 bin yıllık tarihiyle bilinen en eski yerleşim merkezleri arasında gösterilen turistik yer.
güncel Önemli Başlıklar