bugün

Başlaması halinde sonuna kadar destek vereceğim kampanya.
beynine çarşaf dolananların ait olmakla şerefleneceği kampanya.
aslında genel olarak bayanların, yani sadece çarşaflı olanların değil, trafikdeki düzeni bozdukları söylenmektedir. çarşaflıları engelli saymadan önce kişinin çarşaflı bir halde araba kullanıp öyle karar vermesi belkide daha doğru olacaktır. yoksa varsayımlara ve çekememezlik prikolojisine göre hareket etmek tabii ki komik düşmektedir.
çarşaflıları insan yerine koymayan kişilerin istediği kampanyadır. kadında açık bir yer görmeyince kuduruyorlar nedense. çağdaş değilsiniz. kasmayın kendinizi daha fazla.

komple tüm kadınlar trafikten alınsın deniyorsa, o olur.
sadece mini etekliler ehliyet almalıdır. isviçreli bilim adamlarının yaptıkları araştırmaya göre, mini etekli kadınların araba sürmede çok başarılı oldukları, bütün kurallara uydukları ve hiç bir kazaya sebebiyet vermedikleri ortaya çıkmıştır.
yapılan aynı araştırmanın şaşırtan sonucu ise çarşaflı bayan sürücülerin çok kötü araba kullandıklarıdır. bu nedenle kendilerine ehliyet verilmemesinde fayda vardır.

araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer gerçekte, insanlara giyinişlerine ve inançlarına göre ehliyet verilmesi gerektiğini düşünen gerzeklerin arabanın ön koltuğuna dahi oturtulmaması gerektiğidir.

şahsi fikrim, "ben kadınların ehliyet almasına değil, araba kullanmasına karşıyım".
ancak estetik acidan destekleyecegim kampanyadir. lakin bulundugum yerde carsafli kadinlar lamborghini ve ferrarilere binmektedir ve haliyle trafikte gerekli esneklikten yoksun olduklarina sahit olmus degilim, bilakis makas atarak ilerliyolar herhalde kimseyle goz zinasi yapmamis olmak icin. memlekette trafikte gordugum bir arabanin soforunu gormeden kadin mi erkek mi oldugunu hemen hemen %100 dogrulukla tahmin edebilirken burada bunu basaramamaktayim, bizde kadinlarin araba surmesinde bir problem oldugu kesin ama sorun ne yazik ki carsaf degil.
anam çarşaf takan biri değil bende değilim ama o çarşaf kadar başına taş düşşün dediğim kampanya. ha siz şimdi diceniz çarşaf hafifdir bişey olmaz. olur olur merak etmeyin. zira bu kadar küçük beyinlilere çarşaf bile yeter.
arabayı giydiği her türlü kıyefetle sürebilen bir insanın, ne giydiğinin araba kullanmakla hiç bir bağlantısı olmadığını bilemeyecek kadar düşünce yoksunu bünyenin her zamanki saçma tespitlerinden biridir.

sanane, isterse çarşaf giyer kullanır, isterse mini etekle..!
nasıl bir yaşam formusunuz siz, anlayamadım gitt, vesselam!

hadi şimdi bilgisayar karşısında oturmaktan vazgeç, dışarı çık, hava al da, beynine biraz oksijen gitsin!
çarşaflılara ehliyet verilmesin ama vergi alınsın.
kahverengi gözlülere çukulata verilmesin ama ekmek alabilsin (kepeksiz).
1.55 cm'den kısalar havuza giremesin ama güneşlenebilsin.
gamzelilere (ki onlar bizim canımız) sakız verilmesin ama şeker yiyebilsin.
esmerlere iş verilmesin ama aş verilsin.
beyaz pantalon giyen bayanlara boxer don verilmesin ama ince ped verilsin.
çakma sarışınlara saç boyası verilmesin ama ruj verilsin.
şapkalılara tc kimlik numarası verilmesin ama akbil verilsin.
yüzme bilmeyenler vapura binemesin ama bilet atsın.
sınıflandıranlara bela verilmesin ama akıl verilsin.
çarşaflılara ehliyet verilmesin kampanyası konu başlığıçı açan yazar kişisi ve yandaşları sözlükten sınırdışı edilsin kampanyasıyla son bulmalı.

(bkz: saçmalığın daniskası)
Bilakis efenim, sadece bunlara verilsin... Kazalarin yuzde doksani kadin suruculeri dikizleme sevdasindan kaynaklaniyor zira.
zaten verilmemektedir. çarşaflı çekilmiş bir fotoğraf ehliyete geçmez. tabi çarşaflıdan ne kastettiğiniz de önemlidir. çarşaflı olmak demek, "özürlü, yunanlı, kadın vs." gibi doğuştan gelen veya süreklilik arzeden bir özellik değildir. çarşaf 3 dk da giyilip çıkartılan bir şey. daha geçenlerde hilal cebeci yi bir magazin programında pembe çarşaflar içinde gördüm. tek tek kıyafet kontrolü falan uğraştırmayın polisi. adama işinde gücünde, çorba...
bazı ninja-severleri korkutan kampanya.
çarşaf gözü kapatmıyorsa sıkıntıya giricek kampanyadır.
bayanların araba sürmesine katlanamama durumunu da aşmış, şoförün kılık kıyafetine sataşmaya başlamış zihniyetin ürünüdür. lakin burada asıl ilgimizi çeken bluevelve' in çarşaf giymiş olabilme ihtimalidir.

--spoiler--
kimse canını ve malını sokakta bulmamıştır. biraz mantıklı düşünüldüğünde trafik kurallarının sürücünün engelli olmaması gerektiğine işaret ettiği görülebilir. çarşaf kişiyi nihayetinde kısıtladığından çarşaflılar da* bir bakıma engelli sayılabilir. bu açıdan olaya yaklaşıldığında kampanyanın ne kadar gerçekçi ve zorunlu olduğu görülebilir.
--spoiler--
(bkz: bsg)

daha iyisi var; "çarşaflılara ehliyet verilmesin kampanyası başlatanlara engelli ehliyeti verilsin kampanyası"

iyi mi?
altını kazdığımızda kökünde faşizme rastlayacağımız zihniyetin kampanyası.

(bkz: kameraya el salla)
(bkz: bsg)
şekilsel yaklaşımın ürünü olan öneridir. birileri teknolojinin nanosuna üflerken bizler hala kılık kıyafet konuşacak kadar geliştik, bu kadar nasibimizi aldık medeniyetten...
çarşafın şakak kısmına gelen kısmını içeri doğru katlayıp görme alanını genişletirse sorun yaratmayacak durumdur.
at gozlugu misali gorus acisini daraltan, isitme duyusunu azaltan, hareketi kisitlayan ve benzeri insani fonksiyonlara mani olan bir giysiyle, yeteri kadar trafik canavari mevcuduna sahip ulkemizde bir yenilerinin daha eklenmemesi mevzunda son derece izana uygun dusunulmus kampanya. desteklenesidir.
sarhoş sarhoş, başı gözü kıç peşinde, baba parası yiyen, adam da ezse pişkince gülen meymenetsiz ve şımarık bir piskevit çocuğuna verilmesinden iyidir.
insana, düşüncelerine ve uygulamalarına insani yönden eksik bakacaklara akıl verilmesin benzeri bir düşünce...

bilmem ne kadar açıklayabildim!
kesinlikle yapılması gerekli bir eylem. nasıl ki siyah camın özel durumlar dışında şoför bölümünde bulunması yasaksa, aynı şekilde çarşaf da engellenmeli. mantıklı olun lan biraz.
bazı kişilerin çarşaf giyen kadınları insan yerine koymadıklarını gösteren saçma sapan başlık.. çarşaf giymek suç olmadığına göre araba kullanırken giymekte de hiçbir sakınca yoktur.
(bkz: çarşaf renk körlüğü yapıyormuş ayten)*