bugün

çanakkale savaşının olmayışı gerçeği hepimizi derinden üzmüştür.
O zaman neden meşhur çanakkale türküsü bir kastamonu türküsüdür?

Neden çanakkale savaşında en çok kayıp veren şehirlerin başında gelir kastamonu?

Neden benim de sağlığına denk geldiğim çanakkale gazisi olan dedemin babası, ağlayarak savaş günlerini ve cephe anılarını anlatırdı?

O adamcağız da mı milli tarih uydurma heveslisiydi?

Bazıları neden bu kadar gerizekalı?
kaynağı yabancılara ait iddiadır. saçmalıktır. evet arap vardır savaşta ama çok değildir lojistik açıdanda bakınca mantıklı iddia değildir.
mustafa armağan tipi tarihçiliğin taaa amerikalara kadar sirayet ettiğinin göstergesi olan makaledir.

yalnızca çanakkale mi; malazgirt'te de savaşanlar türk değil; araplardı, istanbul'u fethedenler de. miryakefelon'da, mohaç'ta, varna'da, sırpsındığı'nda hep araplar vardı. kurtuluş savaşını araplar yaptı, yonannı denize döktüler. hatta türklerin islamiyete girmelerindeki nedenlerden birisi olan talas savaşı'nda çinlilerle savaşan az sayıdaki arap güçlerine yardım edenler de araplardı. türkler de bu savaşlar sırasında ellerinde çekirdek "araplar fena değil be abi." diyerek güvenli tepelerden arapların savaş meydanlarındaki üstün dehalarını (???) izleyerek mest olmaktaydı.
arap mı ne arabı? arap ne arar la savaşta? bir numaralı düşmanımız araplar bizim. her fırsatta sırtımızdan vurmuşlar. ben demiyorum tarih diyor. ama başbakan ve müritleri arap aşıklığından vazgeçemiyorlar bir türlü.
edit: annesini araba pazarlayan biri çıktı bile. eksi. devamını bekliyorum yok mu arttıran? bayağı annesi arap aşığı olan varmış ya hahaha...
Sanırım 17. Kolordu mu ne araplardan oluşmaktaydı. Onların tembelliğinden de bizim Türk komutanlar acayip bıkmış falan. Kısacası yok öyle bir şey. Benim bahsettiğim şeyi analitik zekasıyla çözümleyen arkadaşlar bilgi namına aşağıya yazarlarsa seviniriz.
--spoiler--
geçen yine arap götü yalıyoruz
--spoiler--

arapgötü sever türk(!) beyanı.

(bkz: geçen yine arap götü yalıyoruz)
Kendi tarihini yabanci kaynaklara guvenerek ogrenecek ve öğretecek kadar haysiyetsizlesmis beyin fukarasi beyanatidir.

***az turk olun lan su vatanin hakkını verin yalama ibneler. ecnebiyim qma sizden daha cok vatanseverim.
türkiye halklarını deve ile çöllerde gezenler olarak kurgulayanlardan beklendik söylem. e bir de kuyruk acısı var tabii.

peki ya bu söylemi savunanlar için ne demeli? onları da anlamak lazım sadece Çanakkale de değil kurtuluş savaşında da yenilmenin acısı var adamlarda.
olması ihtimali yüksektir. zira şerif hüseyin gibi büyük aşiret sahibi insanlar eli silah tutan tüm erkekleri almış çanakkale harbine götürmüştür. Allah onlardan razı olsun.

--spoiler--
atatürk'ün önderliğinde yapılmış ve kendi ulusunun kazandığı bir zaferle gurur duymak yerine, arap götü yalamayı tercih eden mal beyanı.
--spoiler--

dostum sen mal beyanı demişsin de asıl mal olan senmişsin. mustafa kemal çanakkale savaşında bildiğin subaydı ve savaş başladığında yanlış hatırlamıyorsam sofya'da görevdeydi. ulan hiç mi tarih bilgin yok? liman von sanders kim? ordu komutanımız almandı bizim.
arap rum vs mutlaka vardır da çoğunluk olamaz çünkü süveyş cephesi için de asker lazımdı o dönem.
türk insanı savaştı orada. türk ırkı değil, türk insanı. araptan da türk insanı olur, siyahi birisinden de türk insanı olur. kök ayrımcılığı en aşağılık ayrımcılıktır.
komik ötesi iddia. o kadar komik ki okuduğu tarih takvim arkası yazılarından ibaret olanlar dahi kanmaz. ancak akıl konusunda ileri seviyede, artık insanlığın bir şey yapamayacağı vahim durumlara gelmiş insanlar inanabilir buna.

çanakkale savaşından sadece iki ay önce osmanlı ordusu süveyş'te ingilizlerle cephe açılmıştır. bu çatışmalar 1 yıl sürmüş ve ağır osmanlı yenilgisi ile sonuçlanmıştır. bu yenilen ordunun büyük kısmı araptır mesela. neden araptır? çünkü osmanlı hakimiyetinde de olsa mekan arap coğrafyasıdır ve haliyle osmanlı askerleri araplardan oluşmaktadır.

çanakkale ise osmanlı anavatanıdır. ve buradaki askeri birlikler büyük çoğunlukta türk kökenlidir. araplar, kürtler, arnavutlar, boşnaklar, yahudiler, rumlar, ermeniler ve almanlar da vardı çanakkale'de savaşan. fakat ordunu asli unsuru türk'tür.

eş zamanda arap coğrafyasında osmanlı ordusu ingilizler tarafından ağır bir yenilgiye uğrarken oradaki birliklerin alınıp çanakkaleye kaydırılması -ki bu bile o kadar zor bir iş ki- intihar olurdu.
(bkz: yav he he)
Şehitlerin büyük kısmı Osmanlı vatandaşı müslümanlardı. Bununla birlikte Rum ermeni ve Yahudi Osmanlı vatandaşları da orada şehit düştü.
Müslümanların büyük kısmı da Türk tü. En cok şehidi Çanakkale Balıkesir gibi yakın iller vermiştir. Kastamonu hemen onları izler. Zaten beyni olan herkes o dönem lojistiğini tahmin edebilir.
Söz konusu kitap bir Arap milliyetçisi tarafından yazılmış ve onun görüş açısını yansıtmakta.
Ancak tarih bilimi belgelere dayanır. Verdigimiz 90 bin şehitin tamamının adı ve geldigi yer bellidir. 600 yıllık bir devletten bahsediyoruz. Kabile değil. Her şey kayıtlı.
Sen bu bilgileri es gecipte
- adam hatıratında yazmış bütün askerler arapmış
Dersen sana kıçıyla gülerler.
Çanakkale veyahut kurtuluş savaşı bir millete mal edilemez efendi! buna orada savaşanların çocukları, torunları izin vermez.

geçin bu arap yalayıcılığını.
açıkçası haberi-makaleyi demiyorum zira ortada bir makale yok- değerlendirmek için kaynağının verilmesi gerekir. kaldı ki fıkra ve makaleler dahi belge niteliği taşımazlar, taşıyacaklarsa da kaynak göstermek durumundalar. haberde çok kötü çevrilmiş ve birbirinden kopuk olayları anlatan bir yazı var ve ne yazının orjinali, ne de varsa eğer kaynakları bulunmakta. ancak haberi kopyalayıp yapıştıran kişi "kanıtlarla belgelerle açıklanandır" şeklinde bir yorumda bulunmuş. bunlar hangi belgelermiş, iç ve dış tenkitten geçirililmiş mi, konuya vakıf olan hangi tarihçi görmüş?

ikinci konu ise sözlükte çok ciddi bir soruna işaret ediyor, şu cümleye dikkat edelim:

"çanakkale'de şehit olan iller listesinde 48 bin şehit vardır ancak şehit sayısının bunun 5 katı olduğunu söylüyor."

cümleyi düz bir şekilde okuduğumuzda çanakkale de 48 bin şehit il olduğunu görüyoruz, sonrasında da geçirimsiz ve öznesi belli olmayan garip bir cümle var. haber gayet baştan savma yapıldığından sonuna dek okumadım ama bu cümle haberde geçiyorsa o haber sitesinin şayet bir yazar kurmuşsa da o yazarın ehliyetinin sorgulanması gerekir. yine de şehit sayısı için bir ekleme yapayım. çanakkale de verdiğimiz kayıplar yaklaşık olarak 55 bin ölü, 70-80 bin kadar da kayıp ve yaralıdır. kaçakları kayıpların içinden düştüğümüzde ve yaralıların çoğunun öldüğü gibi bir dönem gerçeğini kabul eecek olursak 110-120 bin kadar kayıp verdiğimiz ortaya çıkıyor.

birinci dünya harbinde savaşan araplar konusuna pek girmeyeceğim, zira girdi çok uzar. ancak şu kadarını belirteyim ki ırak cephesinde ve bresk litovsk öncesi doğu cephesinde birkaç tümen, süveyş te 2 tabur, çanakkale de de 2 tümen kadar arap birliği bulunmakta, ancak çok azı muharip sınıftaydı. birinci dünya harbi için seferber edilen 1.800.000 kadar askerin ise çok azı araptır.
(bkz: osmanlı ordusunun çoğu marslıydı)*
elbette araplarda vardı. ama çoğunluğu araptı demek için önce sayı saymayı bilmek gerekir.

diğer türlü ise "muhtemelen cephe gerisindelerdi" diye düşündürür insana.

zira savaşta ölenlerin birçoğu türk olmasından düşündürür buda.
Doğruluğuna ihtimal vermediğim iddia.
Çanakkale savunması daha çok türk ve kürtler tarafından gerçekleştirilmiştir. Tıpkı kore ve kıbrıs'ta olduğu gibi.
yok öyle bişey efenim. Arapların çanakkale'de atatürk'ün yerleştirdiği siperde nargile içtikleri rivayet olunur. O yüzdendir ki atatürk'ün o meşhur yada meçhul sözü hala yerini korumaktadır.
- araplar hakkinda ne düşünüyorsunuz paşam?
+elli yıl geçsin anca eşşek olurlar. Demiştir.
Not : ben sadece elçiyim.
Lejyoner lazım oldu ise parasını verip hizmet temin etmişlerdir.
hayır almandı.
Yav he he.
muaviyeci iblislerin tarihimize ortak olma çabasıdır.

çanakkale'de kim ne yapmış, kaç şehit vermiş rakamlar ortadadır.
(bkz: çanakkale ve kurtuluş savaşı genelinde kürtler/#19045472)

madem ingiliz gazetesinden bir makale referans alınıyor. biz de bir ingiliz tarihçiden refere edelim;

--spoiler--
edward j erickson adlı bir ingiliz savaş tarihçisi "ordered to die" (türkçe çevirisi "size ölmeyi emrediyorum") diye bir kitap yazmıştır.
bu kitap birinci dünya savaşı'nda osmanlı ordusunu anlatıyor.
fakat kitabın çoğu yerinde "osmanlı ordusu" yerine "türk ordusu" denmiş.

yazar sunuş kısmında bunu şöyle açıklıyor: "bu kitap 1. dünya savaşında osmanlı ordusu adını taşıyorsa da aslında türk ordusunu anlatmaktadır.

"gerçekten de, savaşa baktığımızda en acımasız düşmanları olan ingilizlerin osmanlılarla değil, her zaman türklerle savaştıklarını görürüz.", "her ne kadar osmanlı imparatorluğu hukukî olarak varlığını hâlâ sürdürmekte ve ayrıca araplar ve kürtler gibi bağlı halklar orduda hizmet etmekteyseler de ordunun özü türk'tü ve siperde ölmek gerektiğinde ölenler genellikle türkler oluyordu"
--spoiler--