bugün

zamanın farklı aktığı yerde, kimsenin ziyaret etmediği mekanda.

devasa kurutma makinası ile duvarları yıkarak içeri sokulan çamaşır makinası karşısında bir çok zaman geçirdim.

kurutma makinasının sayacı saniyeleri yutarken çamaşır makinası da ona yetişmek ister gibi sayacındaki saniyeleri hızla yutuyordu.

57-56-55-54

38-37-36-35-34

saniyeler asla birbirine karışmıyordu, ancak sonu gelmezmiş gibi süregiden uğultuyla beyaz bir trans bölgesine girip, iki farklı zamanı dışarıdan seyreden, üçüncü bir zamanda iki zamanı sarsılmaz bir inançla gözetleyen, dışsal tepkilere tamamen kapalı, yalnız bir bölgenin yörüngesinden çıkamayacakmış gibi zamanları seyreden birine dönüşüyordum.