bugün

(bkz: yemekteyiz) *
ibneler lafı cümleye biraz mistik bir hava yükledi, farkındayım. ( şu mistik lafını hep cümle içinde kullanmak istemiştim, kısmet bugüneymiş) ibnelere ek olarak kevaşeler gibi ekler getirilebilir tabii. bu cümlede geçen ibneler lafını bir cinsel tercih olarak algılamamak gerekli yani.

ekonomik kriz herkes gibi bizim aileyi de vurdu. hem de ne vuruş, midemde yeşil mercimek ağacı mı, bulgur pilavı ağacı mı çıksın bir türlü karar veremiyor. yumurta ağacı epey bi yer kapladığından çıkamıyor olabilirler de. şu yemekteyiz denen programı bi kaç kez göz ucuyla izleme fırsatı bulmuştum. dün akşam soğanın cücüğüyle birlikte mercimeğimi afiyetle mideme indirirken denk geldi adam akıllı izleyim dedim...

karadeniz şiveli, top sakallı hafiften tombalak bi adam yemekler hazılıyor... yemek ki ne yemek. mercimek yemekliğinden, soğan içine girdiği karışımdan utandı yeminle. tavuk suyu çorba, sosyete mantısı, et sote tarzı bir şey, burmalı kadayıf tatlısı, müthiş bi salata, börek tarzı bi şey. çük şişmesi diye bi deyim vardır ya, harbi doğruymuş lan. üst kattaki yeni evlenen çiftin iniltilerinin etkisi var mı yok mu bilmiyorum ama bizim ufaklık zepline döndü.

neyse, adam yemekleri hazırladıktan bir süre sonra diğer yarışmacılar eve icabet etmeye başladılar. içlerinde adını öğrenemediğim karadeniz şiveli, gözlerine yağlı boya sürmüş bir kadın vardı ki, sırtında yaş meşe odunu kırsam hırsımı alamam. yemeğe geçti efendiler. ilk önce çorba geldi. vay bubanın kör bağırsağını zikeyim. yok çorbanın kıvamı tutmamış, yok tavuklar hala gıdaklıyomuş. lan bizim tabakta bi tane mercimek varsa, iki tane çakıl taşı var be. benim film burmalı kadayıf servis edildikten sonra koptu ağalar. o yağlı boya kadını başladı bıdıklamaya; " çatalı vurduğumda saplanmıyor, doymuş yağ oranı düşükken doymamış yağ oranı fazla olmuş, şerbeti şermiyor bık bık bık" senin ağzını burnunu kırırım lan boya küpü. ananın evinde kıçına marul sokulmuş polenez ördeği yiyiyordun sanki. benim en son yediğim şekerli şey 0,25 kuruşa aldığım kerhane tatlısı be.

velhasıl kelam; mercimek güzel yemekti ama bazı eksikleri vardı.

- hımmm mercimek tat olarak fena değildi ancak, protein değeri olarak kendisine yakın olan un ile aynı tencereye girmesi pek şık olmamış. buradan puanını kırıyorum. un yerine kıyma kullansan daha iyi olurdu.
+ kalk git sofradan seni eşşolusu. sağ kolunu verde kıyıp içine atayım istersen.
- anne, biraz daha eleştriye açık olman gerekli.
+ defol dedim sana!
- soğanımı ver bari be!
güncel Önemli Başlıklar