bugün

biri bunun başarılamayacağını söyledi, ama o gülerek yanıt verdi: "belki başarılamaz" ama deneyene kadar başarılamayacağını kabul etmeyecekti. böylece, yüzündeki gülümsemeyle işe koyuldu. kafasına koyarsa yapardı, biliyordu. başarılamayacak olan şeyle uğraşırken şarkılar söyledi ve başardı. biri alay etti: "ha ha, bunu asla başaramayacaksın. şimdiye kadar kimse başaramadı en azından."ama o ceketini ve şapkasını çıkardı. i̇lk gördüğümüz şey, hiç tereddüt etmeden, yüzündeki gülümsemeyle kollarını sıvamasıydı. başarılamayacak olan şeyle uğraşırken şarkılar söyledi ve başardı. sana başarılamayacağını söyleyecek binlerce insan var. felaket tellallığı yapacak insanlar var. seni yutmayı bekleyen tehlikeleri, sana birer birer gösterecek binlerce insan var. ama yüzündeki gülümsemeyle ceketini çıkar ve yola koyul. başarılamayan şeyle uğraşırken şarkılar söyle ve başar... edgar a. gues
hayatta, yapmaması gereken, yapması neredeyse imkansız olan bir şeyi yapan insanlar için söylenen söz öbeği. özellikle de futbolda kullanılır.
her zoru yaparım ama imkansız biraz uğraştırır.
oysa zor yoktur ki...
senin zor dediğin bir hayli kolaydır bende, sende,
onda, bunda, şunda, zor olanı * "bertaraf etmek" varsa kaderde. *
futbolda bolca duyduğumuz bu tabir genellikle golcüler için, gol atması daha kolay olan pozisyonlarda topu dışarı gönderen futbolcular için spikerin söylemidir. *