bugün

bazı insanların sizi söz ve ya düşünceleriyle yoran fiziksel olmayan fakat yorgunluk belirtileri gösteren durumdur.
insanın üstüne çöken yorgunluktur. devamlı aklınızda ne olacak acaba şüphesi ve düşünesi vardır. beklenmedik yerden gelen darbeler tam kalktık düzelttik işleri derken tekme yemeler zihinsel yorgunluğu arttırır. uyurken bile düşünür mü insan? bu kadar çok ağırlığı zihin kaldıramaz. kaldıramıyorum zaten.
asıl yorgunluk budur işte. düşünemez olursunuz, dikkatinizi toplayamazsınız ve acayip bir unutkanlık olmaya başlar. boş boş bakarsınız artık. öyle uyuyup uyanayım da geçsin demekle de olmaz. esaslı bir tatil gerekir bu yorgunluğun geçmesi için. ama sakin bir tatilin, sessiz sedasız küçük bir sahil kasabasında yapılacak bir tatil gibi mesela.
her gün dinlenen dır dır sonucu beyine yerleşen virüsün yol açtığı tahribat.*
en sonunda doğum tarihini cv'ye yanlış yazmakla kendini belli etmiştir. kesin rezil olduk amskym.
bu sene yapılan kpss'dan sonraki yorgunluktur.
ufak çaplı bir meditasyon ile kolayca atlatılabilecek olan yorgunluk çeşidi. biz uyuyoruz ama arada bir beyni de uyutmak gerek.
fiziksel yorgunluktan daha elem vericidir..
buzdolabının kapağını açıp ne alacağını bulamamak, "ben ne için gelmiştim buraya yahu?" diye düşünmek, ineceği durağı kaçırıp bir sonrakinde inme hali diye tanımlayabileceğimiz durumdur.
zihnini fazlasıyla kullanan kişinin hissettiği; beyince iptal olma, nakavt olma, zihinsel akıl yürütmelerde bulunamama halsizliğidir.