bugün

bende hatırası çok ayrı bir şarkıdır.
ben hiç aşık olmadıysam temiz 10 kere aşık olmuşumdur.
lisede bir hatun vardı, simsiyah saçları yürürken pelerin gibi dalgalanıyordu. çok hoşlandım tavladım ben onu. 6 ay kadar görüştük. babası öğretmendi bizim okulda. ben onunla geçirdiğim bir 14 Şubat hatırlıyorum, cebimde hiç para yoktu. kız bana demişti ki olsun sen gel okulun bahçesinin duvarında oturalım, ben de parktan bulduğum tüm çiçekleri çaldım. ona götürdüm, dese ki bir çay içelim, param yok. orospu çocuğu babası bizi orda gördü sanırım. bir gün bana dedi ki babam bizi görmüş, sen serserilerle geziyorsun, bırak onları üniversite okuyacaksın dedi bana. evleri 2. kattaydı, evden çıkamadığı zamanlarda duvara tırmanırdım, o cama çıkardı konuşurduk. babasına sebep benden ayrıldı, senden ayrılmak istiyorum ama seni seviyorum demişti bana. ben de camının karşısındaki duvara, lisenin bahçesindeki duvardan atlayıp bu şarkının sözlerini yazmıştım. babası muhtemelen yine beni görmüş olacaktı ki, polise haber vermiş, o gece polis gelip beni o yazıyı yazarken almıştı. nöbetçi komiser babacan adamdı, anlattıklarımı anladı beni bir gece prosedür gereği nezarette tutup sabaha eve bırakmıştı.
hem de polis arabasıyla:)

az önce halısaha maçından çıkıp eve gelirken radyoda bu şarkı çaldı.
şimdi nerededir, kiminledir, bilmem.
umarım iyidir, mutludur.
o gece karanlıkta okulun duvarına eksiksiz yazdığım bu şarkı sözleri hayatımda çok güzel bir yer etmiş;

zifir saçlarını savur içimde,
küller havalansın yürek tutuşsun,
bölsün soluğumu paslı bir bıçak,
hayalin içimde düşüp yorulsun..

ulan hayta derdi mahallenin amcaları bana.
haytaymışız harbiden, anca anlıyorum.
liseden beri ancak dinlediğim (evet evet oldukça uzun zaman oldu), o zamanlar bana ne çok şey ifade eden, en sevdiğim türkülerden biridir.(her ne kadar yavuzu artık sevmesem de, epey hislendim.)

http://www.youtube.com/watch?v=0AOAU2EDo14&list=RD02OtauQQBSc3o
yavuz bingöl ün yorumculuğunu ortaya çıkaran güzel eserlerin başında gelir.