bugün

bir budist rahibin ayakta ellerini çırparak öldüğünü öğrendiğimde keşfettiğim, araştırdıkça bununlada kalmadığını öğrendiğim eşsiz bir mizah anlayışı.

bir gün budist rahip öğrencilerine kim oturuken ölür diye sorar.
öğrencileri aydınlanmış rahipler yanıtını verir.
rahip cevabı duyar duymaz ayağa kalkar ve yürümeye başlar.
rahiplerden bu tür kilişeleri sorgulamalarını ister ve yedinci adımında kollarını vücuduna sarmış vaziyette ölür.

ten yin feng isimli bir başka rahip sıra dışı bir şekilde ölmeye karar verir.
ölüm döşeğindeyken öğrencilerine hiç ayakta ölen birini bilip bilmediklerini sorar.
öğrencileri bildiklerini söyleyince, ya tepetakla ölen birini biliyor musunuz der.
öğrencileri birbirlerine şaşkın şaşkın bakıp hayır yanıtını verince, ten yatağında amuda kalkar ve başı üstünde durur vaziyette ölür.

hiçbir şeyi bilmenin mümkün olmadığını savunan bir felsefenin gerçek bilgelerinin bu kadar mizahi yollarla karmaşaya vurgu yapması oldukça düşündürücüdür.
(bkz: yıkılmayan adam) filminin felsefi yönünü bunca yıl sonra anlamamızı sağlayan mizahtır.
(bkz: cüneyt arkın)
mizah değildir. zen koanları denir bunlara. paradoks mantığın hakim olduğu öğretici budist nükteleridir.

(bkz: godel escher bach)