zall in bilinmeyen karanlik yuzu

bugüne kadar gün yüzüne çıkmamıştır.

bana bu kazığı atmıycaktın dostum şimdi her şeyi sözlük ve kamuoyuyla paylaşayım da gör dünyanın kaç bucak ve nahiyeden oluşmuş olabileceğini.

sözlüğe gelmemle birlikte sözlük yepyeni bir hava yakaladı. bir akımın öncüsü oldum, bir çığır açtım desem yeri. sözlükler alemi ve sanal ortam kasıldı, titredi, klitoral bir orgazm yaşadı adeta.

önlenemeyen yükselişimden daha fazla bahsetmem gereksiz beni hepiniz tanıyor ve neler yaptığımı, nerede yaşadığımı, adımı soyadımı, kaç numara bokser giydiğimi, ayakkabı numaramı hepsini biliyorsunuz, hepsini hepsini işte... hatta sıçarken kendimi prostat tedavisinden geçirip hassas noktalarıma basınç yaparak orgazm olduğumu bile...

bu kadar tanınmış olmam dikkatleri üzerime çekti. ama kafam bir gün bir şeylere bozuldu. çaylak yapılmıştım galiba ve sözlüğü bırakmaya karar verdim. zall müstear isimli expatronum sözlüğü bırakmamam karşılığında bana reklam pastasından çok büyük bir pay önerdi ben de hiç düşünmeden kabul ettim.

her türlü çılgınlıklarıma devam ediyor, paramı da tıkır tıkır alıyordum. bankaya tak yatıyordu ayın biri oldumu. maaşlıydım. kadroluydum, sözleşmeli değil.

işler kebapken sorun yoktu ancak doymak bilmeyen nefsim daha fazla para istiyordu. ben de durumu patrona açtım. böyle böyle "sayende gelir düzeyim arttı eskiden üçüncü sınıf mekanlardan hatunlar kaldırırken bugün erdal acarlarla yarışıyorum, eyvallah ödeyemem bu babalığını patron ama dedim yetmiyor, ne yapsam yetmedi, yetiremedim" dedim şener şen çaresizliğimle.

bana hiç anlayış göstermedi, kapıyı gösterdi direk. ben de tamam madem zam mam yapma dedim. kovuldun dedi müstehzi bir gülüşle. yaparım dedim. seninle ne büyük işler çevirdiğimizi, nasıl volüler vurduğumuzu, beyaz işini, marlboro sevkıyatını, karapara olayını, beyaz kadın ticaretini, hayali ihracatları her şeyi ama her şeyi anlatırım dedim. "sikimden aşşaa" deyiverdi sadece tok bir sesle.

kendimi kandırılmış, ilk defa götten s.kilmiş bir orospu, bir yavru ceylan gibi hissediyordum. yapıcam ulan dedim, yapıcam! belki kendimi de yakıcam ama yapıcam dedim.

işte pür, su katılmamış gerçekler arkadaşlarım. ne büyük paralar dönüyo bir bilseniz aklınız durur. o yüzden bende kalsın işin o kısmı. şimdi içim rahat inşallah topuğumdan vurulurum.

şaka bi yana zall özelinde ulusözlük ve buna benzer sanal komünitelerin kurulmasında ve gelişmesinde emeği geçen tanımadığım bütün herkese teşekkür ediyorum.

(bkz: the dark side of the zall)*
allahım ne boktan entirilerim var ya.

(bkz: bir eroin kaçakçısı olarak zall)

edit: zall ayıp oluyo ama koskoca sözlükte bi sen eksilemişsin .

(bkz: zall ın zenci olması)

"ilk olarak kimin 'bilinmiyorsa nasıl yazıyonuz?' diyeceğini merak ettiğim yüz" dememin ardından kimin ilk olarak "bilinmiyorsa nasıl yazıyonuz?" diyeceğini merak ettiğim yüz.

(bkz: zall ın yeniden keşfi)

(bkz: zall for dummies)

zall diye birisi yoktur.

efsanedir, efsaneye göre türk oldugu ve sevdiklerinin intikamını böyle aldıgı söylentisi vardır.

(bkz: zall ın sith lordu olması)
(bkz: zall ın gerçekte keyser soze olması)

(bkz: karanlıkta herkes biraz zencidir)

madalyonun ters yüzüdür.

burada aydınlatılmış yüzüdür.

(bkz: zall ın aslında onlarca yazar olması) *