bugün

çocuk sınıfın penceresinden dışarıyı izlerken hayaller içerisindeydi. belki babası şemsettin sami gibi ünlü bir edebiyatçı olacaktı belki de sıradan bir mühendis. öylesine lisenin bahçesini izliyordu. mithat yanına yaklaştığında irkildi. öylesine düşünüyordum dedi. sadece öylesine...

saatlerce yapabilecekleri etkinliklerden, okulda gerçekleştirebilecekleri ilginçliklerden konuştular. dersler ali'yi sıkıyordu. daha fazla şey yapmak istiyordu. ne yapabileceğini, okulda arkadaşlarını nasıl bir araya getirebileceğini her zaman düşünürdü. aslında son yıllarda ülkenin durumu iyi gitmemeye başlamıştı. büyük bir dünya harbinin çıkacağı konuşuluyordu. ali ülke sorunlarıyla ilgilenmekten genellikle kaçınmıştı. babası evde fazlasıyla konuyu açtığından aslında tamamen soğumuştu. evet yabancıların ülkeye gelip kafalarına göre yaşamaları onu rahatsız ediyordu ama aklı hep başka şeylerdeydi. yaşamak istediği bir hayatı yapmak istediği işleri vardı. mithata bunları anlatıyordu ali sami.

yatakhaneden gürültüyle kalktı. farkettiki uyanan bir tek kendisiydi. onu uyandıran ise dışarıdan kuvvetle duyduğu bir ses. goal! ingiliz askerlerin fink attığı istanbul sokaklarında kendi aralarında uydurdukları bir spor etkinliği vardı. futbol maçı. ve toprak zemine çaktıkları iki kazığın arasına meşin bir topu geçirmeye çalışıyorlar. ayaklarıyla oynuyor adına futbol diyorlar. alinin ilgisini fazlasıyla çekmiştir bu spor.. saatlerce yüzünü dahi yıkamadan yatakhanenin penceresinden izlemiştir bu maçı. ayaklarıyla topu süren ingiliz askerlerine bakıp özenmiştir. ilk işi mithatın yatağına gitmek olur alinin. kalk der. kalk sana bişey anlatacam. mithat şaşkın aliyi izlemekteydi gözlerini ovalayarak. ali başlar anlatmaya . işte aradığımız şey dostum. işte bak bizde bunu yapacağız okulda.

o gün öğleden sonra tanıdıkları herkesi okulun arkası bahçesindeki toprak beden eğitimi alanına çağırırlar.. atletik olanları ayırırlar. ali bir konuşma yapar. bu konuşma özellikle ülkede müslüman olmayan askerlerin koca imparatorluğun sahibi gibi dolaşmasına içlenen öğrencileri oldukça etkiler. ali bir durumdan bahseder. bu durum aslında ellerinden pek bir şey gelmeyen gencecik öğrencilerin intikam ateşini harlar. evet ali ingiliz askerlerini bu sporda yenmeyi amaçlamaktadır.

günleri günleri kovalarken ali ve arkadaşları sürekli idman yaparlar. futbol sporunda yavaş yavaş gelişmektedirler. bir gün ali ingiliz askerlerinden birine giderek bir maç yapmayı teklif eder. anında kabul görür bu teklif. gel gör ki aslında osmanlı devletinde futbol oynamak gerici zihniyet tarafından sürekli engellenir. ama gizlisaklı antremanlar sonuç vermiştir. ali takımı yeterli gördüğünde bu teklifi o askere yapmıştır. sonuç? alinin takımı maçı alır. o gece zafer sarhoşluğu ile hiç birini uyku tutmaz.

sabah ali erkenden kalkar sınıfa gider saatlerce sırasında oturup düşünür. herkes gelmeye başlamıştır. sınıf yavaşça dolar. yakın arkadaşı mithat yanına oturur. sessizce gülümseyerek bakışırlar. sonra bir anda ali sami yen mithata döner ve kurar o cümlesini. bir takım kuracağız mithat. ve o takımın tek amacı türk olmayan takımları yenmek olacak. burası galata meydanı. biz burayı saray yapacağız ....