bugün

ankara atatürk lisesi müdür yardımcısı.aslen beden eğitimi öğretmenidir.3 sene boyunca beni kapıda karşılamış,birçok kez de içeri almamıştır.
ankara atatürk lisesi'nin müdür yardımcısı;öğrencilerin korkulu rüyasıdır. başka hiç bir müdür yardımcısından bu kadar çekinilmez. aslında bir idarecinin olması gerektiği gibidir ancak idarecilik anlayışı ile öğrencilerin çıkarlarının örtüşmemesi kendisini korkulan kişi yapar. eğer okul forması haricinde birşey giyerseniz köşe kapmaca oynamaya kendinizi hazırlamanız gerekir. ama her halukarda iyidir, hoştur, zekidir.
ayrıca beden eğitimi öğretmenidir. eğer spor yapmayan bir insansanız yaptığın tek bir ders sonrasında bir hafta yürüme güçlüğü çekmeniz* muhtemeldir.
bir keresinde tenefüste bahçede basketbol oynarken görülmesi de öğrencilere dumuru yaşatmıştır.
ankara atatürk lisesi müdür yardımcısı..ankara'da nam salan yeganecik kabus.. öğrencisiyken size ne kadar çektirdiyse, mezunu olduğunuzda o kadar ilgilenen şirin insan.. beni okula kaydederken "böyle güler yüzlü olduğuma bakma, beni koridorda gördüğünüz zama kaçıcak yer arayacaksınız" demişti, demişti de ben nasıl inanmadım ona şaşırıyorum..

evet kaçtık, 4 sene boyunca kaçtık.. 4 sene boyunca bana okul numaram, adım ve soyadımla hitap etti.. 4 sene boyunca beni kapıda bekletti, 4 sene boyunca bana izin kağıdı vermedi, 4 sene boyunca beni koridorda çevirip "ne bu kravat, ne bu jöle" dedi bende her seferinde "limon mu sıksaydım hocam" diye yanıtladım..4sene boyunca her kavgamda odasına çağırdı, gülme krizlerine girdik yüzüne bakarak "son gülen iyi güler" dedi, güldü de.. 4 sene boyunca her hafta okuldan kaçmamızdan dolayı her pazartesi odasına çağırdı, dilekçe yazdırdı..ama o dilekçeleri yırtıp attığını sadece ders vermek istediğini mezun olup ziyaretine gidince söyledi..

kimi zaman beden eğitimi dersimize girdi,yaşına rağmen bizi haşat etti.. kimi zaman "ele başı sensin, azdırma çocukları, kötü çocuk, çürük elma" tabirlerine maruz kaldım, e tabi inek sınıfındaydım ve inekleri sosyalleştiriyordum yani gözlerini açıyordum..istenmeyen öğrenci tipiydim ama hiç bir saygısızlıpımı görmediği için içten içe severmiş beni. evli olmadığı,cocuk sahibi olmadığı için hepimizi çocuğu gibi gördüğünü, bu sene emekli olacağını söyleyince ve bizsiz hayatının bomboş olacagından bahsedip üstüne bir de gözleri yaşarınca 4 sene boyu cektirdiklerini unutup yüreğim sızladı.. hocam neden mezun olunca itiraf ettin ki bunları? neden sevdim seni birden? neden her sene "emekli olacak "dedikoduları cıkınca göbek attım da mezun olunca üzülmeye başladım?

hayatınızda başarılar hocam.. disiplininizden ve ilkelerinizde vazgecmemeniz dileğiyle..
bir zamanlar her sabah geç kalmamdan dolayı odasını ziyaret edip uzun konuşmalar yapmasına neden olduum ama yine de sabahları erken kalkmayı başaramadığım müdür yardımcımız.. üniversitede de alışkanlık olur dersleri kaçırırsın derken ne kadar haklı olduğunu şimdi anlıyorum..ayrıca her sene yayılan emekli olacak dedikodularına karşın yeni neslin korkulu rüyası olmaya devam etmektedir kendisi..
ankara atatürk lisesinden emekli olmadan önce 1996 girişli miniminnacık çocukları alıp 7 sene boyunca hiç bırakmadan 2002 yılında mezun edene kadar gerçekten müdür yardımcılığı nasıl olursa o şekilde davranan beden eğitimi öğretmeni. mezun olunduktan 5 sene sonra bile öğrencilerinin isimlerini, soyisimlerini, kazandıkları okulları, ailelerini hatırlayan; 2000 yılında birlikte yaşadığı kız kardeşini ki yamulmuyorsam elim bir trafik kazasında` kaybetmiş, bekar, eğitim-öğretim aşığı kişi.
herkesin ismini çat diye ezberlemesiyle ün salmış değerli hocamız. Son bilgilere göre emekli olmuş.
ankara atatürk lisesi denilince akla gelen önemli isimlerden biridir.
diğeri için lütfen (bkz: deli veli)

yazarın tamamen subjektif entrysi: yıldız hoca disipliniyle tanınır. zehir gibi zekasıyla ben daha dün ne yediğimi hatırlayamazken sizi alakasız bir yerde gördüğünde adınızla hatırlayabilir. mesleğini idealleri doğrutusunda yapan nadir insanlardan. mutlu da olduğunu düşünüyorum, çünkü üzerimizdeki emeği yadsınamaz.