yüzmeyi suya fırlatılıp atılınca öğrenen nesil

Babasının "obarey, yüzme böyle öğrenilir işte" nidaları eşliğinde kucağına alıp suya fırlattığı S.ke s.ke yüzme öğrenen nesildir.

Öğrenemeyenler zaten aramızda değil.

aramızda olmayanları saygıyla andığımız nesildir.

g*t korkusuyla saniyede 100 kulaç atmış nesildir.

Bisikleti düşerek öğrenen nesille aynı nesilde Yaşayan nesildir.

ağızına burnuna su kaça kaça yüzmeyi öğrenmiş olan nesildir.

yeteneği yoksa eğer denize fırlatsan da öğrenemiyor yüzmeyi.

hele ufak bir boğulma korkusu yaşadıysa sahilde bile otursa denizin yanından bir daha asla geçmiyor. fakat denizden korkan insanlar gitsin yüzme havuzuna hocasından bir haftada michael phelps olsun çıksın.

çoğu sadece suyun üstünde kalabilen nesildir. bunları at denizin ortasına 3 gün boyunca suyun üstünde kalırlar efendim.

köpek olmaları muhtemeldir

http://www.youtube.com/watch?v=scceZbKM2ls

yunanlardır.

profesyonel bir yüzme öğretme tekniğine tabi tutulmuş nesildir. kursta da böyle öğretilmişti bana zira. kurs derken, kolejin yüzme dersinden bahsediyorum. evet zengindik.

ortalama babamın yaşıtında(60 lı yaşlar) olan nesildir.

bulunan mekanın yakınında yöresinde varsa bir nehir, dere vs. gibi sularda, hemen oracıkta yüzme öğretilirmiş.
misal babama amcam öğretmiş. laa oğluuumm dur yapmaa diyene kadar kaldırdığı gibi cahan'a atmış babamı. sonrada pişkin pişkin hadi bana doğru yüz bakalım demiş. o zamanlar tabi cahan gürül gürül akan bir nehir. şimdiki gibi sönük, cılız değil. çocuk yaşta sayılacak bir genci akan suya atmakta nedir arkadaş babam anlattıkça gülerim hep. öyle öyle öğrenmiş işte. hem öğrenme şeklinden hemde tatlı suda öğrendiğinden çok king, deli yüzer.
allah ondan razı olsun.

dahil olduğum nesildir. allah onlardan razı olsun. şilede istanbullular denizin içinde oturup beline kadar ıslanırken, beni denize fırlatanlar sayesinde ankaralı olarak açılıp paşalar gibi yüzebiliyorum. ondan sonra "yaşadığın yerde deniz olacak aga" muhabbeti.

bunu babam yapmıştı küçükken. iskelede dolaşıyoruz "bak bak balık var " diye uca kadar gonderdi -hiç balık görmemiş gibi neden gittyisem sığır gibi- o ara kıça yedik tekmeyi bi baktık öğrenmişiz.

Hala oğlu şafak abim omzuna alıp çok uzaklara götürmüştü beni denizde. Götümü yırta yırta indirmesini söylemiştim. Orada öğrendim sanırım göt korkusuyla.

zeka kokan bir eylemdir. o kadar faydalı oluyor ki 5-6 yaşlarımdayken yapmışlardı bana bunu ciddi ciddi ölüyordum az kalsın. onun tramvası ile üstünden geçen yaklaşık 30 senedir denize giremiyorum hala..

yapmayın canım kardeşlerim yapmayın güzel arkadaşlarım..

birde diyorlar ki efendim niye türkiyeden bilim adamı çıkmıyor ?

çıkıyor ama kimse bunun farkında değil

zaten amariha da bizi gısganiiiy.

birde türkün kafası helada daha iyi çalışır

bunu da unutmayalım.

içinde bulunduğum nesildir. ilk önce suya alıştırmak için kafayı suya gömdürürler zorla, gözler yumulmaktan içeri kaçmak üzereyken dışarı çıkarılırsın hadi bakalım yok bi' şey di mi balık gibi benim kızım maşşallah sözlerini duyduktan sonra suya atılırsın.

Kendi basina debelenip hayata tutunmakla baglantili bir metafor mu bu? Degilse de olabilirmis.
Ben de bunlardan bir tanesiyimdir. Ben firlatilip atilmamistim aslinda. Atlamaya ikna edilmistim.