bugün

tatile çıkıp boğulan ve boğulma tehlikesi atlatan tiplerin de unutulmaması gerekir.
belki uludağ'a çıkmıştır*mevsim kış, hava ayazdır, dağda yüzme bilmeye ne hacet vardır?
görgüsüz gibi bir yaftalamayı hiçe sayaraktan bir tanıma gitmek istiyorum: yüzme bilmiyor diye tatilini yapmaktan mahrum kalmayan insandır. ne yani ben yüzme bilmiyorum diye tatile çıkamayacak mıyım? deniz kenarında güneşlenip, ayak parmalarımın ucunda yükselip denizin eşsiz serinliğini hissedemeyecek miyim? kumdan kaleler yapıp, ağaç dibinde ailemle pikniğin tadını çıkaramayacak mıyım? ayrıca bir giderim yüzemem, iki giderim yüzemem,üçüncüde bir de bakmışım ki suyun üzerinde durabiliyorum. bak ne kolaymış. ayrıca her suyun üzerinde duran yüzme biliyorum diye geçiniyorsa ben buna göbeğimle gülerim. asıl görgüsüz onlar olsa gerek. * *
tatile çıkmayı sadece yüzmek ten ibaret sanan görgüsüzden daha görgülü görgüsüzdür.
yazmayı bilmediği halde başlık açan görgüsüzden daha görgülüdür.
kültür turlarına katılan insandır.

yüzme bilmemek tatile gitmeme sebebi midir? adam belki doğa aşığı. karadeniz yaylalarına, peri bacalarına, antik efes harabelerine gidiyor tatilde. kim görgüsüz?
deniz kenarına gidiyorsa bile bu şekilde kınanamayacak insandır. hele de denize filan gitmiyorsa...esas görgüsüzlük insanlara şahsi yaşam biçimleri üzerinden hakaret etmektir.
denize sadece ayak parmaklarını sokmakla yetinen insandır.
ama asla görgüsüz değildir.

recep tayyip erdoğan tabiri ile sesleniyorum yazmayı bilmeyen ama başlık kusan yazarlarımıza ;

-aynaya bak aynaya, kendini gör terbiyesiz!
ne görgüsüz ne de süzme öküzdür. tatil bunun adı tatil! insanlar dinlenmek için tatile çıkarlar, yüzmek için değil. * *
(bkz: biliyorum ama yüzmüyorum)*
mavi tura iştirak edip hiç denize girmeyen, gününü tavuk, meyve yiyerek, sigara tüttürerek, kısık gözlerle koyları tetkik ederek geçiren şahıs.
deme öyle deme öyle mukaddes onunda hakkı var.
kaymayı bilmeyip uludağa giden görgüsüzle aynı kişilerdir, mevsimleri farklıdır. ulan ne görgüsüzsün, tatile dinlenmeye çıkar mı insan? illa yüzüne sümük yapışana kadar yüzmen, karda çanağını çatlatana kadar çırpınman lazım.
tatile çıkmayı, yüzme bilenlere mahsus bir davranış şekli zanneden görgüsüz uydurmasıdır. duy da inanmadır.
tatiden tek anladığı yüzmek olan öküzün ta kendisi bile olabilir belki de.
o kadarını ben bilemem.
tatilin deniz kum güneşten ibaret olmadığını bilen insandır.
sahil güvenlik tarafından her an gözaltına alınması endişesi yaşayan insandır.
(bkz: tatile gitmek için yüzme bilmek mi gerekir)
(bkz: yüzme bilmeyenler insan değil mi)
(bkz: tatil için deniz kıyısına gitmeye gerek mi var)
tatili, sadece denize girmek zanneden daha görgüsüzdür. tatil, gezmek, görmek, dinlenmek ve eğlenmektir. ayrıyeten kimse anne karnında yüzmeyi öğrenmemiştir.
başlık sıçandan, yaftalayandan daha görgüsüz olmayandır. tatilin yüzmeden ibaret olmadığının farkındadır. ayrıca yüzme bilmiyor diye denize yaklaşmayacak mı? girmez, kıyıda oturur. kime ne?
kastettiği tatil eğer denize gitmekse kendisinin yüzmeyi tatile gitmeden anne karnındaki suda öğrendiğini düşünmeme sebep olmuş yazarın sarfettiği sözdür.
sahilde, bilmemenin değil, öğrenmemenin ayıp olduğunu idrak edecek ve yüzme öğretecek bir terbiyeli insanoğlu bulma umududur tatile çıkartan.
üzülerek söylüyorum ki bu başlığı açan şahsın o terbiyeli ve görgülü öğretmen olmadığını cümle alem biliyor artık.
tatile çıkmak için yüzme bilmesi gerekmediğinin farkında olandır, görgüsü hakkında bir şey diyemeyiz.
görgü sonradan edinilen birşey olduğuna göre demekki herkesin bir zamanlar görgüsüz olduğunu kanıtlar söz öbeğidir.

ve evet kabul ediyorım yüzme bilmeyenler denize gidemezse eğer ben görgüsüzüm. yüzme bilmeye bilmeye denize girdim hemde karadenize aynı gün 3 kere boğulma tehlikesi geçirdim. pişman değilim.
tatili sadece denize girmek zanneden görgüsüzlerin bakış açısı. görmemiş ki, başka nasıl tatil yapılır bilmiyor. *
güncel Önemli Başlıklar