bugün

kendisine adeta tapınan yüzlerce müridini bade bade badeleyen, üzerine bir de paralarını yiyen şeyh ve oğludur...

korkmayın...
panik yok...
hikayemizin kahramanları bu kez hindistan'dan...

ama yaptıklarını okuduğunuzda ülkemizde yaşanan taciz, tecavüz, badeleme, cin çıkarma vb şarlatanlıklar ile ne kadar benzerlik gösterdiğini göreceksiniz...

neyse yaslan arkana çayını kahveni al başlıyorum...

hindistan'daki badeci baba ve oğul.
asaram bapu ve narayan bapu...
görsel

asaram bapu hindistan'da mehdiliğini ilan etmiş bir şeyh.
orada bunlara "guru" diyorlar.

müritleri asaram bapu'nun mehdi olduğuna, hatta tanrı olduğuna inanıyorlar.

günlerden bir gün, bir üniversite öğrencisi kadın sınıfını geçmesine yardımcı olması için "guru" asaram bapu'nun yanına geliyor.
asaram bapu kızın hem parasını alıyor, hem de kızı bir güzel badeliyor.

neyse, badelenmiş ve parası alınmış kadın, tanrının yardımı ile başarı sağlayacağını(!) düşünerek sınavlara giriyor.
lakin sınavlardan kalıyor.

sınavlardan kalan kadın, asaram bapu'ya gelip durumu anlatıyor.
sözde tanrı asaram bapu kadına "bana yeteri kadar iman etmedin" diye kızıyor.

bunun üzerine kadın sahte tanrı asaram bapu'ya daha fazla bağlanıyor.
bu süreç boyunca badeleme olayı da tam gaz devam ediyor tabi, ayrıca kadın sağdan soldan milletten para buluyor, kredi çekiyor gelip sahte tanrıya veriyor.

lakin kadının hayatı tam bir felakete dönüşüyor ve asaram bapu'ya "seni şikayet edeceğim" diyor.
tabi asaram bapu kadına "seni çarparım, hayatın felaket olur" diye tehdit edip yanından kovuyor.

sözde tanrı'nın kovduğu kadın, badelenmiş çaresizlik içinde guru ile yeniden barışmak için, asaram bapu'nun oğlu narayan bapu'dan yardımcı olmasını istiyor.

narayan bapu da aynı babası gibi, fırsatı buluyor ve kadını bir güzel badeliyor...

daha birkaç ay öncesine kadar akademisyen olmaya çalışan bu kadın baba asaram bapu ile oğul narayan bapu'nun seks kölesi haline geliyor...
görsel

gel zaman git zaman, 2012 yılında 16 yaşındaki bir başka kızın baba oğul sahtekar tanrılardan şikayetçi olması üzerine polis soruşturma başlatıyor.
soruşturmada yukarıda yazdığım akademisyen kadının da badelenme mağduru olduğu ortaya çıkıyor ve asaram bapu ve oğlu narayan bapu tutuklanıyor.

bu iki badeci pisliğin tutuklanmasının üzerine müritleri şaşkına dönüyor.
"ulan bu adam tanrı değil miydi? bir tanrı nasıl olur da tutuklanır" diyerek cesaret bulan 200 kadın daha sahte tanrı asaram bapu'dan şikayetçi oluyor...

meğer baba oğul mehdilerin yüzlerce kadını badeledikleri ortaya çıkıyor...

ha...
sahte tanrıdan yüzlerce kadın şikayetçi oluyor, ama geri kalan onbinlerce müridi sarsılmaz bir teslimiyet içinde sahte tanrıya biat etmeyi sürdürüyor.

hatta dışarıda kalan müritleri sahte tanrıdan şikayetçi olan kadınlara baskı yapıyor, onları şikayetlerini geri almaları için tehdit ediyor.

bu arada tehdit edilen kadınları tehdit edenler içinde kocaları da var...

tabi asaram bapu olayı tüm hindistan'da infial uyandırıyor.
adamın singapur'dan afrika'ya kadar milyonlarca müride sahip olduğu ortaya çıkıyor. bu meyanda 100'den fazla tecavüz şikayeti daha geliyor ve bu şikayetlerin çoğu 16 yaşından küçük çocuklarla ilgili...

badecilik, dolandırıcılık ve çocuk tecavüzcülüğü ortaya çıkan sahte mehdi, "bunlar dış güşlerin oyunu" demeye başlıyor.
müritlerine "bizi kıskanıyorlar kafirler" diye mesajlar yolluyor.

bir yandan da idamdan ve hapisten yırtmak için işi hem deliliğe vuruyor, hem de sağlık sorunlarım var ayağına yatıyor.
birden yürüyememeye başlıyor, tekerlekli sandalye ile görüntü veriyor ki kendisine acısınlar...
görsel

asaram'ın müritleri suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorlar. "tanrımıza komplo kuruldu, tanrımız bunu cezalandıracak, asaram namusumuzdur" diyerek tanrılarına bağlılıklarını bildirip mitingler yapıyorlar.
görsel

bu mitiglerde; "tanrımıza özgürlük, tanrıyı hapsedemezsiniz, tanrı katili olmayın" sloganları atılıyor.
görsel
görsel

müritleri asaram bapu'ya destek için mahkeme önlerinde "tanrıyla dayanışma" adı altında gösteriler ve toplantılar yapıyor. bu toplantılara onbinlerce kişi katılıyor.
görsel
görsel

ve yapılan bu miting ve toplantılar amacına ulaşıyor.
hindistan'da çocuk tecavüzünün cezasının idam olmasına rağmen, asaram bapu'nun müritlerinin devletin her kademesinde tanıdıklarının olması ve başbakan modi'ye yakın olmaları sebebiyle, sahte tanrının cezası ömür boyu hapis cezasına dönüştürülüyor.

tecavüzcü sahte tanrı idamdan yakayı sıyırıyor.
hem de kadınlarına, kızlarına ve hatta kendilerine tecavüz ettiği müritleri sayesinde...

bakın misal şu çok tanıdık gelecek.
mahkeme süresince asaram bapu ve oğlunun başbakan ile ve pek çok siyasi ile samimi fotoğrafları ortaya çıkıyor. (birlikte açılışlar falan)
görsel
görsel

tabi bu görüntüler üzerine başbakan modi tarikatlara ne istediyse vermekle suçlanıyor, ama kendisi "kandırıldım" diyerek işin içinden sıyrılıyor...

bütün bu süreç sonunda baba asaram bapu hapiste kalıyor, ama badeci oğul narayan bapu cezaevinden çıkıp tarikatın başına geçiyor.

tanrıları(!) asaram bapu'nun suçsuzluğunu kanıtlamak için yoksullara, fakirlere yardımcı olunuyor, tarikatın aşevlerinde halka bedava yiyecek ve çorba dağıtılıyor.
görsel

bu çorba öyle bir çorbaymış ki hiç bitmiyormuş...
aaaa...ne tesadüf...
bu hiç bitmeyen çorba bizde de var...(biliyorsunuz hangi tarikatta olduğunu).

tabi oğul narayan bapu'nun serbest kalması epey bir tepkiye yol açıyor. tepkilerden bunalan yetkililer, nihayet narayan bapu'yu da yeniden tutuklayarak hapse atıyorlar...
görsel

asaram bapu ve narayan bapu...
badeci baba oğul...
şu an her ikisi de cezaevinde.

ama tabi ki müritleri onların yolunu gözlüyor.
bu arada müritleri badeleyecek bir halife bırakmışlar mıdır gerilerinde?

muhakkak bırakmışlardır.
sonuçta badeleme must go on...
--------------------------------------------

nasıl?

eminim tüm bu anlatılanlar sizlere hep tanıdık gelmiştir.
olayın hindistan'da değil, türkiye'de geçtiğini yazsaydık herkes inanırdı. zira aynı olaylar, benzer şeyler malesef ülkemizde de oluyor...
hem de her gün...

peki bu benzerliğin nedenini bilmek ister misiniz?

hindistan'daki bu olaylar ile türkiye'deki tarikatların yapıları birbirine son derece benziyor, çünkü tarikatçılık vb bizim coğrafyamıza hindistan'dan gelmiştir...

örneğin, ülkemizde en çok mensubu bulunan nakşibendilik hindistan kökenli bir tarikattır.
bahauddin nakşibend ve onun öğrencisi imam rabbani önderliğinde 17. yüzyılda ortaya çıkmış.

hindistan'da tarikatların, cemaatlerin bu devirlerde ortaya çıkması ile din siyasete alet edilmiş, dünyanın en çok nüfus barındıran ülkesi bu tarikatçılık zırvaları ile güçsüz düşmüş ve çökmüş, nitekim bir ingiliz şirketinin sömürgesi haline gelmiştir...
https://seyler.eksisozluk...in-somurgesi-haline-geldi

bugün nakşibendi şeyhleri yani gavs dediğimiz kişiler de işte bu rabbani'nin izinden gidip kendilerini allah'ın yerine koyup şirk koşmaya devam ediyorlar...

rabbani'nin şirk koşuları için temel eser: (bkz: maktubat)'tır. bu eser rabbani'nin mektuplarından oluşur.
adam canı sıkıldıkça sürekli yazmış durmuş, 10 binden fazla mektubu var.
bu maktubat, imam rabbani'nin ölümünden sonra oğlu ve talebeleri tarafından derlenmiş.

işte bu imam rabbani bugün hindistan'ın serhind şehrinde yaşamış. türbesi de zaten burada.
görsel

aaaa...bu türbeyi, bu görüntüyü bir yerlerden hatırladın değil mi?
tabi ki hatırladın. bu türbeyi cübbeli ahmet logo olarak kullanıyor çünkü, illa ki görmüşsündür.
görsel

şayet cübbeli ahmet'in sattığı rüyada peygamber gösteren terlik ve yanmaz kefeni alırsan üzerine bu logo işlenmiş ambalajda gelecek.

neyse,
yukarıda gördüğünüz rabbani türbesi dünya nakşibendilerinin hac merkezi.

yani bizim menzil falan var ya, hah işte o menzil köyü direkt buraya bağlı.

nakşibendiliğin hac merkezi olan serhind şehrinde nakşibendiler dışında yaşayan bir başka dini grup da sikh'ler (bkz: sih)
işte nakşi sufiliğinin temelinde yatan da bu sikh inancı zaten.

sikhlerin piri, baba nanak denilen kişi, nakşilerin piri de rabbani.
ve her ikisi de aynı şehirden çıkmış.
imam rabbani, baba nanak'tan daha sonra dünyaya geldiği için ciddi şekilde bu kişiden etkilenmiş.

zaten kimi mutasavvıflar, kitaplarında hindistan'da mertebeleri yüksek çıplak dervişler gördüklerini öve öve anlatırlar.
bu münzevi hayat, tasavvufa ciddi manada ilham olmuş şeylerden. zaten münzeviliği her ikisi de övüyor.
nakşibendilik, burada hinduizm ve sihlik'ten etkilenmiş belli ki...

sikhler başlarını mutlaka örterler.
çoğu kez çunni ve dupatta denilen sarıkları yanında bazen bone benzeri çorapsı şeylerle de başlarını örterler.
bu sarıklar rengarenktir.
görsel

tanıdın mı bu sarıkları?
tanıdın tabi.
kıbrısiler, uşşakiler vb bu tip rengarenk sarık takarlar, süslenirler. bildin değil mi onları;
görsel
görsel

tanıdın değil mi? bildin hep bunları ve şu an kafanda parçaları birleştirdin bile.

neyse ki yazıyı tamamlamam lazım.

sihlik aslında islam'dan kopan bir din.
ancak pencap bölgesini tamamen ele geçirince bu kez ordaki müslümanları etkilemişler ve ortaya islamdan apayrı bir din olan ve fevkalade şirkler içeren nakşibendilik-rabbanilik çıkmış.

her iki inanış da dinleri ve inanışlarını sürekli menkıbelerle diri tutma ihtiyacı duyuyorlar.
sayısız "kutlu kişi" ve olağanüstü maceraları ile hikmetli sözleri ve kerametleri gırla gidiyor bu bölgede.
suda yürüyeni, bulutu avuçlayanı, havada uçanı, üfürüğü ile kağıdı kelebeğe çevireni, yediği tavuğu dirilteni, meleklere amelelik yaptıranı...
bu hikayeleri biliyorsun, yazdık hep.
(bkz: abdülkadir geylani nin yediği tavuğu diriltmesi)
(bkz: gavs ın meleklere saman taşıtması)

sikh'ler tarikat büyüklerine "gurban" derler, bu sıfatı menzilciler de kullanır.
ama bu gurban sıfatının bildiğimiz kurban ile alakası yok.
"guru" yani bilge kişi anlamında...
görsel

bu gurban'lar pencab çevresinde bolca bulunur.
guru da denir ki popüler kültürde en çok bunu duymaya alışığız.
bunların ilahi grupları da vardır. bu"evliya" hikayeleri ve ezoterik havalarından etkilenen avrupalılar, buraya gelip sikhliğe geçerler ve münzevi bir hayat yaşayıp yaşamın sırrını keşfettiklerine inanırlar.

yani; gurban-guru=gavs.

bakın burada da sikh'ler toplu cemaat yemeğindeler;
görsel

en baştaki kim?
gavs tabi ki...

her neyse.
gördüğünüz gibi ülkemizdeki tarikatların çoğu hindistan'daki sikh dini'nden etkilenmiş, sikh sufiliğini birebir copy paste yaparak islam'dan sapılmış ve apayrı birer şirk dini olmuşlardır.

işte bugünlerde sıklıkla gördüğümüz şirk beyanlar, uçmalar, kaçmalar, konmalar, badelemeler, cin çıkarmalar, tacizler, tecavüzler falan hep bu sikh ezoterizminin müslüman tarikatlarına yansımasıdır.

bu yüzden yazının en başında anlattığım yüzlerce kadını badeleyen baba ve oğul figürünü hindistan'dan al, türkiye'ye koy hiç sırıtmaz...

------------------------------
------------------------------
kaynaklar:
https://en.wikipedia.org/wiki/Asaram
https://www.financialexpr...meline-of-events/1144731/
https://www.bbc.com/news/world-asia-india-43889797
https://en.wikipedia.org/wiki/Sikhism
https://en.wikipedia.org/wiki/Ahmad_Sirhindi
dr. yüksel hoş.-->https://twitter.com/jxlhs
(bkz: tarikatçıların ebu cehil den daha müşrik olması/#43019061)