bugün

naziler öncesi almanya'da yapılan alman düşmanlığına benzer.
türk'lerin güçlendiğinin göstergesedir. zayıf tipleri herkes sever. meyva veren ağaç taşlanır demiş atalar.
olmayandır. paranoyaklaşan milliyetçi kitle vardır.
düşmanlar kaybeder.
işin acı tarafı bu düşmanlığı bazen türkçü, bazen dinci, bazen kürtçü maskesi takan çıfıtlar ve çaşıtlar yaparlar. bazen dolaylı, bazen doğrudan.
bu arada: türkiye'ye düşman olan kim varsa yedi ceddini sikeyim. yarası olan gocunsun, ister özelden küfredin, ister burdan sıçın. ülkeme düşman olanların alayının amına koyayım.
derler ya türk'ün türk'ten başka dostu yok. türk bile kendine düşman;
(bkz: ermenileri katlettiğimiz gerçeğini kabullenmemek) dip notu okumadan geçmeyiniz.
yanlış tespittir.
Yükselen bir düşmanlık falan yok. Düşmanlık seviyesi eskiden neyse şimdi de odur. Fransa'nın son yaptığı ya da diğer devletlerin aleyhimize gerçekleştirdikleri icraatları, son dönemde içine kapanık bir türkiye'den ziyade, dışarıda yüksek sesle sesini duyuran bir türkiye ile karşı karşıya kalmalarından dolayıdır.

Eskiden böyle basitliklere gerek kalmadan türkiye'yi avuçlarının içine almaya alışan bu devletler, şimdi kendi övündükleri özgürlük, demokrasi, temel haklar gibi kavramları, tüm dünya'nın gözü önünde reddederek türkiye'yi yine alaşağı etmeye çalışıyorlar.
Bu da bunların acziyetini gösterir. Cumhurbaşkanımız ile görüşme cesaretini bile gösteremeyen korkak bir devlet adamı, ne kaybettirebilir ki bize? Uzun vadede kazanan türkiye olacaktır inşallah. Tabi kin ve nefret duyguları ile değil, tarihindeki o devlet diplomasisinde olduğu gibi kendine yakışır ve sağduyulu hareket ederse tabii.