bugün

Savaşıyorlar ama en azından birbirlerini dinlemesini iyi biliyorlar. Bu Türk siyasetinde olumlu bir çelişmedir efendiler!

Gün geçmiyor, tapelerle savaştıklarını ve bunun ahlaksızlık olduğunu haykırırken diğerinin ses kaydını da deşifre etmeyi unutmayan siyasetçiler(dış güçler, iç mihraklar, paraleller, meridyenler) görüyoruz. Hepsi de ordalar be! ve birbirlerini "ileride kullanacağız" diyerek çok iyi dinlemişler. Savaşıyorlar, silahlarını kuşanmışlar ufak ufak sıkıyorlar. Elinde malzemesi olan yeri geldiğinde "gediğine oturttuk" şimdi diyerek saldırıyor. Sonra bir sevinç gösterileri efendim, "zaferi biz kazandık" naraları. Hep kazandıklarını zannediyorlar.

Oysa;
adam gibi,
ahlaklıca,
yolsuzluğa bulaşmadan,
başkalarının kişilik haklarına saygı duyarak,
farklı fikirleri gerçekten ve gönülden dinleyerek,
sadece kendi çevresinin, ticarethanesinin, vakfının, derneğinin, cemaatinin -her neyse- çıkarları için değil ülkeyi huzura götürecek çıkarların peşinde yürüyerek,
toplumsal gelişim için bir kesimin değil her kesimin refah seviyesini yükseltmeyi amaç edinerek

yönetilmediği için bu ülke, Türkiye kaybediyor.