bugün

(bkz: geldikleri gibi giderler)
halk

"emekli maaşının yüzde 30'unu kesen, batan holdingleri çıkarıp kendi maşası olarak kullanan, tüm öz kaynakları yani "vatan" ı yabancılara satan, vatandaşına "senin oğlun da işsiz kalsın" diyebilen, laik olanı müslümandan saymayan, benzine 5 yılda 400 kere zam yapıp seçimden sonra hiç zam yapmadık dediği elektriği iki katına çıkaran, oğluna gemiler alan ve holdingler kuran, devamlı geçmişin arkasına saklanan ve başarısızlıkları muhalefete yıkmaya çalışan, askerimizin kanını dökerek ve canını vererek aldığı kıbrıs'ı binbir oyunla avrupalılara peşkeş çekmeye çalışan, amerikanın kucağından inmeyen, memlekette insanlar 10 ytl için ölürken sanki başka hiçbir sorun yokmuş gibi türban diye çığıran ve tüm satılmış basınını da türban diye çığırtan ve yine o basınla alttan alta insanların beynini yıkayan, cahil millete odun kömür dağıtıp oy alan ve devamlı oy alabilmek için de o halkı oduna kömüre muhtaç bırakmak için herşeyi yapan, borsanın yüzde 70 ini yabancılara satıp bir kuruş vergi almayan, ülkeyi namerde muhtaç eden, bu memlekete demokrasi özgürlük ve laikliği ve daha birçok şeyi bedavadan vermiş olan "atatürk" e saygısızlık eden ve bunun adını demokrasi koyan, konuşmaktan, tartışmaktan aciz sürekli sataşma siyaseti ile yol alan, siyasi kariyeri belediye başkanlığından öteye gitmemiş ve başbakanlık için yeterli donanıma sahip olamayan, en önemlisi de tüm bunları yapıp satılmış medyası ve bizim cebimizden çıkan vergilerin verdiği ekonomik güç ile hala bu insanların oyunu alabilen" kişileri seviyor.

o yüzden gitsede ardından gelecek kişi veya hükümet daha iyi olmayacaktır. tarih bunu böyle kayıt etmiştir.
ekonomik kriz olmadıkça mümkün gözükmeyen hadisedir.
tayyip önderliğinde gerçekleşme olasılığı, johnny deep`in türkiye cumhuriyeti başbakanı olması ile eşdeğerdir.
kanımca oldukça zor bir hadisedir.böyle düşünenlerin çoğu da eleştirirken ölçüyü kaçırıp bolca sallamaktadır.

efendim emekli maaşından yüzde otuz kesilmez,evet bir miktar kesinti yapılır ama bu sürekli vardı bu hükümet çıkarmadı.
benzine ne kadar zam yapıldığı kadar ham petrolün varil fiyatlarının da ne kadar arttığı araştırılıyor mu acaba?
elektriğe gelen zam %100 değil yanılmıyorsam %20-30 civarı.peki 5 yıldır her yıl enflasyon oranında zam yapılsaydı şu anda elektriği kaça kullanıyorduk?
ülkede 1947'den beri sürekli amerikanın kucağından inmeyenler başa geliyor.bunu trannkkkk diye kesmek de o kadar kolay değil.
vatanı satmak denilen şeyin adı özelleştirme.zahmet edilip araştırılırsa bunun tüm gelişmiş ülkeler tarafından uygulandığı görülür.ayrıca bu ''yabancıya satış'' eylemlerinden birini de tsk(türk silahlı kuvvetleri) yapmış ve oyakbankı hollandalılara satmıştır.
akp iktidarının gelecek seçimde alacağı oy oranı hakkında tahmin. bence yüzde 30 'dan aşağı almazlar bu millet kör oldukça. ama ne oy alırlarsa alsınlar bu memleketin içine ettiler bu gerçek değişmeyecek.
oyakbankı türk silahlı kuvvetlerinin satmadığını sanan bünyelerin olduğunu gösteren önerme.oyakbank oyak(ordu yardımlaşma kurumu) tarafından satılmıştır.
pembe cümleler vatan kurtarmaz.
petrolüm varil fiyatından bahsetmek şu an onu yüzde 400 zamlı kullandığımız gerçeğini değiştirmez. reklam panolarına 5 yıldır zamsız elektrik kullanıyorum yazmayı bilenler seçimden sonra da buna zam yapmamayı bilmeyecekse o panoları para verip donatmayacaklardır. tabii ki bu aşikardır. zaten zam yapan ve enfilasyonu ayarlayan aynı olduğuna göre bu konuyu tartışmanın da bir manası yoktur. amerikanın kucağından inmeyen devlet adamı kavramını kullanamayacağınız devlet adamları vardır.
(bkz: bülent ecevit) biliyorum ki bülent ecevit şunu yaptı bunu yaptı diyerek asıl konudan kaymaya çalışanlar olacaktır. fakat bülent ecevit cumhurbaşkanıyla başbakanıyla ikide bir bush un elini eteğini öpmeye amerikaya gitmezdi.
asıl konu şudur ki. minarenin kılıfının her zaman hazır olduğu açık ve net bellidir. bahaneler tükenmeyecektir. fakat tabloya bakarsanız yada bakmak isterseniz durumun hiçde güzel olmadığını göreceksiniz.

yüzde 47 ile gelenler oyunu çok güzel oynamaktadır.

gereksiz bilgi: ordu yardımlaşma kurumu doğrudan orduya ait değildir. akp ile elini attığı her işte muzeffer olmuş olan tsk'yı karşılaştırmak da kanımca gafletten başka birşey değildir.
akp'nin yaptığı her haltı savunan bir halk olduğuna göre işbu parti için gerçekleşmesi imkânsız bir durumdur.