bugün

Kazan'lı bir Türktür. Politikacı, gazeteci, mütefekkir ve tarihçi olarak tanınır. Türk Gazetesi'nde yayınlanan Üç Tarz-ı Siyaset makalesi Türkçülüğün gelişmesinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.
daha detayli bilgi icin:
http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=303
ziya gökalp ile eşleştirilmesi rağmen aralarında ciddi ayrımlar olmuştur. atatürkün fikri altyapısı etkilemiştir. türk tarih kurumu nun kurucusu ve ilk başkanıdır. çıkarmış olduğu türk yurdu dergisi türk ocakları bünyesinde halen yayına devam etmektedir.
özellikle ile türklük ile islamlık ayrımını yapmış, laik türkiyenin bu anlamda fikir babalarındandır. hakkında çıkan ateist suçlamalarına rağmen, bir dönem kaldığı fransa da dahi namaz kıldığı dostlarınca anlatılmıştır.
jön türk devriminin ardından kasım 1908 de istanbula yerleşmiştir. uzun yıllar boyunca özellikle 1905 devriminden sonra çarlık yönetimine karşı verdiği sonucsuz mucadelesi ve osmanlıda 1908 temmuzunda ilan edilen basın özgurlugu serbestliği rusyayı terk etmesinde etkili olmuştur. 1909 yılının başında jön turk döneminin ilk milliyetci örgutu turk derneğini kurdu. dernek genel anlamıyla akçura'nın 1904 senesinde yayınlamış olduğu Üç tarz -ı siyaset anlayışı içerisinde ideolojik cercevesini oluşturdu. turk milliyetciliği osmanlı içerisinde yaygın bulunmadığından dolayı ihtiyatlı davranan akçura dernek başkanlığına fuat raifi , fahri başkanlığa da osmanlı hanedan uyesi yusuf izzettin'i getirdi. dernek uyelerinin çoğunluğunu darulfunun cevresi oluşturmakla beraber rusyada bulunan yada rusyadan gelen uyelere de sahiptir. hatta ermeni kökenli olan agop boyacıyan da dernek uyesidir.
yusuf akçura osmanlı içerisinde turk birliğini temel alan, turk ırkına dayanan bir turk ulusal hareketi oluşturabilmek için kurduğu dernek bir çok farklı düşünce akımının karşılıklar içerisinde birarada yer almasına rağmen özellkle osmanlıcanın ıslahına dayalı geniş bir kampanya yurutmuştur.
akçuranın turk milliyetciliği, panturkizm anlayışı cercevesinde turklerin yaşadığı her coğrafyanın, her boyun ortak bir devlet altında bulunmasına dayanmaktaydı.
yusuf akçuranın siyaset temelini oluşturan üç tarzı siyaset makalesi aslında kendi yakın arkadaş cevresinde bile fazlası ile gercekten uzak bulunmaktaydı. ozellikle ahmet ferit ''osmanlı ulusu kavramının rededilmesi tezini kabul etmiyor, osmanlı yönetiminin,butun turk sınırlarını veya uyruklarını koruyamayacağını ve sınırları içinde yaşayanları turk yapamayacağı konusunda''itirazlarını ifade ediyordu.
akçura, panturkizm anlayışı cercevesinde etkili olduğu cevrelerde osmanlı imparatorluğunun yayılmacı anlayışına görüşleriyle temel dayanak oluşturdu. enver paşanın bu hayaller ile girdiği savaş, imparatorluğun yıkımına davetiye çıkarıdı.
cumhuriyetin ilanı ardından turan anlayışını terk eden yusuf akçura, istanbul milletvekilliği ve turk tarih kurumu başkanlığı görevini ölüme değin sürdürdü.
türkçüdür. Mustafa Kemal Atatürk'ün yakın çalışma arkadaşı olmuştur. Genç cumhuriyetin kültürel yapısının oluşmasında önemli katkıları olduğu yadsınamaz.

(bkz: türkçülük)
en kral ilef hocalarından ve gözde kameramanlardandır.
Yanlizca turkiye'ye degil butun turk dunyasina mal olmus buyuk fikir adami. icerde ve disarda her zaman hayatini ortaya koyarak zindan ve mahpeslerin butun izdirap ve iskencelerini goz onune alarak son nefesine kadar turkluk icin calismis buyuk bir turk aydinidir.
3 tarz-i siyaset eseri pek muhimdir. akcura bu eserinde osmanli imparatorlugu'nun yasamasi icin onundeki seceneklerin osmanlicilik, panislamizm ve " irk esasina dayali mustenit turk milliyetciligi" oldugunu ve bunlardan en uygunun da sonuncusu oldugunu belirtmistir.
toplumsal cozumlemelerinde marksizmin bazi yontemlerini kullanmistir. carlik rusyasi'nda var olan burjuva anlayisinin osmanli'da olmayisini buyuk bir eksiklik olarak gormus ve bu gorusunu " bir toplum koylu ve askerden olusamaz, muhakkak ki bir burjuva sinifinin olmasi gerekir" seklindeki vecizesiyle ifade etmistir.
üç tarz-ı siyaset makalesi türkçülüğün temelini oluşturmaktadır. yanlış hatırlamıyorsam 21 sayfadan oluşan bu makalede kısaca osmanlıcığı, islamcılığı tanıttıktan sonra türkçülüğün esasına değinmiş, dış türkler meselesinden de ileride atsız'ın ondan esinleneceği şekilde bahsetmiştir. ayrıyetten türk ocaklarının kuruluşunda geçen katkılarını unutmamak lazımdır.
1932-1935 yılları arasında türk tarih kurumu'na başkanlık etmiştir.
pantürkizm akımının ünlü ideologlarındandır.
gazi mustafa kemal paşa'nın da yakın çalışma arkadaşı olan yusuf akçura,türkçülüğün kilometre taşlarından biri olarak kabul edilen üç tarzı siyaset makalesinin de yazarıdır.milliyetçilik kavramını bambaşka bir bakış açısıyla irdeleyen akçura,demokratik milliyetçilik ve saldırgan milliyetçiliğin ayrımı yapmıştır.ona göre demokratik milliyetçilik,savunucu bir anlayışa dayanır,saldırgan formu gibi emperyalizmin bir formu değildir.demokratik türkçülik,milliyet esasını her ulus için bir hak olarak görürken,saldırgan milliyetçilik,tıpkı avrupa nasyonolistleri gibi,diğer milletlerin haklarına tecavüz etmeyi onaylar.

yusuf akçura'nın türk siyasetine düştüğü önemli bir not da batı'nın tarih boyunca türk milleti'ni bir düşman olarak gördüğü,özellikle osmanlı döneminde kazandıkları türk devletini sömürge yapma arzularını her daim devam ettirecek oluşlarıdır.nitekim yusuf akçura'nın bundan 90 sene önce yaptığı tespit, hala geçerliliğini korumaktadır.
kamâl atatürk'ün çalışma arkadaşı, ikinci dönem tbmm'de istanbul milletvekili, türk tarih kurumu'nun kurucu üyelerinden büyük türkçü profesör.

- "dinler, din olmak bakımından gittikçe siyasî ehemmiyetlerini, kuvvetlerini kaybediyorlar. içtimaî olmaktan ziyade şahsîleşiyorlar. cemiyetlerde vicdan serbestliği, din birliğinin yerini alıyor."

- "taarruzî milliyetçilik, dünyada henüz bitmiş değildir. fakat zannediyorum ki bu nevî milliyetçilik, er geç zevale mahkûmdur; rusların, avusturyalıların, almanların başına gelen, bir gün olup diğer emperyalistlerin (sömürgecilerin) de başına gelecektir."
ziya gökalp ile aynı fikriyatı savunan fakat bazı hususlarda ondan farklı düşünen türkçü aydındır. yusuf akçura, islamiyet öncesi türk kültürünün diriltilmesini gerektiğini savunan bir aydındır.gökalp ise, mevcut kültürün korunması ve geliştirilmesinden yanadır.zira onun için islamiyet öncesi türk kültürü fosilleşmiştir, diriltilmesi imkansızdır.
Gökalp'e göre daha ilerici bir milliyetçilik anlayışı gütmüştür. Gökalp'in birçok tespiti ölümünden 10 yıl sonra eskimişken Akçura'nın birçok tespiti hala geçerliliğini korumaktadır.Bu açıdan durduğu nokta itibariyle Akçura Modern Türkiye'nin en önemli fikir adamlarından biridir.
Türkçülük akımının önemli temsilcilerinden biridir sanıldığı gibi bir ırkçı değildir hatta görüşlerinin demorat yanının ağır bastığı bile söylenebilir.
Atatürk hakkında:
''insan kümelerini ve insan fertlerini avucunun içinde istediği gibi kullanabilen, ölçülmez bir kuvvete sahip bir ruhlar hükümdarının huzurunda bulunduğunu hayraniyet ve tebcil ile duyuyor.'' şeklinde doğruluk payı bulunmasına karşın abartılı bir yorum yapmıştır.
Ünlü Türk milliyetçisi. Dönemin kadın muharrirlerinden halide edib adıvar ile Türk ocağı'nda bazen fikir birliği, bazen fikir ayrılığına düşmüşler. hatta aralarında itiraf edilemeyen romantik bir aşk yaşandığı da söylenir.
türk milliyetçiliğine ve türk milliyetçilerine asılsız iftiralar atanların
mutlaka okuması gereken büyük türk milliyetçisi.
(bkz: üç tarz-ı siyaset)
cumhuriyet rejiminin fikir mimarlarındandır. türk ocalarının kurucuları arasında yer alır. aşırı milliyetçidir, hatta büyük bir aşk yaşamalarına rağmen halide edip ile sırf yahudi kökenli olduğu için evlenmemiştir.
78 yıl önce bugün uçmağa varan büyük türkçü.

görsel
tarihçi.
Yükseköğrenimini istanbul Harbiye Mektebi’nde tamamladı. Harp Akademisi’nde okurken sürgün edildi. Trablusgarp’tan kaçarak Paris’e yerleşti, orada siyasal bilgiler öğrenimi yaptı. II. Meşrutiyet’in ilânına dek Rusya’da öğretmenlik ve
gazetecilikle yaşamını sürdürdü. istanbul’a dönünce siyasal tarih öğretmeni olarak Harp Akademisi’nde, Darülfünun’da görevlendirildi. Türk Ocağı’nın ilk kuruluşunda (1911), ikinci reis olarak görev aldı. Türk Yurdu dergisini yayımlayarak, Türkçülük akımını destekledi. Mütakerede, Adnan Adıvar, Mehmet Emin Yurdakul ile birlikte Millî Türk Fırkası’nın kurucuları arasına katıldı. Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’ya geçti, istanbul’dan milletvekili seçildi (1923).
Daha sonra Ankara Hukuk Mektebi’nde tarih hocalığı, Türk Tarih Kurumu başkanlığı, istanbul Üniversitesi’nde tarih profesörlüğü görevlerinde bulundu. Kars milletvekiliyken öldü. “Üç Tarz-ı Siyaset”, “Muasır Avrupa’da Siyasi ve içtimai Fikirler ve Fikrî Cereyanlar”, “Şark Meselesi”, “Siyaset ve iktisat”, “Tarih-i Siyasî Dersleri” adlı kitapları vardır.

Kaynak: http://www.yeniansikloped...cura-yusuf/#ixzz2OQDPKRyw
üçüncü rusya müslümanlar kongresinde müslüman ittifakını siyasi bir niteliğe dönüştürmeyi düşünmüştür ismail gaspıralı karşı çıksa da sonunda ittifak isimli bir parti kurulmuştur; fakat dünya savaşı çıkması sebebiyle ardından herkes kendi kabuğuna çekilmiştir.
ziya gökalpin fikir babasıdır. ziya gökalpin fikirlerinin temel taşı harç betonu bu kişidir.
ulusçuluğun oturtulması için türk burjuvazisinin ve orta sınıfının meydana getirilmesini şart koşmuş olan türk aydını. çağdaş devletlerin temelini orta sınıfın aktifleşmesine bağlayan akçura, kusurlu bir uzviyet olarak gördüğü memur, köylü ve eşrafın canlandırılmasının zaruri olduğunu ifade etmiş ve ulusun kurtulması için gayr i türk osmanlılarla rekabet edecek bir yapının olması gerektiğini dile getirmiştir.