yurtdışında yaşamak isteyen tip

ekseriyetle hazırcı ve hiçbir işe yaramayan insanlardır. avrupa'nın nasıl avrupa olduğundan haberleri yoktur. avrupa insanının ödediği bedelleri ödemek istemez ve hazıra konmak ister. ne kadar giderse gitsin ikinci sınıf vatandaş olarak görülecektir ve görülmelidir. avrupa'nın yerinde olsam bunların hiçbirini almam, hepsini geri şutlarım. şimdi ne kadar bana sövülürse sövülsün, ne kadar üzerime gelinirse gelinsin bundan yıllar sonra haklı olduğum avrupa insanı tarafından anlaşılacak ama olan olmuş olacaktır.

Ülkedeki mallardan bıkmıştır

(bkz: bunlar katiyen eğitilmezdir boşuna uğraşmayın)

geç kalmıştır. uyum sağlayamaz.

bu entry altına gelip hala kendilerini savunuyor yurtdışına gitmek isteyenler. yahu tamam damarınıza dokundum, işin içine çıkar girdi tabi ki gelip söveceksiniz ama gerçeği kabul edin. siz oranın insanı değilsiniz, siz hazırcı, bedel ödemeyi sevmeyen insanlarsınız. avrupa şu an sizin gibi hazırcıları ülkesine alarak büyük bir hata yapıyor. çünkü bugün avrupa geriye gitmeye başlasa siz orayı da terk edeceksiniz. hatta bununla ilgili koca bir araştırma yazısı da mevcut ve bu konu şu an yeraltından tartışılmaya başlandı. bakalım yıllar sonra kim haklı kim haksız. görüşürüz.

(bkz: Mal beyanı)

insanlık tarihi boyunca sürekli göç etmiştir. insan kendini daha iyi şartlara sahip yerlere gitmek ister.

Şuan Türkiye ortalamasında, ortanın üzerinde bir maaş alıyorum. Kira öder gibi ev sahibi oluyorum, arabam var. Birde babadan kalan evin kirası var. Memur bir kızla evlensem gayet rahat bir yaşamım olur.

Ama ben abd de garsonluk yapmayı göze alıyorum. Ki değil garsonluk, kendi işimi yapacak yetkim de olursa 10 sene çalışır Türkiye ye tatil yapmaya abd pasaportuyla gelirim.

Sadece Türkiye değil, dünya kaçıyor. Saat satan siyahiler ne diye Türkiye ye geldi? Biraz düşünce.
Dünyanın her yerinde insanlar, insan gibi yaşamak ister.

Ne bedeli?! Örnek versene?

Baba parasıyla Türkiye de rahat bir yaşam süren yazar başlığı.

hepimiz artık dünya vatandaşı olsak da, bazı ülkelerde "öteki" olmaktan kurtulma şansımızın olmadığını kabul etmek zorundayız.

yukarıda ki şahıs ''abd'de garson olup bu ülkeye tatil yapmaya gelirim'' demiş. ''ne bedeli'' demiş bir de. sıfır tarih bilgisi var arkadaşımızın. sen bugünkü avrupa'yı avrupalıların eline altın tepside mi verdiler zannediyorsun? bana böyle cümlelerle gelince ayar oluyorum. yahu sen ''bedel ödemek'' hakkında ufacık bir fikir sahibi bile değilsin. aç oku bakalım adamlar ne bedeller ödemişler. zamanında kiliseyle yaptıkları savaşlarda ödedikleri bedeller hakkında sıfır bilgi sahibisin. cahillikle yaptıkları savaşlar hakkında da sıfır bilgi sahibisin. sen adamların ödediği bedellerin tümü hakkında sıfır bilgi sahibisin. işte bu adamlar bugün senden üstünse senin gibi düşük zekalı olmadıkları için, senin gibi ülkerinden kaçmayıp mücadele ettikleri için böyle ilerlediler. sen ise bu ülke için hiçbir bedel ödemeden gideceksin. adam seni ülkesine alacak, sonra adamların en ufak bir sıkıntısında kaçacak delik arayacaksın. çünkü hiçbir mücadele yeteneğine ve kutsal duyguya sahip değilsin.

ama merak etme avrupa'da görev başına gelenler işin farkında değiller. çünkü kendi kuyularını kazmaya başladılar. çünkü meta duygularının önüne geçmeye başladı. bilinenin aksine avrupa'da eskiden meta değil duygu ağırlıklıydı. duygu ağırlıklı olmasa bugünkü avrupa için kimse mücadele etmezdi zaten. geçen danimarka gençliğinin içler acısı halini görünce anladım kuyularını kazmaya başladıklarının. feryat ediyor bazı avrupalılar ama seslerini duyan yok.

mesela sen bugünkü avrupa'yı avrupa yapan hobbs gibi insanların ismini bile duymamışsındır. neyse devam edecektim de sıfır bilgi sahibisin, cidden üzülüyorum, belki şu yazdıklarımı okuyan felsefe, tarih bilen bazıları çıkar sırf onun için yazdım.

Nerede yaşamak isteyeceğine bağlı olarak mantıklı düşünen tiptir. Avrupada ırkçılık oldukça yüksek düzeyde. Aysa tercih edilebilir tabi ki gelişmiş olan japonya, güney kore. Orayada uyum sağlamak japonyaya göre oldukça zor olacaktır.

bu aralar kafamı kurculayan fikir,evlenmekten daha mantıklı duruyor.2 sene gidip gelsem,burada kıyak bir müdür olabilirim.

Değerinin anlaşılamadığı ve insan olarak hissedemediği içindir yoksa bir ev için bir ömür feda etmek akıllının işi mi.