bugün

komşunun bu kupada okkalı sıçtığının göstergesidir.
avrupa şampiyonasında % 75 top hakimiyeti olan portekizi yenen takım.
hırvatistan deplasmanından ıkına ıkına 1 puan çıkaran takım. maç sonucu mu? tabi ki 0-0. taktik mi? 10-0-0.

bunların oynadığına futbol deniyorsa; arjantin'e, almanya'ya, brezilya'ya, hollanda'ya, ispanya'ya çok ayıp ediliyor.

(bkz: iğrençsiniz ibneler)
uludağ sözlük yazarları tarafından iyi beklentilere sahip takımdır.
kalesini koruyabilmek için andropoza girmenin şart olduğunu düşündüren futbol takımı.
hikmet karaman'a inat desteklediğim futbol takımı.
her ulusal takımın bir karakteri var.

biz gaza gelen, anlık parlayan, iyi oynadıkça açılan ve defansı sevmeyen, beceremeyen bir takımız.

yunanistan'da da analar stoper, libero, bek doğuruyor sadece. teknik direktörler de onlardan forvet, ortasaha falan yaratıyor ellerinden geldiğince...

bu arada yunanistan coştu...
euro 2012'deki ilk iki maçına bakarak, gruptan çıkması konusunda kimsenin şans vermediği fakat bugün grubun favorisi olarak görünen rusya'yı yenerek çeyrek finale çıkan futbol katili takım. yine tek farklı galibiyetlerle finale kadar çıkarlarsa, bir daha futbol falan izlemem.
yüksek muhtemel rakipleri almanya karşısında okkalı bir tecavüzü hakketmiş olan takım. kalburlarla oynadınız, bir de kalbur üstü takımlara ne bok yiyeceksiniz görelim. kotsas balderesis balınızı tutacak mı bu kez.
(bkz: 5 kavanoz bal sadece 100 lira)
euro 2012 de çeyrek finale çıkan takım. bu takıma futbolu katlediyor diyenler futbol cahilidir ve aptalca bir yorum yapıyorlardır. evet beni yanlış duymadınız gelin şöyle bi konuşalım.

yunanistan' ın en iyi yaptığı şey defansif futbol oynamak ve bunu başararak euro 2004' ü kazandılar zaten. şimdi diyeceksiniz " yunanistan çok defansif oynuyooo yeaaa" lan mal yunanistan' ın kadrosunda mesut, gomes, iniesta, ronaldo gibi oyuncular mı var hücum futbolu oynasın takım salak. adamlar kendi güçlerinin farkında ve buna göre oynuyorlar. sen yunanistan' lı bir taraftara sorsan en büyük başarınız ne diye adam sana avrupa şampiyonu olduk der sende mal gibi kalırsın öyle. tarih sadece sonuçları yazar.

şimdi diyeceksiniz " ama bunlar futbolu kirletiyooo yeaa, çağ dışı sistemle oynuyooolarr" şimdi ali ece' nin kapak niteliğinde bir sözünü hatırlatmak isterim italya- ispanya maçından önce söylemişti galiba " hiçbir sistem çağ dışı değildir; önemli olan stratejidir" işte yunansitan' da iyi bir stratejiyle avrupa şampiyonu olmuştu. yunanistan' dan hücum futbolu bekleyenler muhtemelen günümüzün trendi olan barcelona ve ispanya fanatikleridir. he canım he her takımın kadrosunda messi var, , iniesta var, xavi var adamlar defansif futbol oynuyor.

bu arada ben de yunanlı ya da yunanistan' ı destekleyen bir futbolsever değilim ya da yunanistan' ın avukatı. bu iletiyi sadece saçma sapan yorum yapan barcelona ve ispanya fanatiklerine ya da futbolu sadece hücum yapmaktan ibaret sanan ya da pas yapmaktan ibaret sanan insanlara ithafen yazdım.
futbol tarihinin tartışmasız en ballı takımıdır.
futbol tarihinin tartışmasız en boktan futbolunu oynayan takımdır.
fatih terim'in "defans yapamıyorsak hücum yaparız" lafından yola çıkarak, hücum yapamadıklarından defans yapan takım.
panzerin tazyikli suyuyla rüyadan uyanacak 11.
turnuvanın en vasat oyununu sergileyen takımlardan biri olmasına rağmen gruptan çıkmayı başarmıştır. fakat komşunun başarısı bu kadar ile sınırlı kalacaktır, çünkü rakip almanya'dır.
ballıdır.
Kapasitesini bilerek ve haddini aşmadan oynayan takım. Tabi burası son durak ama helal olsun adamlara.
ölüler grubunu, oynanan ilk maçlara göre grubun en ölü takımı olan çek cumhuriyetinin arkasından ikinci tamamlayan takım. kazandıkları başarının bal ile alakası olmadığını düşünüyorum. sırf şansla avrupa kupasını kazanamaz hiç kimse. oynadıkları futbolu hiç de beğenmiyorum, hiç de desteklemiyorum. uykuya dalmadan, ya da kanalı değiştirmeden izleyebildiğim tek maçları, zamanında türkiyenin 4-1 kazandığı türkiye-yunanistan maçıdır. çok sıkıcı geliyor oyun anlayışları. ama belli bir stratejiye göre oynadıkları için bir şey de diyemiyorum. yunanlıların bu oyununu beğenen ve takip eden de önemli bir kitle var. yani ne bileyim, mesela lucescu dönemini hatırlıyorum. adını telaffuz etmekte zorlandığımız üçüncü sınıf topçularla şampiyonlar liginde çeyrek finalin ucundan döndüğümüz dönemleri hatırlıyorum. o zaman oynadığımız futbol yunanistanın bu oyunundan çok daha zevkli sayılırdı ama o bile bize sıkıcı geldiği için lucescu gönderilmişti. yani demek istediğim o ki bizim türk seyircisi bu tarz futbolu hiç sevmiyor ve o yüzden de, ben dahil pek çok insan yunanistanın bir an önce turnuvadan elenmesini bekliyor. yadırgamamak lazım, kıskançlıkla alakası yok. biz böyle futbol seyretmek istemiyoruz hepsi bu.
güçlü rakiplere karşı geriye çekilerek oynayan takım. hatta bazen o kadar geri çekiliyorlar ki oyuncuların kale arkasındaki tribünlere çıkmalarından korkuyorum.
ne bok yemeye buralara geldiğini merak ettiğim takım. lan daha maç başlar başlamaz kendi sahana gömüldün bir atak hazırlığına bile girişmedin eyvallah da samaras ileride 1'e 1 kaldığında da yanına gelen yok. e ebenin amı o kadar riski de almayacaksan ne sikime bizi rusya-almanya maçını izlemekten alı koydun? amcık!
Bir süredir uykusuzluk çeken bana iyi gelmiştir. Lahm o golü atmayaydi iyiydi.
(bkz: allahını seven defansa gelsin)

(bkz: amenoo amenaa)

(bkz: yunanistan milli takımının allah ı bulması)
savunma
savunma
savunma.
gökhan ünal ve sami khedira'dan gol yemeyi başarbilmiş bir takım. düşünün artık hallerini.