yorgana seni seviyorum yazmak

Ademoğlu, çeşitli yerlere duygu ve düşüncelerini ifade etmek için bir şeyler yazar. kimi zaman bunu bir duvara sentetik boyayla, kimi zaman bir kağıda kurşun kalemle, kimi zaman arabanın arkasına çıkartmalarla, kimi zaman tebeşirle tahtaya, kimi zaman vucuduna dövmeyle... kimisi de ''yattığı yorgana diş fırçalarını kullanarak çini boyasıyla ''seni seviyorum tuba'' yazıp yorganı okula giden minübuslerden birisinde açar ve kıza gösterir.''

evet işte bu hikayenin kahramanı benim. aslında her şey duvara dayanıp da bana bakan bir kızın bıraktığı etkiyle başladı ve olay arkadaşlarla aramızda ^''senin yorganını okula asarız'' iddiasına dönüştü. ben pek inanmadım fakat bir gece yarısı yorganı salona serdik ve sabaha kadar üzerine çeşitli şekiller yaparak ''tuba seni seviyorum''
kısmını çiçek böcek desenleri bezeyerek yazdık. bunu yaparken özellikle diş fırçaları, ayakkabı boyası ve çini boyası kullandık. ne malzemeden çaldık, ne malzeme aldık; öğrenci hesabından bir şeyler ayarladık.

bilmiyorum ama seni seviyorum demek kuru kuruya nasıl boğuyorsa, yorgana yazmak ve onu geçip de karşıdan seyretmek okadar keyiflendiriyor. üstelik tubanın tek bir iltifatını ve sözünü duymadan yaptım bunları. işin en enteresan tarafı da ben tubayla hiç çıkamadım. hatırladıklarımı sayarsam 15 defa teklif ettim, araya aracı soktum ama kabul etmedi.
sonunda kazanan kim oldu kim kaybetti bunu kimse bilemez bende.
ama bir şey var ki: daha evvel yapılmayanı yaptım. bu benim hayatımda ve insanların nazarında bir ilktir.

çok kısa bir örnek vereyim bununla ilgili, yorganı okula götürdükten sonra okulda ilşkisini gözden geçiren arkadaşlar oldu. abartmıyorum kulağımla duydum en az 4 çift ''sen bana neden yorgan yazmıyorsun ''diye kavga etti.
hatta öyle ki beni hiç benimsemeyen ve kıllığına dersten bırakıp dönemimin uzamasını sağlayan bölüm başkanı hoca bile:'' bana da yazar mısın'?'' diye boğazıma sarıldı, beni öptü. daha neler oldu neler... ama bir tek şey akıllarda kaldı:

''tuba seni seviyorum yazan yorgan''.

şimdi dersimiz, tu vas me quitter öyle değil mi canım.