bugün

o senin arkadaşındır. iyi günde kötü günde yediğin içtiğin ayrı gitmediği acıları ve mutlulukları paylaştığın arkadaşın. o senin arkadaşındır zor durumda kaldığında yanında olan arkadaşın aynı şekilde o zor durumda kaldığında hep yanında olduğun arkadaşın. işte o arkadaşla bir gün yolda karşılaşma esnasında tam karşılaşacakken başını çevirip yürümesine ne dersin. vefasızlık mı dersin. riyakarsızlık mı dersin. ne dersin. ya da sineye çekip hiçbirşey olmamış gibi vardır bir bildiği deyip devam mı edersin.
o kim yahu? öyle biri mi vardı? deyip yola devam edilesi arkadaştır.
çok samimi olmadığın ve gereksiz monoton muhabbetleri yapmak istemediğin için başını öne eğerek görmedimki modunda yanından geçilen arkadaştır.
borç verilen arkadastır.
sizi gören arkadaştır. bunun görmezden gelen* versiyonu da vardır ki zannedersem bahsi geçen kişi aslında bu.
doğrusu yolda yürürken görmezlikten gelen arkadaş olması gereken cümledir.

edit: yolda yürürken görmezden gelen arkadaşda olabilir
artık arkadaş olmadığınızdır. yada bir daha olmamanız gerekendir.
miyop astigmat olup gözlük ve lens takmamakta ısrarcı olan arkadaslar da olabilir. hemen muhabbeti kesmemek gerekir. *
kesin facebook arkadaş listesindedir.
''yolda yururken gormemezlikten gelen arkadaslariniz kim görmek ister misiniz'' diye bir grup açılırsa şaşırmam.

(bkz: facebook manyaklığı)
facebook arkadaşındır .
bu ben. adımla bile seslenirler ama kulaklık oldıu icin onları da uzaktan gordugum sonra da telefona gomulup yanlarından gectigim icin gormemisimdir belki de gormusumdur bunu kimse bilemez.