bugün

dün öğlen gördüğüm hadisedir. kalabalık bir cadde sayılabilecek yerde, öğlen yemeğinden sonra yürüyordum. iyi giyimli kravatlı 35 yaşlarında iş güç sahibi olduğu belli biri parelelimde yürüyor ve dışarıya sesi net gelecek şekilde kulaklıkla telefonda konuşuyordu. ne ortada bir cep telefonu nede onu tutan bir bir el vardı. bir elinde sıcaktan olsa gerek giymediği ceketi diğer elinde ise küçük evrak çantası öylece layloylom konuşarak ilerliyordu .yüzünde arada konuşmanın içeriğine bağlı olarak da bazı mimikler, gülümsemeler eşliğinde ilerliyordu caddenin derinliğine. karşıdan gelen bir yaşlı amca, menzile girince kendi halinde yürüyen konuşmacımızı görünce birden irkildi, gözbebekleri büyüdü ,adama gözlerini dikerek dik dik baktı iyice süzmeye başladı. bu bakışlar aynen şunları anlatıyordu:
- ulan deliye bak kendi kendine konuşuyor hehehe.

karşılaşma sona erdi birbirlerini geçtiler. amcamız durdu,arkasına döndü bir de oradan arkadan uzun uzun baktı. sonra kafasını sallayarak yoluna devam etti.

yüzümde pis bir gülümsemeyle, kahramanımızın paralelinde yürümeye devam ettim. kopmamak için sırıtışımı zorladım. sırıtışım makul sınırlar içinde, kendi başına yürüyen biri kadardı. ne de olsa biri bana içinden dışına yansıtacak hareketlerle "kendi kendine gülüyor, manyak mı ne?" diyebilirdi...

50 metre sonra ,biraz öncekine benzer bakışlar oldu kulaklıklı kahramanımıza.
lütfen rica edeceğim. kulaklıkla bol bol konuşun yolda. eğlenceli oluyor. *
yıllarca alışılmışın dışında bir yöntemle telefon iletişimini sağlamış bir kişinin boşluğa bakması yetmezmiş gibi bir de teknolojinin bu yeni getirisiyle serbest kalan elleri ve kollarıyla bir takım işaretlerde bulunup havaya anlamsız ibareler çizip durması, telefonun öteki ucundakiyle bedensel de iletişim kurmaya çabalar vaziyette sallana sallana konuşan kişiler hakkında söylenebilecek yerinde bir gözlemle bulunulan tespittir. saybörg gibi acayip acayip yürüyorlar sanki beyinleri ele geçirilmiş gibi, bir de yanınızda birden konuşmaya başlarlar, "efendim?" dersiniz, deyyuzlar yanıt da vermezler kendinizi kötü hissedin kullaklık alamayacak kadar fakir olduğunuz için diye. o an vurun kulaklığın olduğu kulağa, sert plastik olduğu için kulak memesine ve kıkırdağa feci zarar veriyor, hakediyorlar.