bugün

sadece insanlarda olan korkudur.

dünya gezegeninde zeki yaşam formu na erişen tek canlı biziz. bu her ne kadar mükemmel bir şans olsa da, dezavantajı çok büyüktür.

hayvanlar öleceklerini bilmeden yaşarlar, fakat biz zeki yaşam formu olmamız nedeniyle bir 'son' un olduğunu, zaman kavramı ve ölüm bilinci ile öğrenmiş ve korkuya kapılmışızdır.

avuntu, sığınma ve güven isteklerimiz nedeniyle ise en eski çağlardan beri anlayamadığımız doğa olaylarına 'tanrı' diyerek, kendimizi 'gözeten(koruyan)' bir varlığın olduğuna inandırarak rahatlatmışızdır. fakat bu yetmemiştir, çünkü insanlar her ne kadar korkak ve özgüvensiz olsa da; bir o kadar da aç gözlüdür. bu yüzden insanlar cesetleri eşyalarıyla birlikte gömerek, yakarak, denize göndererek vb ritüeller ile yok etmiştir. çünkü bu ritüeller ile tanrının insanları ölümden sonra yaşama kabul edeceğini düşünmüşlerdir.

yüzyıllar boyunca doğa kontrol altına alınmış, öğrenilmiş ve anlaşılmıştır ve bu kavramların tanrıları artık geride bırakılmıştır; mitoloji.

tanrılar sürekli değişsede değişmeyen tek şey vardır: ölümden sonra yaşam. yaşamaya doyamayan, hep daha fazlasını isteyen egosu şişmiş insanların tek arzusudur ve dünyaya en çok acı çektiren 'beklentidir'.