bugün

ergenekon, balyoz, casusluk kumpasları vesilesiyle bir kere daha ortaya çıkan gerçektir.

ergenekon dediler, balyoz dediler, casusluk dediler binlerce kemalisti zindanlara attılar. içlerinden numunelik de olsa tek bir itirafçı çıkmadı; kendisini kurtarmak için arkadaşlarını satmadı. bir kaç istisna dışında, yurt dışına kaçabilecek durumda olanların ve hatta o sıralar yurt dışında bulunanların hiçbiri değil gerçek adaletten, akp ve paralellerin adaletin ırzına geçerek oluşturdukları sahte adaletten bile kaçmadılar.

karşılarındaki köpeklerin ne mal olduklarını iyi bildikleri için (bkz: kemalistler aldanmaz), tarih de vererek bunların kimisinin silivri zindanlarını dolduracağını, kimisinin kaçacağını mahkeme salonlarında yüzlerine haykırdılar:

http://www.sozcu.com.tr/2...inda-belli-olacak-908116/

gün geldi devran döndü olanları görüyorsunuz!.. cemaatçilerden itirafçı üstüne itirafçı çıkıyor!.. birer birer kaçıyorlar.. sanmayın ki yandaş takımı farklıdır. sucukçu muhasebecisinin ayağı kaymayıversin hep beraber görürüz. zamanında erbakan'a ne yaptılarsa aynısını yaparlar. bırakın ayağının kaymasını, biraz sallandığında neler olduğunu (erdoğan bayraktar'ın laflarını, kimi yandaş yazarın 7 haziran sonrası laflarını hatırlayın) hepimiz biliyoruz.

işte bir kemalist düşmanı olan ahmet hakan bile kemalistlerin hakkını teslim ediyor, "o askerler senden daha delikanlı çıktı zekeriya" diyor:

http://sosyal.hurriyet.co...ekeriya-ya-gecis_29797573
ne gelirse bu yobaz sürüsünden gelir. ortam da kendilerini nurlanmış olarak görürler ve sevgili kullardır.
(bkz: Başlığa bakıp entryi okumadan eksi verdim)
kimisinin beni, bin kere yazdığımı bir kere daha yazmaya zorlamasına vesile olan gerçektir...

"kemalist" tabiri ilk defa milli mücadele yıllarında avrupa basınının kullandığı bir tabirdi. avrupa basını "kemalist" diye, emperyalizme, işgalcilere, bölücülere ve yobazlara karşı savaşanları kastediyordu. söz konusu tabir devrimler döneminde de kullanılmaya devam etti ve hala da kullanılıyor. atamızın ve yolunda gidenlerin "kemalist" tabirine bir itirazları olmadığı gibi, sahip de çıktılar. dolayısıyla atamızın yolunda olanların kendilerini "kemalist" olarak takdim etmesinde garipsenecek bir şey yoktur.

"atatürkçülük" de özü itibarıyla kemalizmdir. fakat hem atamızın vefatından sonra bazılarının yaptıkları ve de en önemlisi aşağılık 12 eylül cuntacılarının yaptıkları "atatürkçü" tabirini kirletmiştir maalesef. 12 eylül'ün "atatürkçülüğü"(!) devrimcilikten, anti emperyalizmden, tam bağımsızlık talebinden, laiklikten, halkçılıktan ve devletçilikte arındırılmış kemalizmdir ki ona kemalizm denmez.
Kemalist ve yobaz aynı paranın üstündeki yazı ve tura gibidir, ayrılamaz.
bu yüzden Kemalistler takibe, yobazlar donuza eklenir.