bugün

16 nisan 2017 referandumunda evet çıkması halinde ortada bir meclis kalmayacağı için sorun edilmemesi gerekir.

bakın şöyle düşünün. kılıçdaroğlu % 52 oy alıp 312 mv çıkararak başkan oldu ve varlık fonunu direk kendi inisiyatifine aldı. akp'nin 288 sandalyesi var.

kılıçdaroğlu o varlık fonunu peynir ekmekle yese akp'nin 288 sandalyesi hiçbir şey yapamayacak. ne soruşturma talebi ne başka bir şey. sıfır. yokluk.

yani kılıçdaroğlu bir cumhuriyetçi olduğu için yapmaz ama evet çıkarsa 288 milletvekili ile gık bile denemeyecek.

işte bu saçmalığa hayır diyoruz !
halihazırdaki anayasada vatana ihanetin dışında yargı yolunun kapalı olduğu doğru fakat bazı arkadaşların görmezden geldiği en önemli şey zaten cumhurbaşkanına yürütmeyle ilgili neredeyse her konuda kararname çıkarma, üst düzey yetkili herkesi atama yetkisi vermisken yargı yolu acılmasaydı anayasa teklifine diktatörlük diye başlık atsalar kimse ıh mık edemezdi. şimdi bir de yok yargı yolu açıldı diye dem vuracak bir şeyiniz oldu, sizi bundan mahrum ederler miydi hiç?
not: muhalif can falan deyince harika bir üslubu olmuyor kimsenin, aklınızda bulunsun.
küfredince küfretti olacak da mehmet kardeş hala utanmadan götünün deliğine patır putur çarptırarak atıyor.

bakın arkadaşlar eğer referandumdan evet çıkarsa cumhurbaşkanını yargılamanın hiçbir mümkünatı kalmayacak.

çünkü aynı zamanda parti genel başkanı olan zat sıkıyı gördüğü an meclisteki uzantılarına derhal istifa talimatı vererek yasamayı lağvedebilecek. ve dahası bu lağvediliş cumhurbaşkanının yetkilerini etkilemeyecek. yani tbmm diye bir şey olmayacak ve cumhurbaşkanı kendi kafasından khk'lar çıkararak yasamayı da ele geçirebilecek.

yeni sistem türkiye cumhuriyeti'ni sonsuza kadar 2015 yazına hapsedecek.

yeni sistem türkiye cumhuriyeti'ni sonsuza kadar istikrarsızlığın içinde yüzdürecek.

yeni sisteme hayır !
Sanırım kastedilen hayati kararların muhalifler tarafından tartışılmaya imkan bırakılmadan çıkacak olması.

yarın bir gün yasal bir düzenleme olduğu zaman muhalefet olarak chp süreci yavaşlatacak adımlar atamayacak.
güzel bir sorunsal. tek yanıtı var, o da algı yönetimi. yalan yani. balondan güçlü. yoksa hiçbi hükmü yok.
olmuyor zaten. burada kafa bulandırayım diye kategorik hataya düşe düşe yazan tiplere de gülmeye gerek yok. artık komik yanları kalmadı bu tiplerin.

bugün meclis, hükümeti denetliyor. biri demiş ki mesela cumhurbaşkanını denetleyemiyor. cumhurbaşkanı yürütme organı mı kardeşim? ans cumhurbaşkanıyken cumhurbaşkanı çok sorumsuz hebele hübele değiştirelim bu işi diyordunuz, sonra cumhurbaşkanını kendiniz seçtirip noter yerine kullanınca hemen unutuverdiniz.

gelin hemen cumhurbaşkanının meclisçe daha iyi denetleneceği yasa tasarısını referanduma götürelim. işin içine pislik karıştırmazsanız çok da güzel geçiririz merak buyurmayın. ama bugün olduğu gibi hükümet etme yetkisini de cumhurbaşkanına verip güney amerika da gördüğünüz muz cumhuriyetlerindeki garip bir başkanlık sistemi kırmasını oylatıyorsanız kusura bakmayın, buradan size arpalık çıkmaz.

en son geçen referandumda ülke daha güzel olacak diye cemaatçilerin ülkede daha rahat yapılanmasını sağlayacak maddeler için de böyle yamuk yumuk konuşup duruyordunuz, sonuç ortada.
maaş almaya yetkileri olduğundandır. aybaşlarında acayip güçlüler.
yetkisiz meclis daha güçlü olur. hatta ünlü düşünür uncle ben, yiğenine dürüm ısmarlamış ve ona o tarihi sözleri söylemişti " bak pitır, büyük güç büyük sorumluluk gerektirir." meclisimizde elini taşın altına koyacak kaç kişi var? olsa bu durumda olur muyduk?