bugün

diğer sayısız örnek gibi (bkz: ulusların düşüşü/#35939073) islam tarihinin de bize apaçık gösterdiği gerçektir.

halife osman'ın öldürülmesinin bir çok sebebi vardır ama bu sebepler arasında en mühimi yüksek pozisyonlara akrabalarını, hem de geçmişte yaptıkları sebebiyle müslümanların nefret ettikleri, bazılarını peygamberin ölüme mahkum ettiği, bazılarını sürdüğü akrabalarını atamasıydı.

halife osman bu atamaları yaparken başta ali olmak üzere önde gelen sahabelerin kahir ekseriyeti itiraz etti. fakat aynen kendisinden önceki halifeler gibi osman'ın da kimseden onay alma zorunluluğu yoktu, bu sebeple her uyarıyı kulak arkası etti.

durum böyleyken yandaşların "yetki tek elde toplanacak, reisimizin sözünün üstüne söz olmayacak" diye zevklenmesi ancak kör bir cehalet ve saplantılı bir zihin yapısıyla izah edilebilir.

zaten boktan olan durum daha da boktan hale getirilmeye çalışılıyor. malum, siyasi partiler yasasına göre parti başkanları milletvekili adaylarını hiç öyle ön seçim filan yapmadan kafalarına göre belirleyebiliyorlar. böyle olunca milletvekillerinin alayı emir kulu oluyor. yapılması gereken dayatılan diktatörlük sitemine geçmek değil, siyasi partiler yasasına (yetmez, anayasaya) ön seçim zorunluluğu koyarak, parlamenter demokrasiyi güçlendirmektir.

halife osman'ın sözünü ettiğim akrabaları kimlerdi, geçmişte ne yapmışlardı, atandıktan sonra ne yaptılar hepsini isim isim ve ilgili sünni kaynakları refere ederek anlatabilirim ama konu sapar, entrym gereksiz uzamış olur.