bugün

allah'a ulaşmada bir vesile cümlesidir.

rabıta en yalın haliyle bazı cemaat ve tarikat liderlerini iç dünyamızda ruhani boyutta düşünerek bir nevi yüzü suyu hürmetine bizi ve semavatı yaratan rabbimize ulaştıran kalbi bir yakarıştır.

bu uygulamanın tam olarak ehl-i sünnet anlayışına uygunluğundan elbette şahsımda çekinceli yaklaşsada. bu yakarışı ve yalvarışı yapan çoğunluğun hiç bir şekilde yanlış bir düşünceyle ve gayri akli bir boyutta huzura çıkma yönteminde yanlışlık yapabileceklerini pek sanmıyorum.

bahsedilen ayetler doğru teşhisler olsada murşitler putlaştırılmayıp sadece yüzü suyu hürmetine bir vesile kılınıyor. çünkü allah'a ulaşmada da mertebeler vardır. mürşitler alim sınıfında bizlerden daha üstün olduklarından allah'a daha yakın kimselerdir. o'nun katında daha makbul insanlardır. kişilerde mürşidini vesile kılıp bir bakıma "rabbim bu sevdiğin kulun hatrına sana geliyorum huzurundayım" düşüncesiyle rablerine ulaşırlar.

bu düşüncelere sahip olan ben tanımı yapan kardeşimin düşünceleri kadar sert bir görüşe sahip olmasamda elbette bir takım sorular kafamı kurcalamaktadır.

selamlar.
allah kuluna şahdamarından daha yakın olduğunu kuran da defalarca buyurmuşken sırf bir ayetin aşırı bir tevilinin dayanak kabul edildiği şirk cümlesidir.
her nekadar abdulkadir geylani hazretlerinin yüzü suyu hürmetine allaha yakarıldığı savunulsada şirk'e kaçabilecek eylemdir. böyle bir tehlikenin düzeltilebilmesi için yapılması gereken kökten dinci şer'i bakış açısıyla insanı şirk yoluna sürükleyebilecek herşeyi kökten reddetmek en doğrusudur. şafii imamlar bazen kendi kız çocuklarının bile ellerini biraz geri kafalıca düşünerek tutmaktan çekinirler ama sonuç itibariyle kendi eşi dışında bir kadınla kızı dahi olsa alakadar olmamış olur. aynı şekilde rabıta terk edilerek bunun sonu şirk yoludur diye eleştirilerdende kaçınılmış olunur.

bildiğim kadarıyla hz.peygamber allahtan birşey dileyeceğiniz zaman benim dahi mezarıma gelip benim aracılığımla allahtan bir dilekte bulunmayınız demiştir.
saçmalığın daniskası.
http://www.youtube.com/watch?v=mTNJef77XRo
doğrusu için;
Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. fatiha, 5.

birilerinin kulu kölesi olmaya gerek yok, yalnız allah a kul ve köle olalım yeter. yalnız o ndan dileyelim.
komedi. havada uçağı tutarlar..

http://www.youtube.com/watch?v=3KNZ-ckSKQg
Trafik var.
Yalnız senden yardım dilerim demek Yaratmak cihetinden yanlız senden yardım dilerim demektir, ayetin başında yanlız sana ibadet ederim demesi buna delildir, kişi yetiş ya Abdülkadir geylani derken ona yardım etmeye müsaade edenin Allah celle celaluhu olduğunu bilirse buna inanirsa bu şirk değildir hatta güzel bir iştir.
''Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.'' kaf, 16.

allah, biz insana şah damarından daha yakınız diyor, ama allah a sığınıp, ona teslim olup, ondan yardım dilemek yerine, abdülkadir geylani den diliyorlar. komedi.
niye? çünkü geylani efendi hazretleri bizden daha yetkili bi abi. haha hacıhüsrev baskını görüntülerini izleyin:
https://www.youtube.com/watch?v=ZPDO40yEvIA

e tabi geylani de yetkili, cübbeli mahmut da yetkili, mahmud efendi de yetkili. biz kimiz ki? bizim duamız niye kabul olsun ki? biz allah tan bişey istemeye, ona kendi başımıza dua etmeye yetkili miyiz ki? hacılar, hocalar, şeyhler ve şıhlarımızın himmetleri ve duaları olmasa bizim duamız nedir ki? di mi ama?
haha gülünç şeyler yahu.
Trafik var gelemez.
O değişti

Artık yetis yaa ampuliiii

Diyeceksiniz.