bugün

Yeşil fitilden doğru çiçeği koşturan o güç,
Koşturur benim yeşil çağımı... Ha ağacın köklerini kavuran
Ha boyumu deviren şey...
Sözüm yitik, açılamam ki boynu bükük güle,
Aynı kış hummasıyla çarpıldı gençliğim.

Kayaların içinden suları koşturan o güç,
Koşturur benim al kanımı... Ha selleri kurutan
Ha beni muma çeviren şey...
Sözüm yitik, açılamam ki damarlarıma
Aynı ağızdır diyeyim dağın pınarından içen.

Göllerin suyunu fır döndüren o el,
Kaynatır tez ayaklı kumu... Ha rüzgârı köstekleyen
Ha çarmıha yelkenimi çektiren şey...
Sözüm yitik açılamam ki âşığın mezarına,
Darağacındakinin mayasındandır çamurum

Sülüktür yapışır çeşmeye zamanın dudakları...
Varsın akadursun aşk... Madem dökülen kandır
Onun yaralarını saracak...
Sözüm yitik, açılamam ki vaktin rüzgârına,
Yıldızlı bir gökyüzüydü saatin çaldığı saat.

Sözüm yitik açılamam ki âşığın mezarına;
Aynı yampiri kurt gezer benim çarşafımda da.

Dylan Thomas
"ulan şu kıçı kırık bımbanın bile saati var 40 yıllık mülayimin saati yok."

tanım: çok deli-manyak, komaya sokabilitesi yüksek şiir.