bugün
- arda güler13
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır10
- karınıza range rover alır mısınız21
- anın görüntüsü15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- icardi190516
- ruh okuzu9
- ellerim bos gonlum hos8
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu34
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss24
- evlilik9
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- ali erbaş11
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- sivasspor'a verilen penaltı27
günümüzde çoğu vatandaşın hiç düşünmeden, ''emaaaan ne olacak sanki'' deyip elindeki çöpü sokaklara atarak, çevreye zarar vermesi sonucu karşılığında, diğer bilgili ve çevreye karşı duyarlı vatandaşlardan gördüğü davranış biçimidir.
günlerden pazartesi yani bugün, önceki akşam geç yatmış olmamdan mütevellit sabaha son derece agresif ve saldırgan olarak uyanmıştım. bunun üzerine gelen metrobüs kuyruğu, sıkışıklığı, ter kokusu, ağız kokusu çok özür dilerim birde osuruk kokusu birleşince o eksantrik metrobüs kokusuyla beraber iş yerime doğru gidiyordum. metrobüsten inip, iş yerine doğru ilerlerken yürüme yolumda dikkatimi bir şey çekti. öyle ki dikkat çekilmeyecek gibi de değildi. 2 tane tahminen 18-20 yaşlarında sakallı, esmer, böyle bol pantolonlu, dar tişörtlü tipine tip demeyeceğiniz, apaçi diye tabir ettiğimiz sokak züppeleri. yüksek seste kahkaha atarak, sallana sallana yürüyordu. tabi buraya kadar hiç bir şey yok. çünkü özgür bir ülkede insanların davranış biçimleri eleştirilemez. tabi ki başkasını rahatsız etmediği müddetçe. her neyse konumuz insan hakları değil bu ibneler. az daha ilerlediğimizde etrafa rahatsız edici gözlerle bakıp çevredekilere laf atmalar falan gene özür dileyerek sikimsonik hareketler falan yapıyorlardı. bardağı taşıran son nokta ise hassas olduğum bir nokta oldu. yolda devam ederken manavın tezgahından aldıkları gazeteyi buruşturup yırtım sanki hansel ve gratel hikayesindeki gibi yola teker teker bırakıp devam ediyorlardı. sinirlerim iyice zıplamış, kendimi onlara saldırmamak için zor tutuyordum. '' ulan yoky siktir et olum bak uğraşma sabah sabah bela alma başına'' dedim. gene kendimi biraz sakinleştirmiştim ki bir anda havaya attıkları buruşuk gazete topu kafama isabet etti. o anda kırmızı gösterilmiş boğa gibi bir atakla ikisininde boynuna arkadan asıldım ve ileri doğru ittim. arkalarına dönüp,
+ noooaaaooluyoooooo ulaaaaan !
dediler.
- sikerim sizin yapacağınız işi adam akıllı yürüyün. az insan olun.
dedim.
o sırada orada ki vatandaşlar hemen olayı sakinleştirmeye kalkışınca klasik hareketlere başladılar. '' tutmayın lan, bırakın lan, gel lan buraya'' gibisinden bağırıp ortalığı galeyana getirmeye çalıştılar. işin komik yani birini yaşlı bir teyze tutuyordu. ah be teyzecim senin gücün ne ki onu tutabileceksin belli ki korkak ibne 40 yıllık tiyatrocu gibi rol yapıyor. ben gene bir anlık öfkeme yenik düşmemek için sakin olup, yerden kafama çarpan gazete topunu alıp. onlara doğru yöneldim. hemen önüme birisi geçip yapma evladım bak sabah sabah gerek yok böyle şeylere deyip beni vazgeçirmeye çalıştı. o kadar masumane söyledi ki içim bir anda heidi gibi olmuştu. heidi ne alakaysa artık. * ardından diğer çevre düşmanı ibneleri oradan uzaklaştırdılar. giderlerken de seninle görüşeceğiz şeklinde bağırıp, gene rol yapmaya devam ettiler. böylece bir gün daha 2 tane ibneye insanlık dersi verdiğim için mutlu bir şekilde yoluma devam ettim. hemde ücretsiz verdiğim için sevap bile kazanmış olabilirim. ama şundan eminim ki bir daha ki sefere yere çöp atmak istediklerinde veya atmaya kalkıştıklarında tedirgin olacaklar. çünkü halkın onlara tepki vereceğinden korkacaklar benim bugün yaptığım gibi. tek başıma dünyayı değiştiremem ancak hiç bir şey yapmadan da duramam. çevremizi koruyalım.
günlerden pazartesi yani bugün, önceki akşam geç yatmış olmamdan mütevellit sabaha son derece agresif ve saldırgan olarak uyanmıştım. bunun üzerine gelen metrobüs kuyruğu, sıkışıklığı, ter kokusu, ağız kokusu çok özür dilerim birde osuruk kokusu birleşince o eksantrik metrobüs kokusuyla beraber iş yerime doğru gidiyordum. metrobüsten inip, iş yerine doğru ilerlerken yürüme yolumda dikkatimi bir şey çekti. öyle ki dikkat çekilmeyecek gibi de değildi. 2 tane tahminen 18-20 yaşlarında sakallı, esmer, böyle bol pantolonlu, dar tişörtlü tipine tip demeyeceğiniz, apaçi diye tabir ettiğimiz sokak züppeleri. yüksek seste kahkaha atarak, sallana sallana yürüyordu. tabi buraya kadar hiç bir şey yok. çünkü özgür bir ülkede insanların davranış biçimleri eleştirilemez. tabi ki başkasını rahatsız etmediği müddetçe. her neyse konumuz insan hakları değil bu ibneler. az daha ilerlediğimizde etrafa rahatsız edici gözlerle bakıp çevredekilere laf atmalar falan gene özür dileyerek sikimsonik hareketler falan yapıyorlardı. bardağı taşıran son nokta ise hassas olduğum bir nokta oldu. yolda devam ederken manavın tezgahından aldıkları gazeteyi buruşturup yırtım sanki hansel ve gratel hikayesindeki gibi yola teker teker bırakıp devam ediyorlardı. sinirlerim iyice zıplamış, kendimi onlara saldırmamak için zor tutuyordum. '' ulan yoky siktir et olum bak uğraşma sabah sabah bela alma başına'' dedim. gene kendimi biraz sakinleştirmiştim ki bir anda havaya attıkları buruşuk gazete topu kafama isabet etti. o anda kırmızı gösterilmiş boğa gibi bir atakla ikisininde boynuna arkadan asıldım ve ileri doğru ittim. arkalarına dönüp,
+ noooaaaooluyoooooo ulaaaaan !
dediler.
- sikerim sizin yapacağınız işi adam akıllı yürüyün. az insan olun.
dedim.
o sırada orada ki vatandaşlar hemen olayı sakinleştirmeye kalkışınca klasik hareketlere başladılar. '' tutmayın lan, bırakın lan, gel lan buraya'' gibisinden bağırıp ortalığı galeyana getirmeye çalıştılar. işin komik yani birini yaşlı bir teyze tutuyordu. ah be teyzecim senin gücün ne ki onu tutabileceksin belli ki korkak ibne 40 yıllık tiyatrocu gibi rol yapıyor. ben gene bir anlık öfkeme yenik düşmemek için sakin olup, yerden kafama çarpan gazete topunu alıp. onlara doğru yöneldim. hemen önüme birisi geçip yapma evladım bak sabah sabah gerek yok böyle şeylere deyip beni vazgeçirmeye çalıştı. o kadar masumane söyledi ki içim bir anda heidi gibi olmuştu. heidi ne alakaysa artık. * ardından diğer çevre düşmanı ibneleri oradan uzaklaştırdılar. giderlerken de seninle görüşeceğiz şeklinde bağırıp, gene rol yapmaya devam ettiler. böylece bir gün daha 2 tane ibneye insanlık dersi verdiğim için mutlu bir şekilde yoluma devam ettim. hemde ücretsiz verdiğim için sevap bile kazanmış olabilirim. ama şundan eminim ki bir daha ki sefere yere çöp atmak istediklerinde veya atmaya kalkıştıklarında tedirgin olacaklar. çünkü halkın onlara tepki vereceğinden korkacaklar benim bugün yaptığım gibi. tek başıma dünyayı değiştiremem ancak hiç bir şey yapmadan da duramam. çevremizi koruyalım.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar