bugün

yere büyük bir bez serip, üzerine tabak, çanka, kaşık, çatal, vesaireyi koyup, dizleri kırarak oturup yemek yeme biçimi. beze sofra denir ve sofrayı yere açık halde koymaya sofra sermek denir. günümüzde, muhtemelen kırsal kesimde daha çok görülen şey.
hala vazgeçemediğimiz gelenek televizyona karşı sofra bezi serilir ardından sofra koyulur bir taraftan tv ye bakılır bir taraftan yemek yenilir tek derdi oturma odasından mutfağa getir götür zorluğudur.
belli bir adabı olan yeme şekli. zira bilmeyen, örtünün üstüne oturmak gibi bu adaba uygunsuz bir harekette bulunabilir.
yayıla yayıla, yemenin zevkine vardıran olaydır. iştah açar.

(bkz: yaşasın yemek yemek)*
balık etli, etine dolgu, iri kemikli* insanların yapmaya muktedir olamadıkları hadise.
insanın daha az yemek yemesini sağlayan etkinlik.

ayrıca ananelerimizde olduğundan mıdır, kan çektiğinden midir nedir; bana yemeğin ve sohbetin daha tatlı geldiği yemek yeme tarzıdır.
biraz bacak ağrısı yapsada gayet zevklidir.
bazı bölgelerde yaşı 90 ı geçmiş kişilerin hala düzgün eğilip kalkmasının ve hareket etmesinin sebebi olan yemek yeme şekli
(bkz: sıra yemeği)
peygamber efendimizin sunnetidir. yedigimiz gidalar topraktan geldigi icin yere ne kadar yakin olursan o kadar iyi der bizim buyukler. zahmetlidir ama zevklidir.
memleketi, köyü hatırlatan olay.
nasıl bir cümledir.
(bkz: bunu yabancılara nasıl izah ederiz kamil)
inanılmaz keyifli bir hadisedir. hemen hemen tek tip olan bir sofra beziniz vardır evinizde. şöyle beyaz üstüne siyah motiflerle bezeli. küçükte bir sofranız. eğer ortam kalabalıksa sofranın üzerine büyükçe bir tepsi konarak bu sorunda çözülebilir. sonra bağdaş kurup kurulursunuz sofranın bir kenarına. karşınızda kardeşleriniz, anneniz, babanız kısacası bütün sevdikleriniz vardır. belki sofra o kadar zengin değildir. kuş sütüne kadar kimbilir ne eksikler vardır ama o yemekten alınan zevk hiçbir şey ile tarif edilemez.

ha bu işe geri kalmışlık göstergesi diyenin de geri kalmış kafasını.... neyse lan ben bir şey demiyorum daha.
geleneklerimizde yer alan yemek yeme tarzıdır.
arada bir yapılası güzelliktir.

çok nostaljik olacak ama sobalı bir ev düşünün . çıtır çıtır yanan bir sobanın yanında kurulmuş yer sofrası , ve sofranın etrafında oturumuş aile /akraba vs yakınların ...

sofra bezini sereceksin , üzerine tepsiyi biraz yüksek tutması için bulaşık leğeni/büyük bir tencere gibi bir kap koyacaksın , onun üstüne de koca bir tepsi , tepside ortada salata ve turşu , tabakta ise nefis yemekler .
yemek bittikten sonraki o sofra bezinin hangi camdan ya da balkondan ve kim tarafından silkeleneceği hep merak konusu olmuştur.
öğrenci evinin olmazsa olmazlarındandır. menemen, salçalı makarna ve bilimum aparatın ortaya konulması, ev cemaati olarak sofradakilere dalınması apayrı bir zevktir.
masada yemek yemekten samimiyetinin daha fazla olduğuna inandığım ama uzun zamandır yapmadığım eylem.
yedik içtik allah arttırsın, sofrayı kuran kaldırsın sözünün kaynağıdır.
Köylülüktür birader. Kimse kusura bakmasın, yemek takımı/masası setine 3 bin lira verdi bizimkiler, tutup da yerde mi yicem bir de?! Pardon da!
Oturma şeklini biliyorsanız, son derece rahat yemek yiyebileceğiniz günümüzde artık nostaljik olarak adlandırılabilecek yemek yeme adeti.
eskiden anadoluda çok yerdik, üstelik ortaya gelirdi yemek, herkese tabak da konmazdı...bence çok güzel günlerdi onlar...

anadolunun ana öğelerini aslen korumak lazım...almanya´da olmama rağmen ben bi kere aynı anadolu usülü sini üzerinde yemek hazırlamış kendimle birlikte yer sofrasında yemek ikram etmiştim...insanların çok hoşuna gitmişti. gerçekten.
âdetimizdir.
Çok farklı bir tat veriyor yer sofrasında yenen yemek.
Hâlâ evde siniler falan var arada toplaşıp yeriz bayağı keyifli oluyor.
Ramazandan ramazana siyasilerin yegane şov malzemesidir.

Artık benim için bundan başka bir şey ifade etmiyor.
güncel Önemli Başlıklar