bugün

yeni yılda tüm arkadaşların bir barda deliler gibi sarhoş olmuş çılgınca eğlenirlerken aileyle ve uyuklayan aile büyükleriyle girmekten daha çekilebilir olan durum
sinir haliyle karar verilmiş gecenin sonunda muhtemel pişman olunacak durumdur.
bir kısır döngünün başlangıç halkası. yeni yıla yalnız girersiniz tüm sene yalnız geçer. sonra bir dahaki yıla da yalnız girmek durumunda kalırsınız. o yılda yalnız geçer. ardından....
hayatının büyük çoğunluğunu yanında sevenleriyle * beraber geçiren şahsın, böyle anlam içeren * bir günde yaşayabileceği en doğal durumlardan biri *.
allah kimseye göstermesin...
bazen spontan gelişen bir durumdur. çevrede suçlayacak kimse yoktur.
Herkesin yasamasi muhtemel olaydir , sirf bu yüzden intihar edilmemelidir... *
en güzel seçeneklerdendir aslında. "evbar" denilen sınırlar içinde olunca insan buranın nimetlerinden yararlanabiliyor. nasıl mı? mesela; selfservice, açık büfe vs... nihayetinde güzel.
Bu gece basima gelicek olaydir.
ohhh mis mis. sosyal insanlara allah akıl fikir versin..

yarabbi bana yeni yılda da lcd bir hayat bahşeyle...ehuee
(bkz: yeni yıla mastürbasyon yaparak girmek)
sevgili tarafından 30 aralık akşamı terk edilmek durumunda, yeni yılda yalnız ölmek halini alabilecek, kişiye çok koyan eylemdir; feci koyan. her yıla yalnız giriyorduk tabi. ama bu daha kötü oldu. ben geçen yılbaşı kuruyemişimi yiyip suyumu içiyordum mutfakta. hatta tam 00:00'da fıstığı kırarken elim acımıştı..
sevgililer gününde yalnız olmaktan iyidir.

(bkz: sevgililer gününe yalnız girmek)
yanlızlıktan kasıt sevgilim yok, arkadasım yok ühü ühüü olayı değil. somut düşünün. dışarda bi program yapmamak, yapılanlara gitmek istememek bi sıkıntı bi 25 yaş bunalımı. merak etmeyin ne dediğimi anlayacaksınız.

ulan serefsiz türkiye nin yüzde kaçı özel bi program ayarlıyor kendine yılbaşı için diyenler var içinizde, evet duyuyorum. sözlük inan o da değil mevzu. en kral yılbaşıları, babanın çerez alışverişinde cömert davrandığı, karışık çerezin içinde fındık, antep fıstığı, badem olduğu, televizyon izlerken soba başında kestane pişirilen, babanın ibrahim tatlıses li, çocukların tarkan lı, kıl oldum abi li, yakarım roma yı da yakarım lı kanalı izleme kavgası yaptığı yıl başlarıydı sanki. ki o yıllar banyoda hala annemizin bizi yıkadığı yıllara tekabul eder. zaten ne vakit banyoda tek yıkanmaya başladık hayat o zaman bok oldu.. neyse konuyu dağıtmayacağım.

lise zamanında ise (yanlız yıkanılan bok zamanlar) evde yeni yıla girme eziyetti. dışarı çıkamazsın,(yarrak var dışarda sanki), evde sıkılırsın, anne baba sıkar seni, kenan doğulu lu kanal bile sarmaz seni. gece 23:00 da uyuduğumu bilirim yılbaşlarında o vakit.

sonra üniversite yılları geldi. o yıl başları en saçma olanları. inanın bana. allahım. off. ne günler. uyduruktan bi kız arkadas, bi aylık burs parasına üç, beş yıl önce tv de izlediğin adamların konserleri (konser dediğim 5000 kişi sınırsız içki, insan insan üstüne), alkol (alkol dediğim plastik bardakta sulu bira), dans (dans dediğim şeyi herkes az çok bilir), kendini bi bok sanmalar. * koop koop kop. öpüşerek yeni yıla girmeler felan. bu konuya özel bi paragraf açmak istiyorum. öpüşerek. evet aşagıda;

abicim. canım kardeşim. yapmayın şunu ya. sevgilisi olmayanlar 10 dan geriye sayarken, ne öyle dudaklara yapışmalar. hayır yeri değil. olan var olmayan var. evine git 10 dan değil, 1500 den geri say, öpüşüyomusun ne yapıyosan yap. orada bi tanesi gelse, ''eeh yeter bizde yeni yıla giriyoruz ver lan azcık su kızı'' dese hoş mu olacak? hayır amacın yeni yıla nasıl girersen öyle geçer inanışından kendine fayda sağlamaksa eger, yapma. ben 10 dan geriye sayarken öpüşüyodu diye tüm yıl öpüşen birini görmedim. kimse görmedi. bakın yarın yılbaşı. lütfen. illa yapacam diyorsanız bari o kafanızdaki kırmızı şapkayı çıkarın öpüşürken. allah ın adını verdim.

başlığa dönecek olursak, bir sonraki dönem işte bu yanlız girilen dönem. okul bitmiş. ya askerdesindir, ya işe girmişsindir, ya iş kuracaksındır. lisede, üniversitede sıçmaya giderken bile yanında götürdüğün arkadasların ( o kop koop taki ekip) biri ebesinin nikahında askerdedir. biri amerikaya doktoraya gitmiştir. biri evlenmiştir. herkes ayrı yoldadır. ailenden de uzaktasındır. yeni yılın bir anlamı yoktur. gerçekten yoktur. eğlenceye çağıran herkese bir bahane uydurursun. gitmezsin. 10 küsür milyonluk şehirde evinde tek başına bira içersin. plastik bardakta değildir, sulu da değildir bira. belki 11 de sızarsın, kimseyide öpmezsin. zaten öptüklerinde başkalarını öpüyordur o dakikalarda muhtemelen. baba ise evde 15 yıl sonra bile ibrahim tatlıses li kanalı 15 yıl önceki keyifle izler. sabah olur. bir yıl daha geçer ve gider..
yeni yıla giremeyen filistililer düşünüldüğünde, trajedi değildir.
- yeterli ölçüde doritos, azımsanmayacak miktarda efes pilsen, 250 gram badem, 350 gram çekirdek, 250 gram tuzlu fıstık, 2 tatlı kaşığı şeker, yarım limon, bir baş sarımsak vs. ile bastırmak mümkündür söz konusu yalnızlığı. yoksa yanlızlığı mı olacaktı? neyse ne de asıl önemli nokta, 31 aralık gecesine yüklenen anlamın boyutları, ebatları olsa gerek. normal zamanlarda, sair günlerde yalnızlığın koyma oranıyla kıyaslandığında arada anlamlı bir fark söz konusu değilse eğer, vaka kolay denilebilir. şöyle ki; yalnızlık bünyede kanayan bir yara haline gelmiş, kangrenleşmişse yeni yıl, eski ay çok fark etmemektedir (üzgünüm fark edemedim). yine de genel serzenişleridir kırılgan yüreklerin belirli gün ve haftalara odaklı hassasiyetleri. bir de şöyle bir şey var galiba ki katılmamak mümkün değil; yeni yıla nasıl girdiğin değil, niye ve de niçin girdiğin önemlidir asıl.

- sayım var, kalkın yatklardan bakayım...
(bkz: yeni yıla yastıkla girmek)
kendini avutmak için "krallar gibi odamda içkimi alır içerim, kimseye de tamah etmem" derken cepte para olmadığını anlayınca, harbiden ne skindirik bi yılbaşı imiş diye daha girilmeden 2009'a bok atmaktır.
yalnızlığın dip noktalarından biri. daha ötesi yalnız geçirilen doğum günüdür her hal.
(bkz: bu başlıkta sanal reklam uygulaması yapılmaktadır)
bla bla bla..
Baksana, yüreğin acıyarak ağladığında başka kim vardı yanında ?
yada kahkahalarla içten çok içten gülerken kim senin kadar gülebildi, sahiden, inanarak ?
sinemaya gittiğin, yeni bir ilişkinin, tıpki diğerlerine benzeyen kahramanı, hani o umarsızca elini tuttuğun, aslında yabancı.. o gerçekten yanındamıydı, ya da sen onun yanındamıydın ? kim vardı o salonda yanında ?
en çok ne acıttıysa canını, sadece senin en çok acıttı..
en çok ne güldürdüyse suretini, sadece seni en çok güldürdü..
aslında bazen, hep, çok, yalnızız..
bu yüzden yeni yıla yalnız girmek, koymamalı biz büyük çocuklara..
koyar adama...
2005 ten itibaren her sene düzenli olarak yerine getirdiğim asosyal ritüeli.
bütün bir yıl öyle geçmez merak etmeyin.
güzeldir. tabi yalnızlık kişi tarafından seviliyorsa.
yalnız ve mutluysanız, gerisi koy götüne gitsin diyeceğim durumdur.