bugün

Tabi ki de şaşırmayacağız,maske mesafe ile yola devam ne yapalım ülkeyi 1 yıl kapatalimmi varsa öyle bana evimden bakacak güçlü bir devlet kırar dizimi otururum. Gerçi istediği kadar güçlü olsun hangi ülke 1 yıl karantina yapabilir ki. Başından beri söylüyorum abartıldığı kadar etkili değil ,virulensi düştü, normal hayata dönemedik ayrıca herkes diken üstünde. Bu hayatımızın bir parçası olacak .
Dünyada bitmediği sürece ülkede de bitmeyecek zaten boşuna kasmayın kendinizi.

Tüm ülkede bitirsen bile gurbetçi ve turizm zamanı şimdi silke silke yine virüs gelecek kaçarımız yok.

Önemli olan sağlık sistemini çökertmemek ve ölüm oranlarını düşük tutmak gerekiyor yoksa 3 ay kimse sokağa bile çıkmasa 3 ay sonunda yine hızlıca artışa geçecektir.
niye şaşırsınlar ki? vaka sayısını marslılar mı arttırdı? ağıldan boşanmış gibi sokağa akar, hiç bir önlem almazsan ve devlette bunu kontrol etmezse olacağı bu. asıl artmaması garip olurdu.
Şaşırmamayı da geçtim dışarda doğru düzgün maske kullanan da yok. Güzelliklerini örtüyor herhalde. Ciğer mi yediniz sayın arkadaşlar bu ne güven.
Pardon neyine şaşıracaklardı? Adamlar kendi keyfine göre istediği yere girip çıkıyor. Hepsi virüsten haberdar. Eee? Birbirine bulaştıran kendileriyken vaka sayısının artışına niye şaşırsınlar?
Virüsten korkmuyorum maske de takmıyorum evet komple bu süreci iki maske ile atlattım, marketten markete takıyorum.
Şaşırmıyoruz artık zira alıştık. Alışmak insana verilmiş en büyük güç ve aynı zamanda en büyük güçsüzlük.
Ben üniversiteler açılınca ne olcak çok merak ediyorum 1000 kişilik kyklar var. Sizce ne önlem alabilirler ki?
Temmuzda yurt dışı uçuşları açılıyor. Bu arada gerçekten soruyorum eylülde bu 1000 kişilik kyklarda nasıl önlem alırlar sizce merak ediyorum?
insanlar artık kanıksamaya başladı.
avrupa ve abd de bilim insanları diken üzerinde.
şu an corona virüse karşı bir mücadele yapılmıyor, mücadele hükümetler ve ilaç kartellerine karşı yapııyor.
tüm dünyada corona salgını artıyor. hergün daha fazla enfekte olan ölen insan sayısı istatistiklere yansıyor ve rekorlar kırılıyor.

https://ourworldindata.org/

ama ülkeler ölüm sayısı enfekte sayısı düştü, şu kadar insan iyileşti diye açıklama yapıyor.
unutulmasın, corona virüsü mutasyona uğruyor,

2003 de corona sars-cov olarak ortaya çıktı.
2012 de mers-cov olarak ortaya çıktı.
2019 da covid-19 olarak ortaya çıktı.

tahmin edilen corona virüsü 8-10.000 yıllık, aslında canlı yaşamın kaynağı virüsler ve bakteriler olduğu düşünülürse; insanlar hayvanlar olmadan önce de virüsler bakteriler vardı.
zaten virüsler bakteriler olmasaydı dünyada canlı yaşam da olmazdı.
neyse, konumuz bu değil.

2023 de corona ortaya ne olarak çıkacak?
ikinci salgın olursa ne olacak?
sürü bağışıklılığı (var ise ki böyle bir durumun olmayacağını da söyleyenler var) ölümleri ne kadar engelleyecek?

yüz yıldır influenza virüsü ile mücadele ediyoruz ve influenza corona dan daha az ölümcül.
hep şu örneği veririm.
influenza virüsü: 10 yaşında çocuk
corona virüsü: mike tyson.
boks maçı yapsanız hangisine galip gelme ihtimaliniz var?
henüz influenza virüsüne karşı bir aşı geliştirememiş olmamız düşünülürse, corona için aşı da en iyimser tahmin ile grip aşısı gibi olacağına kesin gözüyle bakılmakta.
Ne kadar üzücü olsa da zamanla şehit haberlerine insanların aldırış etmemesini anımsattı. Maalesef duyarsızlaşmanın en baba iki örneğidir diyebilirim.
Bu kadar nüfus fazla dünyaya ölen ölsün dedi çoğu devlet risk altında olanlar yaşlılar ve izolasyonu sağlayamayan ya da kronik olarak hasta olanlar. Kalan survivelarla yola devam. O kadar abartilcak kadar ölüm olmadı en azindan. Ayrıca HIV e çare bulunamadı daha ki yapısal olarak çok daha basittir. Unutun tedavi abanin c vitaminine sarimsak sogana.Birakin sigaraları.
Şu an yaşanan olay son derece normal.. rebound fenomeni.. insanlar haliyle biraz rehavete kapıldı. Esas sorun ne kadar artacağı. Ben ülke içi değil ülke dışından gelecek yeni bir mutasyondan korkarım. Ama yine de Temmuz ortasından sonra günlük ikili hanelerde vaka bekliyorum
benim fikrim zaten maske vb. koruyucular olduğu için halk ufak ufak virüse maruz kalıyor. bu da 6 ay ile 1 sene içerisinde antikor üretmeye başlayacağız anlamına geliyor. doğal aşı yani. ha üretilen antikor işe yaramazsa sıçtık.
Papağan gibi tekrar ediyorum ama insanların aptal oluşu (çoğunlukla) ekranlarda akademik sıfatını öne sürüp Corona virüsten korunmak için çamaşır suyu için-enjekte edin diyen (örn: Trump'ın dediği bu anlama gelir) siyasetçilerin propaganda bakanı gibi ve ilaç kartellerinin distribütörü pazarlama elemanı gibi konuşan kişilere karşı papağan gibi tehlikeyi tekrar tekrar hatırlatmaktan başka bir şey elimizden gelmiyor.

Unutmayın, şu an kesin bir teşhis koyacak ve bu kişi Corona virüsü taşıyor diyecek %100 güvenli bir kit elimizde (tüm Dünya'da herhangi bir ülkede) yok.

Çoğu test sonuçları negatif çıkmasına rağmen 10-15 gün karantina süresi sonunda bırakılan insanların yakınlarına virüs bulaştırdığı vakalar var.

Virüse yakalanıp virüsü yenip daha sonra insanlara bulaştıran taşıyıcı olan insan vakaları var.

Virüsü yenip daha sonra yine Corona yüzünden ölen insan vakaları var ve bunun için sürü bağışıklığının yeni bir salgın, dalga da fayda etmeyeceği görüşünde insanlar var.

Çin de Corona vakasında yoğun bakım ünitelerinde yatan ve salgnın durması ile boşalan Corona merkezlerinde yapılan dezenfekte işlemleri sonrası 20 gün sonra havalandırma kanallarında canlı virüse rastlandığı bilgileri var.

Termal kameralar ateş ölçerler virüsü taşıyanın teşhisi için yararlıdır ama virüsü ortaya çıkardığı Semptomları gösteren insanlarda bu geçerli.
Virüsü taşıyıp belirti göstermeyen biri için bu durum geçerli değildir.
Uçakta veya otobüs metro da virüsü kapmış insanı eğer semptomlar ortaya çıkmamış ise termal kamera teşhis edemez.

N95 maskeler virüsü önlemede %95 başarılıdır. N100 olanlar da %100 başarılıdır. Tabi ki doğru takmış doğru kullanmış olduğunuzda...

Sosyal mesafe 2 metre şehir efsanesi desek yanlış olmaz.
Sizden kaç metre ötede bir çikolatalı puro içen insanın puro kokusunu alıyorsanız virüsün bulaşma mesafesi içindesiniz.
Açık havada rüzgar, kapalı alanda klima veya otobüsün önünde oturan ama camı Aralık olup siz otobüsün sonunda olmanız ile hava akımı kapalı alan vs fark etmez virüs size de bulaşır.

Plastik madeni veya pamuk vb yüzeylerde havada virüs ne kadar canlı kalıyor resmi bir rakam süre araştırma kesin sonucu virüsün canlı kalma enfekte tehlikesi bilinmiyor.

Asıl dikkatimi çeken ise her yıl Dünya'da 600.000 insan influenza (mevsimsel grip) vakalarında ölüm oluyor.
Resmi rakamlara göre Almanya'da 2019 da mevsimsel grip vakalarının Almanya'da ölüm olarak 20.000 rakamına (en fazla grip aşısının kullanıldığı ülkelerden biri olan Almanya'da) Amerika'da 2020 yılının ilk üç ayında 18.000 kişi yine grip vakalarında ölmüş olması.
Corona salgını sonrası influenza ölüm oranlarında ne değişiklik olacak bilmiyoruz.
Belki düşüş olacak belki yükseliş.
Bunu 2021 verilerinde göreceğiz.
Şu an bir veri olarak influenza ile Corona ölümleri sağlıklı biçimde incelenmiyor. Tıpkı influenza gibi benzeri bazen eş semptomlar gösteren Corona acaba influenza'yı baskılıyor mu yoksa influenza Corona'yı mı baskılıyor?
Gerçek ölüme sebebiyet veren Corona mı influenza mı tam olarak sağlıklı bir veri elimizde şimdilik yok.

Olur ya, influenza'yı taşıyan biri (grip olan biri) Corona virüsü de alırsa acaba hangisi daha baskın olur?
Eğer influenza vücut da Corona'yı baskılar ise...
Konuyu uzatmadan,daha basit örneklemek gerekirse; world War Z filminde zombilerin arasından geçmek için kendine bakteri-virüs enjekte eden böylelikle zombilerin saldırısına uğramayan Brad Pitt durumu deyim de anlayın.

Her yıl 600.000 influenza ölümü yanına şu an 400.000 şimdilik ölüm oranını eklersek 2021 de ölümlerin analizi ile ortaya çıkacak veriler ışığında bilim bu vb salgınlar için daha efektif Tedbirler alabilir.
Artık insanlık için pandemik tehlikede öncelik bakteri değil virüs olduğunu gördük.
Sağlık sisteminde (ilaç aşı tedavi medikal ürün taşınmaz yapı vb) envanter bakteri ağırlıklı olup önleyici hizmetler koruma ve mücadele tekniklerinde devletler elde ki stoğu yenilemesine gitme ihtiyacı duymuştur.
Devletlerin kendisinin olmadığı halde ürünlere el koyması vb durumları hatırlayın.

Tüm bunlar uluslararası bağımsız bilim sağlık kurum ve kuruluşlarında tartışılıyor ve bizde yer almasa bile basın-yayın organlarında konuşuluyor.
Selalar susmayacak demektir.
Çünkü artık halk korku duvarını aştı. ilk günlerin verdiği o korku panik ve telaş havası yok. Bundan dolayı haliyle gevşedi. O halde ne yapmak lazım. Örneğin;

Sayın cumhurbaşkanının maske taktığını halkın içine fiziki mesafeyi koruyarak çıktığı hiç göremedim. Neden? Örnek olmalı bence. Tüm bakanlar da ondan örnek alıp takmalı ve halkın içine, kameraların önüne bu şekilde çıkmalılar. Başka türlü kimse meselenin ciddiyetini idrak edemez. Etse de kaale almaz.

Bir öneri...
Ne olmasını istiyorsunuz?

Evlerden kimse çıkmasın mı?

Her yerde ameliyata giren doktor gibi özel kıyafetlerle mi dolaşılsın?

Kimse işe gitmesin, para kazanılmasın,herkes birbirini mi yesin?

Zaten yaşıyacağımız üç günlük dünya, ondada kendimizi hapsedip, o günüde kendimize zehir mi edelim?

Bu illetin geçeceği zaten yok,bari yaşadığımız kadarını kendimize zindan etmeyelim.

Ayrıca da merak ediyorum, bu illettw bu kadar hassas davrananlar nasıl otobüse,arabaya vs. Binip yolculuk yapıyor? trafikte ölme şansın çok çok daha yüksek..
şaşırmak şöyle dursun umursamamazlık görülmektedir. 1 hazirandan beri işten eve dönerken her akşam sahilde kucak kucağa piknik yapan binlerce insanı görünce artık şaşırma eşiğinin çoktan geçilip umursamamazlığa döndüklerini görüyoruz. binlerce insan var lan. sahildeki çimenleri göremiyorsun düşün. her yer insan. kucak kucağa öpüşen koklaşan gençler, aralarında 20 cm den fazla mesafe olmayan onlarca insanın maskesiz bir arada oturmaları, aynı bardaktan aynı şişeden bir şeyler içmeleri, ellerin hiç yıkanmaması. allah sonumuzu hayır etsin. benim şahsen çok bir endişem yok zaten çocukluğumdan beri hijyene önem veririm kolonya kullanırım ve insanlara 1 metreden fazla yaklaşmam. şimdi o mesafeyi 2 metreye çıkardım şahsen.

elbette çalışacağız elbette sosyalleşeceğiz elbette normal hayatımızı yaşayacağız. ancak çok basit 3 önlem alarak yapacağız. 1.5 - 2 metrelik mesafe, maske kullanımı ve temizlik. elleri yıkamak bu kadar zor mu yahu. evinden veya iş yerinden çıktıktan sonra dışarıda olduğun sürece teması azaltacaksın ve döndüğünde kendini dezenfekte edeceksin. ister sabunla ovalayarak yıka istersen dezenfektan veya kolonya kullan ve temizlen. insanlara fazlada yaklaşma tüm mevzu bu. ama bizim insanımız hiç umursamıyor. kucak kucağa piknik yapıyorlar aklım almıyor her akşam gördüğümde.
bunlar iyi günler

hele bir kasım gelsin.
Hayatlarını yaşamak istedikleri içindir. Örneğin üç aydır vakalara bakmıyorum yoksa kafayı yerdim. Tek bildiğim tedbirler eşliğinde normalleşme devam etmelidir. insanları aylarca evde tutamazsınız.
Neden 2. Dünya Savaşı gibi kıyamet senaryoları üretiyorsunuz?

Güçsüz iseniz öleceksiniz.

Bu dünya, 2 dünya savaşı, 2 nükleer olay, yüzlerce salgın geçirdi.

insanlar hâlâ var, insan varsa umutta vardır.
Bitiyor derken çoğalıyor amk virüsü.
halkta klorokin kullanırım geçer algısı yaratıldı.
gribi temizlemek adına yüksek dozda otofaji inhibitörü veriliyor vücuda.
böylece enfekte hücreler ölüyor. bu durum hayat boyu çoğalan normal hücreler için tolere edilebilir. peki ya sinir hücreleri gibi yenilenmeyen hücreler?
onlar gitti gider.
kısaca maruz kalacağınız sinir hasarı çok büyük de olabilir. sara hastaları gibi hayat boyu kriz geçirip durabilirsiniz. kalp, böbrek, akciğer ve karaciğer hasarını saymıyorum bile.
güçlüler hayatta kalacakmış.
he gülüm. ama kalan hayatlarını güçsüz olarak sürdürecekleri ayrıntısını unutmuşsunuz.
https://www.yenicaggazete...i-ilan-edildi-284135h.htm

Konya'da durum vahim. Hastaneler dolu, virüse yakalanan yakalanma ihtimali olan insanlar evlerine yollanıyor yollanacak.
Salgın daha fazla ve önlenemez biçimde artacak.

Sadece Konya mı?
Tüm Anadolu Güneydoğu virüs için merkez olacak.
Cahil bencil ve umursamaz olup, kendi hayatını ailesinin hayatını umursamayan insan başkalarını mı umursayacak?

Yapılacak tek şey var.
Hastane doluluk oranı %80 ve üzeri olan her il ilçe acil olarak tam bir karantina uygulamasına alınmalı.

ilçe belediyelerine yetki verilmeli.
Örn: vatandaşının eve hapsolmuş olması içine sinmeyen CB Erdoğan'a yardımcı olmak için ilçe belediyeleri yetkilendirilmeli.
Ne bileyim, Kadıköy sahiline doluşan insanlara izin verilmemelidir.
Cumhurbaşkanı içine sinmeyen bir durumu mülki idare olarak vali kaymakamın içine de sinmeyeceği için Corona ile mücadele saldım çayıra mevlam kayıra uygulamasına döndü.

Korkum, ikinci dalga için sonbaharı beklemeyeceğiz gibime geliyor.
Seyahat kısıtlaması bir an önce tekrar uygulamaya geçirilmeli.
istanbul izmir Ankara dan köyüne memleketine gidenler geriye gelmesinin engellenmesi gerek.
Türkiye'nin katma değeri vergisi gelir yükünü ne Konya ne Urfa çekiyor.