bugün

yeni sevişip tüm hormon ve ifrazatlardan münezzeh hale gelmiş, adeta karahindiba çiçeği kadar naif ve uçuşkan, üflesen dağılacak kıvamdaki erkekle diyalog kurmanın zorluğudur. elbette bir hemcinsi olarak ben böyle bir şeye kalkışmam, ihtiyaç da duymam. bana ne. bana mı sevişti sanki? skor yazarı kıvamında son sevişmişliğini anlatan hadsizleri de dinlememeye çalışrım. ellerimle kulağımı kapatırken yüksek sesle lololololo falan derim duymamak için.

bu yazıdaki hedef kitlem kadınlar, kadınlarımız. yeni sevişmiş bir erkeğe ne söylerseniz söyleyin sizi işitmeyecek yahut anlamayacaktır. çünkü sevişme esnasında yükselen hormonları ile yaptığı kurlar, o vahşi cazibe, müthiş özgüven gidecek; herif 8 yaşındaki cedric saflığına ulaşacak. sizin çetrefilli sorularınız ve dolambaçlı ruhunuz onun için pan labirenti kadar karmaşık olacağından götünü dönüp bu histerinin geçmesi için ölü taklidi yapmaya varıncaya kadar köşede sinecek.

bir erkeğin size olan sevgi ve sadakatinin en rahat gözlemlenebileceği anlardan biridir bu. onun için henüz boşalmış bir erkeğin tavırlarından çok ders alabilirsiniz. süslü aşk sözleri, öğrenilmiş romantizm, adeta kuyruğundaki şaşaa ile tavuskuşu erkeklerine hayranlık duymak sizi kurtarmaz.

sizi persona kurtarır.
(bkz: post ejekülasyon)sendromu.
ortalarda kahkaha attım az daha servistekiler bi tur bineceklerdi*

yaşayan bilir.
yaşayan kadınlar bilir. o yüzden sormayın bize bir şey arkadaşım. hallerimiz vardı bitti işte. içimiz kurudu az evvel.