bugün

uludağ sözlük' ün iç işleyişinden bağımsız ve bu sebeple, sözlük üzerinden herhangi bir radikal müdahaleyle önüne geçilemeyecek kalitesizliktir. elbette "yeni nesil"' den kastım, sözlükçülerin yaşıdır. öncelikle belirtmeliyim ki, kesinlikle yaşla kalite-kalitesizlik arasında mutlak bir doğru orantı kurmuyorum. ancak böyle bir orantı ne yazık ki mevcut.

her şeyden önce yeni nesil, hızlı sonuç almaya odaklanmış bir şekilde yetişmiştir. mevzu internet olduğundan en basitinden bir örnek vermek gerekirse; misal çevirmeli ağ bağlantısı döneminde internete bağlanmak bile belli bir bekleyiş gerektiriyordu. insanlar ha deyince internete veya sitelere ulaşamıyordu ki zaten bu kadar çok platform yoktu. hatta herkesin olayı irc icq vs. idi. ancak teknolojik gelişmenin etkisiyle, artık anlık etkleşim süreçleri oldukça hızlanmış ve yeni nesil, sonuca odaklı yaptıkları her hamle karşısında anında sonuç almaya alışmış bir şekilde yetişmektedir. misal internet adsl teknolojisi sebebiyle her daim açıktır. çeşitlilik fazladır ve en önemlisi, küçük yaşta ağır basan popüler kaygılar, sözlüğün de bu kaygıları doyurucu etkisiyle birleşince; ortaya, popülerliğe odaklı ve anında sonuç almak isteyen bir grup "ergen" yazarın sözlüğü domine etmesi gerçeğini yaratıyor.

elbette büyükleri de aynı popülarite tuzağına düşmüş ve oldukça komik haller içerisindedir ancak dediğim gibi fark, hızlı sonuç alma beklentisidir. bu bağlamda büyüklerine nazaran kat kat üretimden uzak ve tüketim odaklı bir neslin de, günde 100 entry girmesine şaşırmamak gerek. zira sonucu hemen istiyor, sözlüğü hemen tüketmek istiyor. işte bu, ergenlerle büyükler arasındaki "kısa vade-uzun vade" farkı sözlük için hayati önem taşıyor. ve tekrar ediyorum, bu açıdan ikisi de aynı bokun laciverdi. zerre ayırmıyorum ama dediğim gibi işte, olay 56k-8mb farkı.

bunun yanı sıra, elbette uludağ sözlük' ün yöetimsel zaafları da bu hızlı çözülme sürecinde etken rol oynamıştır. en basitinden moderasyon aktivitesi tablosu, 15000 kişinin 2 moderatöre emanet olduğunu göstermektedir. hepsi temiz, efendi, prezentabl çocuklardır vs. ancak ortada bir realite vardır ve bunu kimse reddedemez.

bir diğer diğer mevzu ise, "demir yumruk yönetim" taraftarları. ancak bu çözümden öte, çözümsüzlüğün başlangıç noktasıdır sadece. zaten gerçek hayatta yaşları sebebiyle her konuda boyun eğmek zorunda olan bu kadar çok asi ergen bünyeyi içinde barındıran bir sözlük yönetiminin; yönetim sınırlarını belirginleştirmesi hata olur. misal; sınır 10 diye belirlenirse, büyük-küçük her tür yazar 9.9 seviyesinde devam edecektir. reelde zaten baskılanan bünye, sanalda sınır operasyonlarıyla deşarj olacaktır. bu tür platformlarda sınırlar belirsiz olmalı ki, otokontrol sisteminin önü açılabilsin.

bir diğer mevzu ise, sözlükte çaylaklık döneminin oldukça kısa süreli olması ve süreden öte seçiciliğin niteliksizliği. açıkçası bir yer; ya belirttiği kurallara göre idare edilmeli ya da idare edildiği gibi kurallara sahip olmalı. aksi taktirde, kullanıcının o yere olan saygısı azalır. yazarlık şartlarında "tanım entry" şart koşulmuş lakin bakıyorum adamın ilk 5 entrysi bırak tanımı, okunmayacak düzeyde. bu bir kenara, bizim insanımızın en önemli özelliği ulaşılamaz olan fetişizmidir. açıkçası ilk 10 entry keskin bir kontrol mekanizmasından geçse ve kalite fışkırsa bile, bu sözlükte 3-4 günde yazar olabileceğinin bilincinde olan kullanıcı, ne yazık ki yazarlık işini yeteri kadar ciddiye almayacaktır.

"nasıl olsa geri dönerim" mantığıyla, popülerlik savaşında dilediği gibi hamleler yapabilmekte ve silinse dahi 15 gün sonra geri dönebilmektedir. bu açığı, yazarlık ulaşılabilirliğinin katsayısını azaltarak kapatmak mümkündür. ve çoğu aksini iddia etse bile, her yazarın bir popüler olma kaygısı vardır. şöyle bir örnek vereyim, uludağ sözlük çok kaliteli ve çok sayıda kişi tarafından cidden okunan bir sözlük olsa ancak, nick yerine herkeste "ziyaretçi" yazsa; yine de yazar mıydınız? hayır. bu bağlamda hiç kimse, içindeki ajdar' ı yok saymasın.

ek: tekrar belirtiyorum, 18 yaş altı bireyleri hedef alan veya küçümseyen bir yazı kesinlikle değildir. ancak ortada, bu perpektifte nitelenen bir realite de mevcuttur.
(bkz: yeni nesil yazarlara yardımcı olmayıp eleştirmek)
(bkz: eskidji)
yapısal kalitesiz yaşça küçük yazarlara en fazla "yazarak" yardımcı olunacağı/rol modeli oluncağı düşünülürse; bunun ötesinde sanırım büyü gücüyle giderilecek kalitesizliktir. sanıyorum hiç kimse bir diğerine bekçilik yapmak adına girmiyor sözlüğe. ve günde 100 entry giren yazarların hangi birine yetişilebilir veya bunlar azınlık değil, çoğunluktur. bireysel müdahalelerle veya anlık moderasyonel müdahalelerle önüne geçilemeyeceğini belirtmiştim sanırım.

dediğim gibi bireysel olarak en fazla yardım, çizgiden sapmamak ve eleştiri olabilir. eleştiriden neden bu kadar kaçarız veya olumsuz anlamlar yükleriz anlamış değilim ayrıca.
(bkz: endoplasmakalvosto/#7436920)
sözlüğün verdiği rahatlıktan kaynaklanan durumdur. uludağ sözlük yazar alımlarının ne derecede basit olduğunu kendimden biliyorum. zannımca bu basitlik moderasyon eksikliğinden kaynaklamakta.
(o ne lan:yapısal kalitesizlik)
(bkz: yapısal)
hemen hemen tüm türkiye sözlüklerinde tartışılan konu. ne yapılması bekleniyor yeni nesilerden anlamadım ki? madem çok şikayet ettirecek bir şey sözlüğe hazırlık kursu açın hazirana doğruda bi yss (yazar seçme sınavı) yapın olsun bitsin. ermekle falan olunmuyor yazar. tecrübeyle paraleldir yazar olmak. gece gece töbe töbe...
(bkz: yeni nesilin malzemesinden çalınmış olması)
(bkz: oh mon dieu)
(bkz: uludağ sözlük 7 nesiller sendikası)
"piç ermenilerle yahudilerin ammına koyan" yazarlara sahip bir sözlükte, kalite kavramına oldukça iyimser bir yaklaşım ve tanımlamadır.

(bkz: 1 5 milyon ermeni nasıl öldürülür/#7444830)
(bkz: abd nin ermeni yasa tasarısını kabul etmesi/#7444510)
(bkz: ben inci sözlüğe sövmeye gidiyorum/#7444721)

açıkçası şu kadarını söyleyeyim; bu güne dek sözlüğün kalitesiyle ilgili yaptığım şu şekil iyimser yaklaşımlara ayırdığım vakit için kafamı sikeyim. şu saatten sonra da bu kalite olayına zerre ciddiyetle yaklaşmam. bildiğin altın semer vurma derdindeymişim ben. bunu anladım sonunda.
hiçbir şekilde giderilemeyecek olan kalitesizliktir. yapıdadır çünkü bu, suç ana-babaya çıkar yine. o yazarı istesen de değiştiremezsin, o kendisini değiştirmek isteyinceye kadar.
ee gammazlan gammazlan bi yere kadar!
gereksiz bir konuda gereksiz uzun yazılan bir yazıdır. yapma etme diyor, yolumuza devam ediyoruz.