bugün

Yeni neslin son derece memur zihniyetli olduğunu çoğu ispat etmiştir. Şimdiden emekliliğini düşünenler vardır. insanın böylesine yaşamdan kopması aklın ereceği iş değil. Önce bir şeyler üret sonra emekli olursun acelen ne?
eskiye göre çok daha iyi eğitim almış, öğrencisinin geleceğiyle ilgilenen kişilerdir.
türkiyenin şu şartları altında öğretmen olmanın ne kadar zor olduğunu herkes bilir. kadroya geçebilmek için atılan taklalar öğretmeni haddinden fazla yorduğu için evet insanlıktan da uzaklaştırır. öğretmen adaylarına "insanlara insanca yaşamayı öğretmesi" öğretilirken insan muamelesi yapılmaz ama yine de öğretmenler öğrencilerini sever hem de çok sever. onların başarısını gördüğü zaman mutlu olur.
eski nesillerine göre çok daha idealist ve akılcılardır gelecek nesil için umutturlar.
öğrencileriyle ilişkiye giren örgetmenler de bu kategoridedir.
ziyadesiyle sabırlı öğretmenlerdir.

yenisi, eskisi yoktur, meslek kutsaldır. yeni nesil, branşı dışında da bir yığın bilgiyle donatılmıştır. iş yükü sürekli artarken, maaşları yerinde saymıştır ve (müjde!) 58 yaşına kadar da bu tempoda çalışmaya devam edeceklerdir. tüm bunlara ek olarak her yıl sistem değişmektedir.

köylerdeki öğretmenlere gelince, ben çalışmadım; ama yeni atanan bir arkadaşı ziyarete gitmiştik. birleştirilmiş sınıfta mucizeler yaratmaya çalışıyor ve sık sık ağlıyordu.
çağdaş eğitim anlayışın benimsemiş ve de iyi uygulayabilen öğretmenlerdir. yaşlı öğretmenler çağın getirdiği yeniliklere ayak uyduramıyorlar emekli olsunlar genç öğretmenlere yer açsınlar.
kaç sene okuyup, üniversite bitirip fakat ilkokul mezunu, işe doğru düzgün gitmeyen bir dsi işçisinin neredeyse yarısı kadar maaş alan insan evladıdır. mamafih bu kişinin ders esnasinda, mesai bitiminden sonra cebindeki tüm parayı beyaz eşya taksidine yatıracağını düşünmesi ve bu sebeple verimli olamaması normaldir.

peki çözüm ne diye soracak olursanız hemen yanıt vereyim; ogretmen maaşları 2500-3000 ytl arası bişey olcak ve egitim fakültelerine mülakatla öğrenci alınacak. budur.
Çoğu kendini iyi yetiştirmemiştir. Parası azdır; ama vicdanen öğrenmek ve öğretmek zorundadırlar. Sadece maaş almak için bu işi yapan birçok basit vatandaş vardır. Geçmişteki öğretmenlerle kıyaslandığında da maalesef eksikleri daha fazladır. Sistem bozuldukça yeni mezunlar da eksik gelmektedir. Bir edebiyat öğretmeni Kafka'yı tanımıyor. Yüzlercesi var hem de. Bu iş midir yani! Demirci demir dövmeyi bilmiyor gibi bir şey. Durum hiç de iç açıcı değil. Kim ne derse desin.
her işte olduğu gibi öğretmenlikte de işini sevenlerin başarılı, sevmeyenlerin başarısız olduğu görülür.
"hocam zaten hangimiz isteyerek öğretmen olduk ki" diyen öğretmenin mesleğinin adamı olması mümkün değil. bu tiplerin erkek olanın öğretmen evinde oyun oynaması, bayan olanlarının dizileri deli gibi tartışmaları sık görülen davranışlarıdır.
işini onurluca yapıyorsa, derdini seviyorsa muhteremdir, muhteşemdir.
salla başını al maaşını tipindeyse, internet kafeden alınıp getirilmişe benzer.
idealistim diye geçinip öğrencilerine kök söktürenler olduğu gibi mesleğinin hakkını verenşerde vardır.hep az maaş aldıklarından yakınırlar ama hiç düşünmezler 450 ytl maaşla 1 ay aile geçindirmek zorunda olan insanlar vardır. dileğimiz ilerleyen zamanlarda maaşlarına şükretmeyi öğrenip kendilerini yeni nesilleri eğitmeye adamlarıdır... *
aslında yeni nesilde gerçekten eğitim için birşeyler yapma isteği ve kapasitesi olsa da kpss ye takılanların çoğundan bu istek ve umut daha en baştan alınmıştır... ama yine de yeni nesil yada eski nesil ayırımı yapmak yanlıştır bu sadece topu birbirine atmaktan öteye geçmez... evet eskiden, özellikle de köy enstitüleri zamanında öğretmenler çok daha nitelikli ve öğretmeye hevesliydi.. ancak 'zaman' kavramını atlamamak lazımdır kanımca... bulunduğumuz zaman malesef paranın hüküm sürdüğü bir zaman ve gelen nesillerde öncekinden çok daha farklı... ne öğretmenler aynı ne de öğrenciler... **
yapılandırmacı eğitim sistemine göre yetişen öğrenci merkezli eğitim (olumlu ve olumsuz yönleri tartışılır) formasyonunu almış öğretmenlerdir. yaklaşık 6 yıl zarfında eğitim kalitesine eskiye nazaran daha iyi bir ivme kazandıracaklar. elbette mesleğini severek öğretme amacı çerçevesinde yapan öğretmenler başaracaklar bunu. uzak olmayan bir geçmişde balkabağı bile okadar zamanda olgunlaşmazken 29 günde öğretmen olan neslin soyu ve onların uzantılarının soyu tükendiği andan itibaren fark farkedilecektir. ziraat fakültesinden, mühendislikten, iibf den mezun olan ve sınıf öğretmeni yapılanlar tükendiği an fark farkedilecektir. ortadirek olan öğretmenler derste ve tenefüste nasıl geçineceğini düşünmediği kendini işine verdiği an fark farkedilecektir. eğitimin can damarı geleceğin ilk heykeltraşları sınıf öğretmenleridir. en azından evet en azından hiçbişey yapılamıyor olsa bile sadece sınıf öğretmenleri sağlam olduktan sonra temel sağlam atıldıktan sonra gerisi de sağlam devam edecek bence.

ulu öndere harp okulunda savaş taktiklerini öğreten biri yokmuydu. çok basit dediğiniz örnekler bazen çok zor açıklanabilecekleri özet geçer (bir türkçe öğretmeni)
gün geçtikçe öğrencilere benzeyen öğretmenlerdir. hayır, küçümseme maksatlı değil bu söz. ama lise öğrencilerinde ve hatta öncesinde ilköğretim öğrencilerinde görülen eksiklikler doğaldır ki üniversiteye de sirayet etmiştir. ister eğitim fakültesi mezunu, ister formasyon dersleri almış fen-edebiyat fakültesi mezunu olsun, isterse tezsiz yüksek ve hatta tezli yüksek lisans bitirsin. yine de değişen çok şey olmuyor. öğretmen okulu mezunu eski bir öğretmenin yanında utanmadan sıkılmadan ahkâm kesen, öğretim görmüş fakat eğitim almamış öğretmenler dolduruyor artık sınıfları. hepsi böyle değil elbette. öğretmenliğin ne olduğunu veya ne olmaması gerektiğini bilenler de var. ama hakkında bu kadar cahillik eğitimle olur diyebileceğimiz öğretmenler yeni nesilde daha çok gibi. tabii bunun yanında önceki nesillerden olup da işi ticarete dökenleri ayrı tutuyoruz. kurs, özel ders vs. * * *
bir müddet idealist takılacak sonra vazgeçecek kişiler.
Ne öyle ne böyle öğretmenlerdir. Nesil farkının getirdiği bir değişim yoktur.
hepsi üç kuruşla geçinir, hepsi faranjit olur, hepsinin başı ağrır.
evet belki şunu diyebiliriz yeni nesil öğrenciler özellikle lise öğrencileri artık azgınlığın serkeşliğin son haddindelerdir. yeni nesil öğretmenler eski öğretmenlerden daha çok çaba harcamalılardır.* *
öğrencilerin ve velilerin öğretmenlik mesleğine saygısının giderek azaldığı bu devirde gerek özel gerekse devlet okullarında; yıllarca dirsek çürütüp eğitim almış olmalarını önemsemeyen sonradan görme kendini her konuda uzman zanneden veliler ve öğretmene her şeyde patır patır cevap vermeyi kendince özgürlük, hakkını koruma sanan öğrenciler tarafından mesleğine genç yaşta küstürüleceğine canı gönülden inanılan ulvi insanlar topluluğudur. hepsi böle midir tabi ki değildir ama çoğunluğu tüm iyi niyetiyle girdiği bu yolda öğrencisinden velisine devletinden idarecisine kadar herkes taradından kazıklanıp sömürüldüğü halde inatla doğru bildiğini yapmaya devam etmektedir, etmelidir de.
özelden aldıkları paranın kat be kat fazlasının burunlarından getirildiği haftasonu, mesai, tatil gibi olayların çoğu zaman yok sayılıp ıvır zıvır şeylerle velilere kendini şirin gösterme çabalarının hakim olduğu bir idareci tarafından heba edildiği yetmezmiş gibi ukalalık ve terbiyesilikte sınır tanımayan çocuklarla uğraşırken çocuk yüzüne tükürse bile sırıtması gerektiği sık sık hatırlatılan şahıslardır. lafın özü: özelde çalışmakta öle kebap iş değildir öğretmenlikte.
yeni nesil öğrenciler karşısında zaman zaman sıkıntı yaşayabilen öğretmenlerdir.