bugün
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır9
- karınıza range rover alır mısınız21
- anın görüntüsü15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- icardi190516
- ruh okuzu9
- ellerim bos gonlum hos8
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu34
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss24
- evlilik9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- arda güler12
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- ali erbaş11
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- sivasspor'a verilen penaltı27
yaş itibariyle fosil sayılmam. 90'ların çocuklarındanız biz de. neticede sokakta top peşinde koşturmuşluğumuz, düşüp dizlerimizi yaralamışlığımız bu yüzden de annemizin terliğinin tadına bakmışlığımız vardır.
bizim zamanımızda pamuk şekerler, bozacı amcalar, leblebi tozları vardır. çikolatayı daha sonra, okul sıralarında yeni yeni görmeye başlamışızdır. nutella denilen olgu yoktur, sagra'nın çeşmeleri vardır o dönemlerde falan.
ama gel gelelim ben bunlardan bahsetmeyeceğim.
benim gözüme batan, yeni nesilin bizim imkanlarımızdan çok daha iyi imkanlara sahip olması değil asla. olsunlar tabi. ne güzel.
beni üzen bizim hayata bakış açımızın, değerlerimizin, hayallerimizin şimdiki kuşaklardan çok çok daha farklı olması.
yemin ederim üzülüyorum şu gençlerin haline.
şimdi bunu buraya yazacağım, 15-16 yaşındaki genç kızlarımız çemkirecek, salak biz kötü bir şey yapmıyoruz ki yha diyecek.
bu sözüm onlara, basın gidin, sizinle uğraşamam.
nerede kalmıştık, evet çok sinirliyim sözlük.
sinirim böyle bir nesile geleceği emanet edeceğimiz için.
bize böyle öğretilmedi. biz 15-16 yaşlarındayken okul derdinde, dersane peşinde koştururduk. birinden hoşlansak yüzüne bile bakamazdık utanırdık, yüzümüz kızarırdı. biri bize iltifat edince nereye bakacağımızı şaşırırdık. biraz olsun masumiyet vardı bizde.
telefon hayatımıza geç girdi, bir iletişim aracıydı. erkeklere kendimizi beğendirmek için, gece yarılarına kadar kırık kırık konuştuğumuz bir iletişim aracı asla olmadı. ya da kız tavlama aracı. bir kere babamız akşam yemeğinden sonra çalan telefonlarda bile kim arıyor yahu derdi. haklıydı.
ben kaldı ki biriyle gece yarısından sonra konuşacağım. utanırdık babamızdan.
sms atarken bile elli kere düşünen bir nesildik.
gece iş yerinden bir arkadaşımız da arasa mahcup olurduk.
biz salak bile desek anne babamız kızardı, ne onlar bize, ne biz kendimize yakıştıramazdık. şimdiki kızların ağzına en ağır küfürler bile ne güzel oturuyor. helal olsun. ben bile yakıştırıyorum gerçekten, o seviyesizlik onlara iyi gidiyor.
dünyayı gezdim, sayısız insan tanıdım, sayısız kültürle çalıştım, bu yeni yetmelerin haritada bakıp iç geçirdiği birçok ülkeyi gördüm, ama hiç değişemedim. bize nasıl empoze ettilerse kültürümüzü, aile terbiyesini, insanlarla korumamız gereken o mesafeyi, bir türlü dışına çıkamadık.
iyi ki çıkmadık.
şimdi görünce böyle seviyesizlikler, üzülüyor insan, hem masumiyetini yitirmiş, insanların elinde, dilinde, kulağında oyuncak olmuş gençlere, hem onların bu yönlerini bilmeyen ailelerine, hem çok iyi bir şey yapıyorlarmış gibi onlara destek olan insanlara.
evet haklısınız, yobazım, ama seviyesiz değilim.
birazcık masumiyet...
bizim zamanımızda pamuk şekerler, bozacı amcalar, leblebi tozları vardır. çikolatayı daha sonra, okul sıralarında yeni yeni görmeye başlamışızdır. nutella denilen olgu yoktur, sagra'nın çeşmeleri vardır o dönemlerde falan.
ama gel gelelim ben bunlardan bahsetmeyeceğim.
benim gözüme batan, yeni nesilin bizim imkanlarımızdan çok daha iyi imkanlara sahip olması değil asla. olsunlar tabi. ne güzel.
beni üzen bizim hayata bakış açımızın, değerlerimizin, hayallerimizin şimdiki kuşaklardan çok çok daha farklı olması.
yemin ederim üzülüyorum şu gençlerin haline.
şimdi bunu buraya yazacağım, 15-16 yaşındaki genç kızlarımız çemkirecek, salak biz kötü bir şey yapmıyoruz ki yha diyecek.
bu sözüm onlara, basın gidin, sizinle uğraşamam.
nerede kalmıştık, evet çok sinirliyim sözlük.
sinirim böyle bir nesile geleceği emanet edeceğimiz için.
bize böyle öğretilmedi. biz 15-16 yaşlarındayken okul derdinde, dersane peşinde koştururduk. birinden hoşlansak yüzüne bile bakamazdık utanırdık, yüzümüz kızarırdı. biri bize iltifat edince nereye bakacağımızı şaşırırdık. biraz olsun masumiyet vardı bizde.
telefon hayatımıza geç girdi, bir iletişim aracıydı. erkeklere kendimizi beğendirmek için, gece yarılarına kadar kırık kırık konuştuğumuz bir iletişim aracı asla olmadı. ya da kız tavlama aracı. bir kere babamız akşam yemeğinden sonra çalan telefonlarda bile kim arıyor yahu derdi. haklıydı.
ben kaldı ki biriyle gece yarısından sonra konuşacağım. utanırdık babamızdan.
sms atarken bile elli kere düşünen bir nesildik.
gece iş yerinden bir arkadaşımız da arasa mahcup olurduk.
biz salak bile desek anne babamız kızardı, ne onlar bize, ne biz kendimize yakıştıramazdık. şimdiki kızların ağzına en ağır küfürler bile ne güzel oturuyor. helal olsun. ben bile yakıştırıyorum gerçekten, o seviyesizlik onlara iyi gidiyor.
dünyayı gezdim, sayısız insan tanıdım, sayısız kültürle çalıştım, bu yeni yetmelerin haritada bakıp iç geçirdiği birçok ülkeyi gördüm, ama hiç değişemedim. bize nasıl empoze ettilerse kültürümüzü, aile terbiyesini, insanlarla korumamız gereken o mesafeyi, bir türlü dışına çıkamadık.
iyi ki çıkmadık.
şimdi görünce böyle seviyesizlikler, üzülüyor insan, hem masumiyetini yitirmiş, insanların elinde, dilinde, kulağında oyuncak olmuş gençlere, hem onların bu yönlerini bilmeyen ailelerine, hem çok iyi bir şey yapıyorlarmış gibi onlara destek olan insanlara.
evet haklısınız, yobazım, ama seviyesiz değilim.
birazcık masumiyet...
geçmiş nesillerde, sokak aralarında yüzümüz gözümüz simsiyah olana kadar oynadığımız maçlar, tasolar, saklambaçlar, dokuz kiremitler, daha onlarca şey, her ne kadar erkekler için gibi olsa da, kızlar da birçok faaliyete sahipti. peki şimdi n'oldu?
şimdi cep telefonu ve bilgisayar sayesinde batının "savurukluğunu" alan genç kızlar, mükemmel bir beyin yıkanma sergisi yapıyorlar. kızlarımızın beyni komple yıkandı. aile içerisinde vurdum duymaz tavırlar, atarlanmalar, kendini dünyanın en güzel ve zeki kızı görmeler vb bunu gösteren birkaç küçük detay. 5 parmağı arasında sürekli oturan akıllı telefonlar ve bu telefonlarda yürüyen hayatlar kızlarımızın kendi dünyasını oluşturmasına sebeplerden biri.
aslında o kadar komik durumdalar ki, karanlık yolda yürürken yüzleri bembeyaz cinler gibi gezen bir nesil yetişiyor, akıllı telefonların ışığıyla hayata tutunan genç nesil yetişiyor. sırf eğlence olsun diye siyasi işlere karışmayı deneyen, gezi olayı olsun yada diğer olaylar olsun hep birşey söyleme isteği, söylediği şeyle ideolojiyi ve kendini iyice küçük duruma düşürme cabası.
saniye başına çekilen fotoğraflar, doğal çekilen fotoğrafları çizgi film karakterine benzetme çabası. özel hayatın ö'sü bile kalmamış vaziyette gezen bir genç kız nesli. insanı özel yapan bir hayatı sürekli birileriyle paylaşma niyeti kızlarımızı sıradanlaştırmakta. bunun farkına varmalarının imkanı yok açıkçası.
beni en korkutan ve en çok sinirimi bozan durum ise, depresyon havaları. dizilerden yada filmlerden esinlenerek, 16-17 yaşındaki kızların, hayat çok boktan, yeter artık falan filan demesi beni 32 dişimle güldürüyor. daha lise hayatına yeni atılmış yada lisesi daha yeni bitmek üzere olan bir kızın sorunlarını siz düşünün artık. sürekli intihar fotoları, hayattan çok çekmiş tavırlar, morfin fotoları, kendini kesen kızlar, karanlık, depresyon diye gidiyor. hani 40-50 yaşına gelmiş, evini idare etmek zorunda olan bir anne-baba'nın derdi yok, 17 yaşındaki kızımızın öyle dertleri var ki intihar edecekmiş. dertler:
- okulda kestiği çocuğun ona bakmaması.
- hocayla kavga ettim yaa(hoca kesinlikle haklıdır)
- onlarca toplamı 1 etmeyen meseleler...
bu yazdıklarımı umursamayan, tek cümleyle anlatmamı bekleyen olursa, batı özentiliği ve sosyal medyanın beyin yıkamasıdır efendim.
kızlarımızı götüren ve onları mutant eden budur.
erkekler de keza.
şimdi cep telefonu ve bilgisayar sayesinde batının "savurukluğunu" alan genç kızlar, mükemmel bir beyin yıkanma sergisi yapıyorlar. kızlarımızın beyni komple yıkandı. aile içerisinde vurdum duymaz tavırlar, atarlanmalar, kendini dünyanın en güzel ve zeki kızı görmeler vb bunu gösteren birkaç küçük detay. 5 parmağı arasında sürekli oturan akıllı telefonlar ve bu telefonlarda yürüyen hayatlar kızlarımızın kendi dünyasını oluşturmasına sebeplerden biri.
aslında o kadar komik durumdalar ki, karanlık yolda yürürken yüzleri bembeyaz cinler gibi gezen bir nesil yetişiyor, akıllı telefonların ışığıyla hayata tutunan genç nesil yetişiyor. sırf eğlence olsun diye siyasi işlere karışmayı deneyen, gezi olayı olsun yada diğer olaylar olsun hep birşey söyleme isteği, söylediği şeyle ideolojiyi ve kendini iyice küçük duruma düşürme cabası.
saniye başına çekilen fotoğraflar, doğal çekilen fotoğrafları çizgi film karakterine benzetme çabası. özel hayatın ö'sü bile kalmamış vaziyette gezen bir genç kız nesli. insanı özel yapan bir hayatı sürekli birileriyle paylaşma niyeti kızlarımızı sıradanlaştırmakta. bunun farkına varmalarının imkanı yok açıkçası.
beni en korkutan ve en çok sinirimi bozan durum ise, depresyon havaları. dizilerden yada filmlerden esinlenerek, 16-17 yaşındaki kızların, hayat çok boktan, yeter artık falan filan demesi beni 32 dişimle güldürüyor. daha lise hayatına yeni atılmış yada lisesi daha yeni bitmek üzere olan bir kızın sorunlarını siz düşünün artık. sürekli intihar fotoları, hayattan çok çekmiş tavırlar, morfin fotoları, kendini kesen kızlar, karanlık, depresyon diye gidiyor. hani 40-50 yaşına gelmiş, evini idare etmek zorunda olan bir anne-baba'nın derdi yok, 17 yaşındaki kızımızın öyle dertleri var ki intihar edecekmiş. dertler:
- okulda kestiği çocuğun ona bakmaması.
- hocayla kavga ettim yaa(hoca kesinlikle haklıdır)
- onlarca toplamı 1 etmeyen meseleler...
bu yazdıklarımı umursamayan, tek cümleyle anlatmamı bekleyen olursa, batı özentiliği ve sosyal medyanın beyin yıkamasıdır efendim.
kızlarımızı götüren ve onları mutant eden budur.
erkekler de keza.
erkek gibi konuşup, davranmaya başlayan ergen kızlarımızdır
bir bayanda olması gereken zarafet, ağır başlılık, oturup kalkmasını bilme vs. maalesef artık yok.
bir bayanda olması gereken zarafet, ağır başlılık, oturup kalkmasını bilme vs. maalesef artık yok.
80'lerde, 90'larda çocuk olmuş neslin çocuklarının halidir. yani bizim.
bugünkü teknoloji ve hayat standartlarına baktığımızda, biz o dönemlerde nasıl yaşamışız yaa diyen neslin çocukları.
sürekli eskiye özlem duyulsa da, günün şartlarına ayak uyduralım derken, çoluğu çocuğu fazlasıyla serbest bırakarak, bir tablete, bir akıllı telefona esir ederek ve kendimiz de esir olarak, gereken ilgiyi, şefkati, terbiyeyi bizim yerimize internetten öğrenen nesilden başka bir şey bekleyemeyiz.
bugünkü teknoloji ve hayat standartlarına baktığımızda, biz o dönemlerde nasıl yaşamışız yaa diyen neslin çocukları.
sürekli eskiye özlem duyulsa da, günün şartlarına ayak uyduralım derken, çoluğu çocuğu fazlasıyla serbest bırakarak, bir tablete, bir akıllı telefona esir ederek ve kendimiz de esir olarak, gereken ilgiyi, şefkati, terbiyeyi bizim yerimize internetten öğrenen nesilden başka bir şey bekleyemeyiz.
apartman önlerinde ellerinde 25 cm uzunluğunda telefonla yazılar yazarken görülebilir.
Akılları justin bieber gibi ergenleri hayal etmekle meşguldur. Kitap okumayan ileridede güzel değilse çoğu bekar kalacak kızlardır.
mantıksızca hareket ediyorlar ve kendilerini çok yukarılarda görmeleri ayrı komik.
orhun yazıtlarında bile 'yeni nesil çok bozuldu' minvalinde ifadeler varken çok sikimde olmayan nesil.onlar da kendinden sonrakini beğenmicek zaten.dünyanın düzeni böyle.
Not:90 ların başında doğdum
Not:90 ların başında doğdum
ellerinde telefon selfie çekerek yaşamalarından kaynaklanan acınası hallerdir.
konuşmayı bilmiyorlar,
kendilerini geliştirme çabalarında değiller,
her şeyi bildiklerini sanıyorlar,
havalılar vs...
allah ergen erkeklerin yardımcısı olsun.
kendilerini geliştirme çabalarında değiller,
her şeyi bildiklerini sanıyorlar,
havalılar vs...
allah ergen erkeklerin yardımcısı olsun.
86 doğumlu birisi olarak , kızlarımızda ziyade gençlerimizin bu durumları beni çok üzmektedir.
dönemimizde "karacahil" türünde bir nesil yetişmektedir. yani herşeyi bildiğini zanneden ama aslında bilmeyen.
sosyal medyadaki bilgi kirliliklerini ayırd edememe ve yaş itibari ile ileri muhakeme gücünü daha bulamamalarından ileri geliyor.
gerçi o yaşlarda hangimiz böyle değildikki...
her üst nesilin bir alt nesili beğenmeme modasına biz de uyuyoruz sanırım.
çünkü o yaşta anlamlı olan herşey bu yaşta anlamsız geliyor. ama unutmamamk lazım , bize de bazı şeyler o yaşlarda anlamlıydı.
dönemimizde "karacahil" türünde bir nesil yetişmektedir. yani herşeyi bildiğini zanneden ama aslında bilmeyen.
sosyal medyadaki bilgi kirliliklerini ayırd edememe ve yaş itibari ile ileri muhakeme gücünü daha bulamamalarından ileri geliyor.
gerçi o yaşlarda hangimiz böyle değildikki...
her üst nesilin bir alt nesili beğenmeme modasına biz de uyuyoruz sanırım.
çünkü o yaşta anlamlı olan herşey bu yaşta anlamsız geliyor. ama unutmamamk lazım , bize de bazı şeyler o yaşlarda anlamlıydı.
incecik Tayt giymeye simdiden baslamalari. Yapmayin etmeyin ebeveynler. Giydirmeyin su mereti kizlariniza.
simdi batililastirmayi bu ise karistirmayin bence bunun sebebi aileden gelir. benim kuzenim çocukluğundan beri annesinin rahatlığı babasının sorumsuzlugu yüzünden daha 15 yaşında annesine bağırıp babasıyla kufurlesiyor. benim annemden babamdan gördüğüm ilk şey ise saygı. kuzenimde bunu gorseydi böyle olmazdı.
not: olaya kiz erkek diye bakmayın bu yeni neslin genel sorunu . teşekkürler
not: olaya kiz erkek diye bakmayın bu yeni neslin genel sorunu . teşekkürler
16 haziran galatasaray-fenerbahçe basketbol maçı sırasında bayan taraftarın* bağıra bağıra küfürlü tezahüratlar ederek destekledikleri durum.
bilmeyenler için not: 16 haziran'da oyanan basketbol maçı, taraftarın bir önceki maçtaki olumsuz tutumundan dolayı aldığı cezayla sadece kadın ve çocuk taraftarın desteğiyle oynanmıştır.
bilmeyenler için not: 16 haziran'da oyanan basketbol maçı, taraftarın bir önceki maçtaki olumsuz tutumundan dolayı aldığı cezayla sadece kadın ve çocuk taraftarın desteğiyle oynanmıştır.
miley cyrus, one direction, justin bieber, rihanna, lana del rey ve benzeri ecnebi şarkıcıların hayranlarıdır bu ergenler. bahsedilen yaş aralığındaki kızlarımız genellikle amerikan tarz şeyler giyinirler ne bileyim bi kolej ceket olsun, göte yapışan renkten renge darın da darı pantolonlar, yaz ayında bile giydikleri obey marka şapkalar. bazılarında şu önü düz olan full cap'ler.
efendime söyleyeyim paten veya skateboard gibi şeylerle çok ilgilenir bunlar. bir de türkçe rap dinleyen güruh vardır ki onlar beterin beteri. ellerinde dünya klasikleri yerine ne bileyim türk edebiyatındaki mükemmel romanlar şiir kitapları yerine sprey boya vardır bu arkadaşlarımızda. duvar boyuyorlar hani brooklyn'deyiz ya. ağızlarından küfür eksik olmaz bu aciz kızlarımızın. okulu hiç sevmezler. fox tv'de yayınlanan bi dizi var nof defteri midir nedir afedersiniz bunun kadar orospu çocuğu bir dizi görmedim. hem ergen çocuklarımızı yanlış şeylere yönlendiriyor, hem de tamamiyle türk kültüründen uzak bir davranış biçimlerini empoze ediyor. allah sonumuzu hayır etsin efendim.
efendime söyleyeyim paten veya skateboard gibi şeylerle çok ilgilenir bunlar. bir de türkçe rap dinleyen güruh vardır ki onlar beterin beteri. ellerinde dünya klasikleri yerine ne bileyim türk edebiyatındaki mükemmel romanlar şiir kitapları yerine sprey boya vardır bu arkadaşlarımızda. duvar boyuyorlar hani brooklyn'deyiz ya. ağızlarından küfür eksik olmaz bu aciz kızlarımızın. okulu hiç sevmezler. fox tv'de yayınlanan bi dizi var nof defteri midir nedir afedersiniz bunun kadar orospu çocuğu bir dizi görmedim. hem ergen çocuklarımızı yanlış şeylere yönlendiriyor, hem de tamamiyle türk kültüründen uzak bir davranış biçimlerini empoze ediyor. allah sonumuzu hayır etsin efendim.
"nereye gidiyoruz?" diye sorulan durumdur.yeni neslin bu acınacak hallerinin en büyük kaynağı şüphesiz ailedir.Çünkü John Locke'ye göre insan doğarken boş bir levhadır.Bu levha ilk önce aile sonrasında çevreyle dolmaya başlar.Bir aile,çocuğunu ne şekilde yetiştirirse kişiliği de o biçimde gelişir.Tabi bunun dışında arkadaş ortamı ve çevreniz de kişiliğinizde pay sahibidir.Fakat şahsi görüşüme göre bir insan kişiliğinin kaynakçası ailedir.
Şimdi kızlarımıza bakıyorum da;ağzında sakız,elinde tuvalet deliğine atsan düşmeyecek kalınlıkta telefon.bir depresyon halleri,anaya babaya hakaret,gelmişine geçmişine küfür...
az masumiyet biraz da saygı.bu memleketi önderimiz mustafa kemal atatürk sadece erkeklerimize değil türk gencine emanet etmiş.
haddime düşmez belki ama bizim türk kızlarımız niye biraz olsun milli değer ve ananelerimize sahip çıkmasın?
yanlış anlaşılmasın aynı laçkalıklar erkeklerimizde de mevcut fakat başlıktan dolayı kızlarımıza ağırlıklı yazmak durumundayım.
Şimdi kızlarımıza bakıyorum da;ağzında sakız,elinde tuvalet deliğine atsan düşmeyecek kalınlıkta telefon.bir depresyon halleri,anaya babaya hakaret,gelmişine geçmişine küfür...
az masumiyet biraz da saygı.bu memleketi önderimiz mustafa kemal atatürk sadece erkeklerimize değil türk gencine emanet etmiş.
haddime düşmez belki ama bizim türk kızlarımız niye biraz olsun milli değer ve ananelerimize sahip çıkmasın?
yanlış anlaşılmasın aynı laçkalıklar erkeklerimizde de mevcut fakat başlıktan dolayı kızlarımıza ağırlıklı yazmak durumundayım.
ahlaki saçmalıkları parçalayanlar tarafından dünyaya getirilen oksijen israflarının, küfür etmeden konuşmayı bilmeyenlerin savunduğu kızlarımızdır.
(bkz: tutmayın küçük enişteyi) *
(bkz: tutmayın küçük enişteyi) *
Evet bazı olaylara tanık olunca bende "uzuluyorum" bu kızlarımıza ve "erkeklerimize". Geclerimize yani. yeni neslimize... Ayırmadan.
Evet onlara uzuluyorum ve boyle genelleme yapan beyinsizlere de aciyorum. O ergen kizlarimiz elbet birgün içinde bulundukları gafletten çıkacaklar ama beyinsiz ibneler ömür boyu beyinsiz yaşayacaklar. beyin sonuçta kavanoz degilki açıp suyla doldurasin...
Evet onlara uzuluyorum ve boyle genelleme yapan beyinsizlere de aciyorum. O ergen kizlarimiz elbet birgün içinde bulundukları gafletten çıkacaklar ama beyinsiz ibneler ömür boyu beyinsiz yaşayacaklar. beyin sonuçta kavanoz degilki açıp suyla doldurasin...
Yanlis yolda olan kizlarimiz suclu degildir, aileleri sucludur. Onlara guzel ahlak sevgi saygi terbiye vermeyen insanlarin elinde buyuyen cocuklardan ne beklenir ki. Ben bu yasima geldim hala babamin yaninda hareketlerime dikkat ederim saygisizlik yapmaktan korkarim bu bilinci bana ailem verdi. aile yetersiz kaldiginda kizlarimiz ortama ayak uydurmaya calisiyor. Yazik.
mezuniyete taytla gelmeleri.
Bu neyin ciddiyeti ya sankielinde viskisi bayi toplantısında?!? Biraz salın kendinizi arkadaşlar ara sıra caps atın..mesaj atın..felan..filan.. Aa a herseyide biz mi diycez?
bu hep böyle olmuştur, bir önceki jenerasyon bir sonrakini her daim kötülemiştir.
biz de geçtik o yollardan bize de büyüklerimiz bu haliniz ne diye telkinde bulundu ne değişti? şimdi biz ergenliğimize bakıp gurur mu duyuyoruz, evet duyanlarımız vardır.
şimdiki jenerasyonda sonrakini pisleyecek, sonraki de sonrakini nereye kadar?
daima.
biz de geçtik o yollardan bize de büyüklerimiz bu haliniz ne diye telkinde bulundu ne değişti? şimdi biz ergenliğimize bakıp gurur mu duyuyoruz, evet duyanlarımız vardır.
şimdiki jenerasyonda sonrakini pisleyecek, sonraki de sonrakini nereye kadar?
daima.
Eyeliner faciası bence. Yani bazısı öyle bi sürüyor ki makyajdan soğudum.
teşhirci olmaları acıyarak takip ediyorum.
allah akıl fikir versin diyorum.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar