bugün

ayetlerin ilgili bölümlerinde;

Kehf Suresi;

93 - ... hemen hemen hiç söz anlamayan bir halk buldu.

94 - ... "Yecuc ve Mecuc bu ülkede bozgunculuk yapıyorlar. ... "

95 - ... Siz bana beden gücüyle yardımcı olun da sizinle onlar arasında sağlam bir engel yapayım."

96 - "Demir madeni getirin bana! dedi" iki yamacın arasını bir hizaya getirince: "Körükleyin!" dedi. demiri eritip kor haline getirince, "Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim." dedi.

97 - ...

98 - ...

99 - O gün, biz onları bırakırız, dalga dalga birbirlerine karışırlar, ...

Enbiya Suresi;

96- Nihayet Yecuc ve Mecuc’ün önü açıldığı zaman her tepeden akın ederler.

şimdi bahsi geçen varlığın özelliklerini ortaya koyalım;

1. iletişim kurulamayan (kehf 93)
2. öz kontrolden yoksun (kehf 94)
3. kontrol edilebilir (kehf 95)
4. akıcı, latif (kehf 99 - embia 96)

(öncelikle yeryüzünde bilimin tespit ettiği varlıklar dışında bir yaratık ortaya çıkmamıştır, bu açıdan mitolojik önermeleri mantık çerçevesi dışında bırakmak yerinde olur.)

şimdi elimizde riveyet olmayan dört tespit var, bunlarla fikir yürütülebilir.

--spoiler--

görsel

https://goo.gl/maps/nkhnqaehjqzn6xwr7

işaretli yer kırgızistan-özbekistan sınırında yecüc mecüc mağarası olarak kayıtlı. bu keşif çeşitli youtube kanallarında bulunabilir.

bu coğrafi görünüm içinde kehf96 ayetindeki zülkarneyn'in demiri eritip, bakırla karıştırması olayının izlerini arıyoruz.

• jeolojik olarak civardan olağanüstü farklı değil ki olması garip olurdu ama daha geniş açıdan bakınca bölgesel farklılıklar seçilebilir. nal görünümünün altına doğru maden yanığı desenleri bulunur ayrıca burada bir akıntı olduğu şüphesiz, kadrajda seçilen ters nal görünümü, çift boynuz(zülkarneyn) sembolünü çağrıştırır. bugün için ayette geçen demir ve bakır bileşimi iki iletken olması sebebiyle en çok elektrik ve türevleriyle ilişkili ama manyetizmanın tarihi insanlık kadar eskidir. 17.yy'da başlayan yığınla deneyden sonra 19.yy'da bu enerji, elektrik olarak tanımlandı. devamında elektromanyetik dalgalar hayatımıza girdi.

bu benim okumam, mitolojiye bağlanmayan bir değerlendirmesi olan yazabilir. konuyla ilgili hadisler dışında somut bilgi bu, gerisi düşünce ve hadisler.
yecüc ve mecüc ile.
tevratta gog ve maggog olarak geçer.
yazarın ayetlerden çıkardığı ilk üç özelliğe baktığımızda
-iletişim kuramayan
-öz kontrolden yoksun
-zorlukla da olsa kontrol edilebilir

yecüc ve mecüc ile ilgili 4. tespitin gerçekleştiğini anlayabiliriz.

dalga dalga aramıza karıştılar ruh emiciler.
iki yamaç arasına demir eritip, bir de nereden lazım geliyorsa üstüne bakır sos dökerek önü kesilen hayali kabilelerle ilgili ayetlerdir.

Bizim ergenekon destanına ve Osmanlı'nın etrak I bi idrak demesine bakarsak, söz konusu kabileler Türk kabileleri olsa gerektir. Sorun şu ki destanda demir dağı eritip çıkıyoruz ama Kuran'a bakarsak çıkamamamız lazım geliyordu, çünkü kıyamet kopmuş değil henüz.
çinliler bunlar.
ilk 3 madde cuk oturuyor.
bize göre çinliler araplara göre de türkler olabilecek yaratıklardır.
gog(yecüc) ve magog'dur(mecuc) ve yahudilerden araplara geçmiştir. magog türkler olabilir de gog kimler bilmiyorum.

görsel

görsel

edit: bu haritada da rusya ve kazakistan bozkırlarını gösteriyor.
e kürtler ve suriyeliler bunlar. kıyamet türkiye üzerinde kopacak desene mk. insan gerçekten hayret ediyor.
Çinlilere çağrıştırma yapan ayetlerdir. Yecüc ve mecüc denince, aklıma hep Çinliler gelir.