bugün

hayat daha mı ağırlaşıyor hanım, ama aynı zamanda da zaman daha mı hafifledi, kopçalarından sıyrıldı da hızla akmaya başladı?

yahu şu bizim komşunun oğlu çok zırlıyordu, hala değişmedi veledin huyu ama ben artık kızmıyorum sanırım, baksana kaç zamandır gülümser bakıyorum pencereden oğlanın odasına.

bizim kız "paris'e gönderin beni, orada eğitimimi tamamlamak istiyorum" diye çok mu kafa tuttu bize ki, ben de artık üniversite üçüncü sınıf öğrencisi olsa dahi "iş işten geçmedi canım daha" diyerek, kızı paris'e yollama kararı verdim? yoksa, bende mi değişiklikler var?

ilk aşkımı gördüm; - dur hemen çatma o kalem kaşlarını pamuk yüzlüm. beni terk etmesini hazmedemezdim, hep içimde bir isyan vardı ona karşı; ama nedense artık kızmadığımı fark ettim. içimde özgür bıraktım bu acıyı, şimdi onu daha iyi anladığımı hissettim. şaştım buna da be hanım.

doğayı daha bir sever oldum, artık barlar ya da arkadaşlar ile takıldığım o şırıl şırıl kafeler beni cezp etmiyor. var bunda bir iş ya, haydi hayırlısı.

seni çok sevdiğimi, hayatını bana vakfettiğini, bunun yüzünden neler kaçırdığını, sana nelere mal olduğumu düşünüyorum son zamanlarda; bana olan kırgınlıkların için demet demet güzellikler derleyip özürler dilemek geliyor ağız dolusu içimden sana.

aynaya bakınca kırlaşmış saçlarımı, gözlerimin etrafındaki halkaları ve dahi kırışıklıkları görüyorum, çok batıyor gözüme bunlar artık rahatsızlık da veriyor bu durum.

sanıyorum buluttan nem kapar oldum, epey bir alıngan oldum son zamanlarda ayrıca ben, ne dersin şekerim sen?

yahu hanım, söylesene allasen yaşlanıyor muyum ben, nedir bu hal?
(bkz: Deniz baykal)ın hala yaşadığını ve siyasette olduğunu görmek.
namaza baslamak icin guzel bir sebep.
(bkz: beşten ikiye düşmek)
elinizin öpülmesiyle başlayan hadisenin sonucu.
otobuste suratina geriye donerek sert bakan kari kiz kismi nedeniyle hadisenin farkina varilamamasi ve ben oyle biri degilim triplerine girmek.
Televizyonda ki kimsenin yapamadığı eylemdir...
http://www.youtube.com/watch?v=qQg3xgv72Dc&feature=related
acıdır. ardından bu şarkı dinlenir.
iftardan sonra kalp çarpıntım oluyor,ritim bozukluğu gibi, galiba yaşlandım. hiç böyle olmazdı.
hemen bir bira açılmalıdır.
Acı durumdur. Buradaki yaşlanmaktan kasıtım kesinlikle "yolun yarısına geldik be" durumu değil. Düşünsenize, anneniz, ananeniz, büyük anneniz de bir zamanlar 20 yaşındaydı. insan çıldırıyor yahu. Düşünüyor; ' kırk yıl sonra ya varım ya yoğum'

Her gün bir günü daha gerinde bırakmış oluyorsun.
Her nefes aldığında kalan hayatından bir nefes tüketiyorsun.
Her saniye yaşlanıyorsun aslında. Bunun farkına varınca dehşete düşüyor insan.
saçta ki ilk akı aynada gördüğü andır.
saçlardaki beyazların arttığını gördüğün andır.
gelecek planları yapmayı bıraktığın andır. sanki o güne dek sabırsızlıkla beklediğin her günün seni ölüme biraz daha yaklaştırdığını bilmiyormuş gibi.
Yok öyle kararlı şeyler, benim saçlarım 17 yaşımdan beri beyazlıyor, ben benjamin button değilim. Açıkçası insan ne zaman yaşlanır dendiğinde beyin ile vücut arasındaki koordinasyon olayı çıkar ortaya.
insan beyninden geçenleri artık bedeninde yapamayacağı zaman yaşlandığının farkına varır.
içinde bulunduğunuz yaşı değil de bitirdiğiniz yaşı söylemeye başladığınız an hissettiğiniz duygudur.

28 im lan ben.
(bkz: bana teyze dediler)
arada tv yi kafa şişiriyor diye kapattığım anlar.
"Saatler olsun" diye bildiğim sözün "sıhhatler olsun" olduğunu öğrendiğimden beri ister istemez farkında olduğum eylemdir.
Başlığı okuyunca uzun zamandır 23 dediğim yaşımın aslında çoktan 24 olduğunu farkettim. Son bir senedir özellikle hissettiğim hadise. Üniversite zamanlarında bitmeyen enerjim artık kalmadı sanki. Akşamları dışarı çıkmaya üşenir oldum. 6da eve gidip yalnızca tv-pc yaptığımı farkettim. Daha 24te böyle olduysak..
hala evlenenemiş (benim gibi) kimseleri tedirgin eden, üzen durum.