bugün

gök kuşağı gelir mesala. sevdicekle beraber o gök kuşağını izlemek gelir. belki de çoğu kişinin göremediği o mükkemmel doğa olayını el ele seyretmek gelir. ne güzeldir değil mi? mas mavi bulutların arasında renk renk ışık hüzmelerini izlemek. muazzamdır. harukulade. seyrederken sevdiceğin göz bebeklerine bakarsın. saçını kulak arkasına atıp yanaklarını okşar, kafasını göğsünüze bastırırsın. yavaşca yere yatırıp gömleğinin düğmelerini açar memelerini mıncı ( olm neden duygusal gidemiyorum lan )
her neyse aga yağmur çok güzeldir. sıcacık bi kahve içmeyi düşlemek bile güzeldir. yanınızda kız olcak ama.. sahil kenarında arabada olcaksın. tavana şıp şıp yağmur damlaları düşüp, inceden bi müzik çalcak, kızın kafasını göğsünüze bas ( beyin burda bozuluyomuş amk. çaktım köfteyi, kızın kafasınla oynamıcaksın ) yağmur sapıklıkmış lan. insanın aklına seks ve sevişmek geliyomuş. kelepçeler, kırbaçlar, mandallar falan. peh.
saçak altında yağmurun dinmesini bekleyen kedi...
ceynur'dur. zira yağmur sende vurup durma şu cama diye bir şarkısı vardı bu ablanın.
(bkz: komşu kızı)
Ömer Danış tan "beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar" şarkısı.
istanbul için, su basan evler ve taşan dereler.
bir çok ilçe veya köy'de bulunan kamu kurumlarında çalışanların kolaylıkla rastlayabileceği "yağmıyor" kelimesinin yerel halidir..
gök yüzünden akan su gelir akla, zaten öyledir de.
barajlardaki su seviyesinin artması akla gelir.
sevgiliyle yürümek paha biçilemez.
çok fazla, oldukça fazla olan..
türk kahvesi içmek..

ilk akla gelen bu.
ıslaklık.
toprak kokusu...
kasvet. *
balkonda çay içmek.
yağmuru dinlemek.
toprak kokusu.
istanbul ise akşam trafiği.
olmayan sevgiliyi, dolmayan boşlugu hatırlatır.
Doğu Karadeniz.
(bkz: yağmur güncesi)
'komple cam olan bir balkonda. battaniyenin altında arada yudumladığım sahlebim ve elimde sevdiğim bir yazarın kitabı.' her seferinde aynı şey düşünülmez ki arkadaş.
yüce rabbim yine makarna süzüyor.
evrenin ruhunun yıkandığını bilmek temizlenmek arınmak .
uzun boylu sarışın taş gibi bir hatun geliyor benim aklıma. sonra lise anılarım. o insanın bende travma haline gelmesi değil yağmuru sevmek ismini duyunca bile tüylerimin diken diken olması. çoğu şeyi arkamda bıraksam da bırakamayacağım bazı şeyleri hatırlatması nedeniyle ne yağan yağmuru severim ne de içinde yağmur geçen herhangi bir şeyi.
gri rengi ve deniz kıyısı.
gençlikte biraz yağmurda yürüsek..
işe giderken trafik ne halde acaba..
yaşlanınca x tarihinde yağan yağmur..
kesinlikle toprak kokusu