bugün

her yılım ayrı bir sıkıntıyla geçti ki daha yeni rahata eriyor gibiyim. kaçırdığım çok şey var hayata dair, dönsem o yıllara sorunlar karşılayacak beni, şimdide kalsam kaçırdıklarım bırakmayacak peşimi.

kısacası cevapsız kalıyor bu soru bende.
rönesans dönemi. en çok leonardo da vinci'nin etkin olduğu yıllar.
üniversite yılları. çok çabuk geçti. bitince kpss falan derken tabi atanamadık girdik özel bir şirkete canımıza okumaya başladılar. baba parası yeyip üniversitede günümüzü gün ederken şimdi ise hayat zindan oldu, sürünüyoruz öyle.
Cocukluk yillaridir. O yillardaki saf, temiz mutluluk birdaha yasanmaz cunku.
ahan da şu yıllar;

görsel
Yaşarken güzel gelen ancak sonradan can yakan yıllardır.
Keşke mümkün olsa yeniden yaşayabilmek.
her önüme geleni balkondan attığım yıllar.
1650 zamanları. hey gidi, ne koştururduk ovalarda atlarımızla.
Kendim o dönemde yaşamasam bile o dönemi yaşamak isterim 60 lı yıllarda yasamak isterdim belki de o zamanlar En güzel en anlamlı yıllardı belki telefon internet yoktu ama buna değer gerçek aşklar gerçek sevdalar vardı beklemek vardı saf sevgiler vardı o yıllarda ...
2007 yılını çok özlüyorum,hayatımda ki en önemli yıllardan birisiydi.
2007-2010.
Aşık, canından çok sevdiğim bir arkadaşa sahip, sadece anın tadını çıkaran, gelecek kaygısı olmayan, bu kadar çok fikir ayrılığı olusmamıs nadide zaman dilimi.
bir sonraki yildir. cunku hep umitliyimdir. bu sene cok guzeldir ve seneye bu vakitler daha guzel olacaktir. o yuzden gelecek yillara karsi buyuk bir ozlem duyarim
1991-1992 lise 1 yılları ayrıca 1994, 1998,2001, 2002,2003 yılları.
2006. Sanırım hayatımdaki en mutlu zamanlardı. Şimdi de mutluyum tabi ama küçük olmanın verdiği saflığı ve masumluğu özlüyorum bazen.
M.ö 13 falan daha yazi yok insan yok tabi. Oh mis.
[kat: 90 lar]
Çocukluk yıllarımdır. Memleketimde, akrablarımın, ailemin, sevdiklerimin, arkadaşlarımın, evimin yanında yaşadığım güzel günleri unutamam.
2011-2012 aynı zamanda en kötü yıllarım olmasına rağmen mutluydum.
ne şimdi ne gelecek...nedense hep "geçmiş" odaklı yaşıyoruz, sürekli geçmişe özlem duyuyoruz ve şimdi'nin değerini bilmiyoruz. bazen kızıyorum bu halime; ama hasrete de söz geçmiyor işte.

biraz geçen yılı özlüyorum, arkadaşlarım vardı, beraber çok yoğun çalışıyorduk, onlardan alanımla ilgili çok şey öğrendim. bunun yanı sıra onlarla beraber çok güzel anlar geçirdim, çok güldüm, yanaklarım ağrıyana kadar güldüğümü bilirim onların yanında. evet, özledim hakikaten onları.

sonra biraz da 3 yıl öncesini özlüyorum. ilk ve en son o zaman sevdim, sevildim. hayallerim oldu geleceğe dair hem de hiç endişe duymadan. bir daha da olmadı. ondan sonra kimse tarafından gerçek anlamda sevildiğimi hissedemedim. bir adım gelene on adım gidecek kişiyim, ama nedense bir adım yaklaşan olmuyor. sevmeyi sevilmeyi özledim. beklemekten başka çare yok. allah elbet bu imtihanı da geçmemi nasip eder.

biraz da 4 yıl öncesini özlüyorum. üniversite 3.sınıf da benim açımdan güzel geçmişti. biraz daha dingin, huzurlu, mutluydum. bir de o zamanlar hem reel hayatımdan hem de buradan tanıdığım birkaç arkadaşım da vardı, onları da özlüyorum, evlenip çoluk çocuğa karıştılar, anne oldular, çocuk bakıyorlar şimdi.

bazen de lise yıllarını özlüyorum; tek derdim üniversitede istediğim bölümü kazanmaktı, gelecek kaygısı vardı beraberinde, başka da derdim yoktu.

ve sanırım seneye de bugünümü özlerim. çalıştığım yerdeki arkadaşlarımı çok seviyorum; yaptığım her hareketimi anlayışla karşılıyorlar, çok sabırlılar, ancak artık ayrılma vaktimin geldiğine inanıyorum ve birkaç haftaya kadar başka bir kurumda çalışmaya başlayacağım, orada bu kadar anlayışlı arkadaşlarım olmayacak belki de ve alışması da benim için zor olacak.

hasret ile imtihan olmak zor. inşallah geçmişi özletmeyecek güzel günlerimiz olur hep.
lise yıllarım.
Geçen yaz. Çünkü keşfedip sorgulamaya başladım.
15-16 hasan doğan sezonun olduğu harika zamanlar.
1158 diye çağrıldığım zamanlardır.
2002 yılı. anaokuluna gidip en güzel masa ve sandalye kapma yarışı yapardık hep kendi aramızda. her gün mis gibi yemekler yerdik. tuvalete bile ponçik hizmetli abla götürüyordu. öyleli yıllar yani.

neyse gördüğüm ve duyduğum kadarıyla da o zaman insanlar çok daha samimi ve mutluymuş kendi içlerinde. söyleyeceklerim bu kadar. teşekkürler.
kesinlike 2009-2013 yılları arasıdır. Bende ki yeri bambaşkadır. Müziği seven bir insan olarak o zaman müzikleri bile başkaydı diyebilirim.
güncel Önemli Başlıklar