bugün

bir yazarın niki altına yazılanın silinmesini istemeleri.
yazarların zoruna giden olaylardır.
hakan şükür ün milletvekilliği yapması gerekirken spor yorumculuğu yapması . dahası tayyip in buna izin vermesi.
demek ki adalet hak hukuk hikayeymiş varsa yoksa paraymış.
alttan ders vermek. azına sıçayım böyle işin.
görsel
türkiyede maaşların düşük fakat verginin çok yüksek olması.
babasını -atatürkü- beğenmemek.
bazı yazarların haklarında bir halt bilmediği kişiler veya kurumlar hakkında ileri geri konuşması, atıp tutması.
kotalı internet kullanıyor olmak.
beşiktaş karşısında ömer erdoğan ile gol aramak.
adil olana çok adilde, adil olmayana hiç adil olmayan dünya döngüsü. *
kendine ve inandığı siyasi,dini ve diğer her türlü ideolojilerine gelen en ufak eleştirilerdir. genel olarak kendisi adına %1 oranında bile olsa negatif yazılan herşey yazarların zoruna gitmektedir. ama doğaldır bu; yazarlar da türk milletinin bir üyesidirler sonuçta. onların da türk halkının %90 ı gibi özeleştiri, saygı ve anlayıştan anlamamaları çok doğaldır.
emekli vekillerin maaşı 6500 lira olmuşken yani yüzde 60 zamlanırken medya söylemeyince kimsenin tepki vermemesi.
sadece parası gücü olana çok iyi adalet yapılması yada kayırılması.
insanların önyargıları ile empati yapamadan dinlemeden değişmemeye gayret göstermesi.
çoğu insanın nerdeyse tüm insanların ikna olmayı yada fikir edinmeyi alt edilme olarak algılaması böylelikle karşıdakine kendini kapatması.
ben hayatımda hiç yalan söylemedim diyen insanlar.
herhangi bir şekilde aldatan insanlar.
kişilerin kendinde hiç kusur bulamaması.
aptal insanlarla aynı statüde bulunmak. ilk bakışta farkın belli olmaması.
bir arkadas ortamindan, çikar çikmaz, arkanizdan dedikodu yapildigini bilmek, çok kirici.
benim adıma niye entry açmıyorlar? bana neden hoşgeldin demiyorlar?
depresyon
bir çocuğa annesi dondurma alırken bir başka çocuğun bir kenardan onlara boynu bükük bir şekilde bakmasıdır.

o çocuğun boş midesinden gelen sesler hepimizin kulağını sağır etmedikçe yuh olsun bizlere!
yaşlı insanların evlerine ekmek götürmek için çalışmak zorunda olmaları.

dilenmek zorunda kalıp utancından yüzünü saklayan yaşlılar ve çocuklar.

elinizden gelen her şeyi yaptığınız halde hala sizden memnun olmayan bir aileye sahip olmanız.

onun için yapabileceğiniz her fedakarlığı yaptığınız ama size kapuz sapı gibi davrananan biriyle sevgili olmak.
gecinebilmek icin olesiye nefret ettigin bir iste calismak.
kisacik omrunu diledigin gibi yasayamadigini bilmek.
cebi bok gibi para dolu olanların herkesi kendileri gibi zannetmeleridir. çok zoruma gidiyor lan. bu uçurumu bize vatan millet sakarya efendim ne yapalım bizim nasibimiz buymuş diye yutturulması da cabası. hayır efendim tanımıyorum böyle bir düşünce yapısını. benim anam ağlıyor on saat ayakta çalışıp ekmek parası kazanacağım diye. niye x beyefendi bir ayda benim ömrümde değil sonsuza kadar asla bir arada göremeyeceğim bir parayı kazanıyor? çünkü yetiştirilirken öyle yetiştirildik! evladım azla yetinmeyi bileceksin aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz gibi söylemler benim hayatımı mahvetti. e çalış senin de olur! bok olur o zengin insancıkların aç gözü sittin sene doymaz o yüzden bu korkunç uçurum her gün biraz daha büyür.
Afrika'da açlıktan ölen onca çocuk varken bir kez daha zoruma gitmiştir millet olarak israfçı millet oluşumuz. yazık lan bize
http://video.uludagsozluk...apan-piç-kuruları-102698/
Hobbit dururken, su ve ateş'e giden insanlar.
Her defasında kendi kendimi avutmak zorunda kalmam. Hem de ne için. Hiçbir şey umrunda olmayan bir adam için! Bende bela istiyorum. Allah vermiş zaten belamı.
tek sevdiğim sensin deyip başka kızlarla çıkan yalancı erkekler.
Ben işe giderken,bır çok insanin uyudugunu bilmek.