bugün

alice harikalar dıyarındadır.

her okuduğumda tekrar okumak isterim, ezberine bildiğim olayların akışında hep farklı şeyler bulmama, gülmeme neden olur.

çocuk kitabının her sayfasına felsefe saklanmıştır.
Canan Tan Piraye adlı romanı 1 günde bitirmiştim ve çok güzel...
Prof. Dr. Nevzat tarhan' ın "psikolojik savaş" adlı kitabıdır. Herkesin okumasını şiddetle tavsiye ederim.
Çavdar tarlasında çocuklar.
Simyacı mutlaka okuyun okutun.
(bkz: beyaz geceler)
Sil baştan- ken grimwood
Şizofren- john katzenbach
Empati,olasılıksız- adam fawer
Hiç kimse sıradan değildir- markus suzak
Ve kohn verdon aklından bir sayı tut serisini okumadan bu dünyadan göçüp gitmeyin hepsi şiddetle tavsiye edilir.
Martı Jonathan livingston.
Sylvia Plath - Sırça Fanus / Sylvia Plath - Günlükler.
yalnızız- peyami safa
1984- george orwell.
Robinson Crusoe. Bu kitabı saymadığım kez okumuşumdur.
Gölgesizler- hasan ali Toptaş
Yeraltından notlar- dostoyevski
Kör baykuş- sadık hidayet
Sefiller- Victor Hugo.
Üstünden kaç kitap geçerse geçsin hep aynı kalıyor.
(bkz: suç ve Ceza - Dostoyevski)
(bkz: silmarillion)
henüz okunmamış kitaplardır.
Ölüler evinden anılar.
Karantina sürecinde listemde 1 numaraya koydum. Tatildeyken falan okusam pek sarmazdı belki.
Ama pandemi döneminde çok hoşuma gitti.
(bkz: fyodor mihailovic dostoyevski)
Benim türkçe sözlükler, dilsel kitaplar ve psikolojik kitaplar ve gazeteler, dergiler.
Uğultulu tepeler- emily bronte.

Sadece bir tanesidir, daha da fazlası vardır.
Çocukken okuduğum ve oldukça sevdiğim hatta sınıfta da özetini arkadaşlara anlattığım birkaç kitap vardı. Yazarların ismi aklımda değil. Zavallı çocuk Jack, Zavallı Necdet, Tom Sawyer'ın maceraları bunlardan birkaçı. Pandemi sırasında okuduğum kitaplar arasında ise William Golding'in "Sineklerin Tanrısı", Jack London'ın "Demir Ökçe" ve "Kızıl Veba", Stefan Zweig'ın "Vicdan Zorbalığa Karşı ya da Castellio Calvin'e", Zamyatin'in "Biz", H. G. Wells'in "Gelecek günlerin hikayesi" ve "Zaman Makinesi".

Bununla birlikte Peyami Safa'nın bazı görüşlerine katılmasam da Ötüken neşriyat'tan çıkan ve objektif serisi adıyla anılan köşe yazılarını ayda bir mutlaka okurum tekrardan. 1940-1960 yıllarında konuşulan birçok konunun hâlâ konuşulmaya devam etmesi çok acı bir şey. Türkiye kısır döngü tartışmalar içinde debelenen ve enerjisini saçma sapan şeylere harcayan bir ülke, bunu rahatlıkla görebiliyorsun Peyami Safa ile.
"yüzyıllık yalnızlık" (g.g.marquez) kitabını okuduktan sonra g.g.marquez'i, kemal tahir'in "devlet ana"sı romanı üzerinden, güney amerika'nın kemal tahir'i olarak konumlandırdım.
o kadar çok ki.

ama mesela bir kaç yazarın tüm kitaplarını çok severim.

jack london 'ın kitapları.
chuck palahniuk 'in kitapları.
amin maalouf 'un kitapları.
son 3 kitap öncesinde ahmet ümit'in kitapları.
ihsan oktay anar 'ın kitapları.