bugün

Bir keresinde çöpten adidas ayakkabı bulup giymiştim.
Maç izlmeyi elitlik sananlar var. Benim için son okuduğum kitapla birlikte olusan bilgi ve tecrübe seviyem çıktığım en elit seviye.
Doğan görünümlü şahinin ön koltuğunda oturmuştum...hay maşallah.
Audi a6 ya binmiştim.

Benim için lüks bir şey evet.
mersin'den ankara'ya mersin vif otobüsüyle gelmiştim. bence çok elitti.
karabiber değirmeni kullanmak.bu iyi.
Snaplerimi 70 kişinin izlemesi. O kadar kötü yani.
diyete başladığımdan beri sabahları kahvaltı yerine kahve içiyorum.
tabi bu arada üzerimde röpdeşabrım, triplex villamın camından boğaz manzarasına dalıp gidiyor gözlerim.
müşteri hizmetlerininin "iyi günler efendim" demesi.
6 liraya churcill içmiştim.
hiç mi elit seviye tabirine uyuyabilecek bir şeyi olmaz insanın.
Aynada kendimi gördüm.
Tekrar. Tekrar. Tekrar.
Ne yani ezik olduğunuzu mu ima ediyorsunuz ?
Ne elitliği arkadaşım, kime göre neye göre elit ?

Lüx arabaya binmek elit olmak mıdır?
Yok şu restoranta, şu cafeye gittim, bunu içtim falan ?

Marka düşkünü, etiket meraklısı olduğunuz nasılda ayyuka çıktı..

Şimdi siz tikiler " ayyuka ne ya anlamadım" da dersiniz..
Four seasons hotel'de sempozyuma gitmistik. Gala yemeginde de masada yaklasik 8 kisiydik. Hepimiz yuksek, doktora ogrencisiyiz. Yemeklerimiz ayni anda 8 garson tarafindan masamiza kondu ve senkronize bicimde kapaklari acildi. Yemekler dehsetti. Yine ayni sempozyumda wc calisanlari vardi. Mesela siz gidiyorsunuz; bos kabinlerin kapisini tiklatip, iceriyi kontrol edip buyrun burayi kullanabilirsiniz diyen elemanlar var.
Cok enteresandi. Sahiden.
Cafe creme cigarillo içmek.
lise birde okurken çakma adidas ımın iç cebi yırtılmıştı beden dersinde, ben de derse girmeden hemen dikmeye çalışırken bir veli gördü.
-ayy canım sizin durumunuz bu kadar düşük mü,çocuğum için sınıf değişikliği istiyorum demişti. benim cevabım şöyle oldu;
-annem " ne olursan ol kim olursan ol, kendini kimseye muhtaç etme. durumunu sen de iyileştirebilirsin eğer bunu yeterince istersen" demişti. ben kendimi kimseye muhtaç etmiyorum ama sanırım siz okul müdürüne muhtaçsınız dedim. kadın o zamandan beri hâlâ arar sorar.
Onca okullar doldurduk falan filan ama kendimi hiç bu kadar elit hissetmedim şimdiye kadar.
Bir keresinde taxiye binmiştik. Düğün çıkışı.
Ben ön koltuğa oturdum. Kemerimi bağladım. Kolumu cama yasladım. Çok elit bir seviyeydi.
içeri girdiğimde memelerini okşuyordu.
vodafone yönetim kurulu odasına girmiştik orada bıraktım o seviyeyi.
bir kere yolda yürürken simitçi arkadaş birader şunlara iki dakka bak çok sıkıştım bir su dökim gelim demişti. 5 dakika kadar adamın simit tezgahının yanında durup onu bekledim.

an işte o andı.
Esenboğa’da abim sayesinde vip alanını kullanmıştım. Kendimi oraya hiç yakıştıramadım, bir daha da kullanmadım zaten. Memur adamın vip neyine?
babam denizcilik işletmelerinde çalışıyordu. babam emekli olmadan önce benimde yaşım küçüktü tabii. karaköy limanına büyük titanic vari turist gemisi yanaşmıştı. o sırada babam beni de iş yerine götürmüş, gemi çalışanlarına çaba ve iknasıyla aslında içini gezmek ve çıkmak yasak olan geminin içinde 2 saat kadar falan zaman geçirmiştim. bayağı da lüks gemiydi yani sıradan falan değildi. ondan sonra da uzun bir süre elitlik yüzü göremedim zaten.
700 liramı babama vermiştim tek harekette. Kendimi iyi hissettirdiydi.
Matematik fen olimpiyatlarına katılmıştım zamanında bee. Ortamı bir görseniz herkesin fuları eksik. Çeşitli teoremler üzerine yorumlar, atıp tutmalar.
Ben izmir'i gezerim diye kabul etmiştim katılmayı ahahahahshs.
Hızlı zamanlarımızdı. Geçti.
Lahey belediye başkanıyla aynı kürsüde konusma yapmıştım.

Hey gidi günler hey.